Baykal, İspanya'da ETA'nın siyasi kanadının 23 üst düzey temsilcisinin tutuklandığını ve AB ülkelerinin bu karar karşısında sessiz kaldığını belirterek, "Demokrasi diye diye bir ülkenin terörle mücadelede en temel hakkı olan terörü himaye etmeye çalışanlara, açıktan değil kalleşçe himaye etmeye çalışanlara yönelik bir girişim yapsanız Türkiye'de kıyamet kopar. Bu anlayışları değiştirmek zorundayız. Bir yandan siz terör evlatlalarınızı kurban edeceksiniz, öbür taraftan terörü öven, yücelten, sahiplenen siyasetler devam edecek. Bu çelişki sürdürülemez" dedi.
CHP'nin TBMM Grup Toplantısı, şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması ile başladı. Grup Toplantısı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin çok acı, kaygı verici bir gündemle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Son 1 haftada Türkiye'nin 27 evladını teröre kurban verdiğine dikkat çeken Baykal, bu tablonun toplumu derinden sarstığını söyledi. Türkiye'nin terör konusunda artık avutulma imkanı kalmadığını vurgulayan Baykal, bu konuda ciddi bir politikanın hızla ortaya konulması gerektiğini söyledi.
İyi düşünülmüş bir tedbirler bütününün hala ortaya konulamadığını ifade eden Baykal, "Türkiye'deki terör rastlantı değildir, arkasında ciddi bir proje vardır. Türkiye teröre karşı atılması gereken adımların hepsini biliyor ama gereğini yapmıyor" diye konuştu. Türkiye'nin önce özel temsilcilik mekanizmasıyla avutulduğunu kaydeden Baykal, daha sonra Irak'la bir sıcak takip anlaşmasının gündeme getirildiğini ancak bu anlaşmanın imzalanamadığını ifade etti. Sıcak takibin, Türkiye'nin, BM anlaşmasının verdiği bir hakkı olduğunu belirten Baykal, terör örgütünün takip edileceği ülkeden onay alınmasına gerek olmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın 3. temel yeni açılımını yaptığını dile getiren Baykal şunları söyledi: "Diyor ki '1 ay sonra ABD'ye gideceğim, Başkan'la görüşeceğim'. Bunların hepsi temelsiz, avutma ve ciddi karar almaktan kaçınma anlayışıdır. Tedbir almak için Başbakan'ın 1 ay sonra ABD'ye gidişini bekleme zorunluluğu mu var? Yeter ki sen bir şey yapma kararlılığı içine gir, ciddi tedbirler ilan et, o zaman ABD'si, Bush'u seni arar, 'durun bunu birlikte yapalım' demeye başlar." Genelkurmay Başkanı'nın Kuzey Irak'a operasyon için yetki istediğini ancak o yetkinin hala verilmediğini ifade eden Baykal, bulunulan noktada hükümetin yetki dahi isteyemediğini kaydetti. Baykal, "Teröristlerin, bu hükümetin sabrını taşırması için daha kaç tane şehit vermemiz gerekiyor. Yetmedi mi? Irak'la yapılan anlaşmanın mürekkebi kurumadan Türkiye'de 27 şehit verdik. Demek ki bu anlaşmalar boş, avutmaya yönelik anlaşmalar" şeklinde konuştu.
"FÜTURSUZCA DANSÖZ SEYRETMEYE HİÇBİR VATANDAŞIMIZIN HAKKI YOK"
Baykal, terör konusunda vatandaşların daha duyarlı olmaları gerektiğini belirterek, 'terör' ifadesini kullanmaktan kaçınan DTP'lilere sert sözlerle yüklendi. Oradaki manzarayı görüp de 'terör desek mi, ama yerine şiddet mi desek?' demeye kimsenin hakkı bulunmadığını vurgulayan Baykal şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu tabloları yok sayarak terörü himaye etmeye çalışan, terörü görmemezlikten gelmeye çalışan, teröre sahip çıkan, terörü meşrulaştırmaya gayret eden bir söylemin geliştirilmesini sessiz karşılamaya hakkımız yok. Bu hepimizin bir insanlık borcudur. Sadece bu ülkenin evladı olmak gerekmez. İnsan evladı olmak bu olaylar karşısında tepki koymak için fazlazısya yeter." Terörle mücadelenin sadece cephede yapılmayacağını kaydeden Baykal, cephenin arkasında da da terörle mücadeleyi gerçekleştirenlere sahip çıkmak gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin bu konuda ciddi bir duyarsızlık içinde olduğunu dile getiren Baykal, 2 gün önce 13 askerin şehit olduğu saatlerde televizyon ekranlarında dansöz oynatıldığını, ekranın altında da '13 şehit' haberleri geçtiğini ifade etti. Baykal, "Orada ölen insanın acısını yüreğinden silmeye ve fütursuzca dansöz seyretmeye hiçbir vatandaşımızın hakkı yoktur. 13 evladımız şehit olmuşken 70 milyona o dansözleri seyrettirmeye hiçkimsenin hakkı yoktur" dedi.
"TERÖR VE SİYASET BİRBİRİNDEN AYRILMALI"
Terör ve siyasetin birbirinden kesin ayrılması gerektiğini dile getiren Baykal, terörü himaye ederek bir yere varılamayacağının anlaşılması gerektiğini belirtti. İspanya'da ETA terör örgütünün siyasi uzantısı Batasuna'nın 23 üst düzey yöneticisinin geçtiğimiz günlerde tutuklandığını hatırlatan Baykal, İspanya'nın bir AB üyesi olduğunu, AB'den bu olayı kınayan herhangi bir açıklama gelmediğini belirtti. Baykal şöyle konuştu: "Demokrasi buna izin veremez, terörü himaye etmek haktır diyen birisi var mı
orada. Aynı şeyi Türkiye'de biz yapmış olsak kıyamet kopar. Demokrasi diye diye bir ülkenin terörle mücadelede en temel hakkı olan terörü himaye etmeye çalışanlara, açıktan değil kalleşçe himaye etmeye çalışanlara yönelik bir girişim yapsanız Türkiye'de kıyamet kopar. Bu anlayışları değiştirmek zorundayız. Bir yandan siz terör evlatlalarınızı kurban edeceksiniz, öbür taraftan terörü öven, yücelten, sahiplenen siyasetler devam edecek. Bu çelişki sürdürülemez. İçi boşaltılmış bir demokrasi yaklaşımı Türkiye'nin temel değerlerini, huzurunu, barışını, bütünlüğünü ciddi şekilde tehdit etme noktasına getirmiştir."
Baykal, İran'ın, topraklarına yönelik bir tehdit karşısında Kandil dağını bombaladı yapma kararlılığı içine gir, ciddi tedbirler ilğını, Irak sınırını kapattığını hatırlatarak, Irak ve ABD'nin, İran'ın tavrına karşı hiçbirşey yapmadığını anlattı. "Herkesin gücü Türkiye'ye mi yetiyor" diyen Baykal, Kuzey Irak'ta yetkili yetkisiz herkesin bir pabuç dil ile Türkiye'ye verip veriştirdiğini söyledi. Terörün bu hükümeti aştığını da öne süren Baykal, terörle mücadelenin bir milli politika olarak ortaya konulması gerektiğini ifade etti.