CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti genel merkezinde gazetecilerle bayramlaştı ve gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Baykal’ın sözleri özetle şöyle:
KATSAYI KARARI: Bence Danıştay’ın kararının ötesinde bu kararın tümü ideolojik. Başbakan konuyu siyasi, ideolojik nedenlerle ele alıyor. Konu ülke yararı için ele alınan bir eğitim meselesi konusu olmaktan çıkıp, bir siyasi ayrıştırma nedeni haline geldi. Bu noktada “karar ideolojik” demek, olayı aydınlatmaya yetmez. Mesleki eğitim her aşamada desteklenmelidir. Bu konuda bir çelişki vardır. Ortaöğretimde mesleki eğitimi tercih edenlerin, yükseköğretim aşamasında da bu alana yönlendirilmesi gerekir. Türkiye, mesleki eğitimi destekleyecek mi, desteklemeyecek mi, mesele bu... ’Mağduriyete karşı mücadele ederiz’ demiş Başbakan. Sen mağduriyetleri yaratıyorsun. Sonra da ’mağduriyetleri önleyeceğiz’ diye yeni yeni mağduriyetler yaratıyorsun.
KAFES PLANI: Türkiye, aylardır iddianameleri konuşuyor. Bunda bir garabet yok mu? Türkiye iddianamelerin peşinden koşa koşa yorgun düştü. Ülke gündemi ortaya atılan iddialarla meşgul ediliyor. Ancak hiçbir kesin sonuç ortaya konulmuyor. “Şimdi yeni bir iddianame çıkacak biraz da onun peşinden koşalım...” İddianame ile demokrasi mücadelesi mi olur? Hukuk işliyor mu? Birisini de sonuçlandırın. Perişan bir manzara. Kimse de çıkıp ’bir tanesini sonuçlandırın, sonuçlandırmazsanız bundan sonra hiçbir iddianıza inanmayacağız’ demiyor.
TUTARSIZLIK: (Cumhurbaşkanı Gül’ün rektör atamalarına ilişkin soruyu yanıtlarken) Demokrasi bir bütündür. Türkiye’de ise demokrasi söylemleriyle yaşanan bir büyük tutarsızlık vardır. Türkiye’de oldu bittileri, haksızlıkları içine sindiren bir tablo oluştu.
AĞIR DARBE: Ergenekon soruşturmasıyla ilgili yaşananlar, CHP’nin bu konuya ilişkin tespitlerini doğrulamakta.. Hukuk, AKP iktidarı döneminde ağır bir darbe almıştır. 70 bin kişi dinlenildi. Suçlu çıktı mı?
İÇİ BOŞALTILDI: Demokrasi lafı ağızlarından düşmüyor. Rektör atanırken demokrasi yok, telefon dinlenirken vatandaşa demokrasi yok. Türkiye demokrasi mücadelesi veriyor... Nasıl veriyoruz? Silahlı Kuvvetleri, yargıyı mahkum etmek için, perişan etmek için aslanlar gibi mücadele ediyoruz, bu mücadelenin adı demokrasidir. Kavramlar bu kadar içi boşaltılmış hale getirilebilir mi?
PARTİLİLERLE BAYRAMLAŞTI
Baykal, Genel Merkez’de partililerle bayramlaştı. Baykal, “(Bari bayramda el sıkışsalardı) diye Başbakan Erdoğan ile sizin bir araya gelmeniz yönünde dilekler var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine, “Bu sözleri söyleyenler elbette ki gerginliklerin aşılmasını istiyorlar ama bunun için iktidarda ciddi tavır değişikliğine ihtiyaç vardır” dedi.
Baykal, domuz gribi konusunda da “Domuz gribi sağlık konusu, siyasetçilere aşı konusundaki kararlarının sorulmasını doğru bulmuyorum. Dünyanın hiçbir yerinde siyasetçiler bu konuda bir tartışma içine girmiyor. Sağlık Bakanı aşının gerekliliği konusunda herkesi ikna etmeye çalışıyor ama bence herkesi değil önce Başbakan’ı ikna etmesi lazım. Başbakan her şeye ideolojik suçlaması yapma anlayışı içinde. Öyle anlaşılıyor ki Başbakan’ın aşı konusundaki tavrı da ideolojik” diye konuştu.