TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, kullanılan anayasanın darbe döneminden kaldığını ve yamalı bir bohçaya döndüğünü belirterek, Ekim ayında Başbakan Erdoğan'ın yeni anayasa yapılması konusunda siyasi parti liderleriyle bir araya geleceğini söyledi. Kuzu, Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) meclise gelmemesine de anlam veremediğini vurgulayarak, BDP'nin hiçbir zaman bir siyasi parti olmadığını savundu.

Memleketi Kayseri'de çeşitli ziyaretlerde bulunan Burhan Kuzu, burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yeni bir anayasanın bir an önce yapılması gerektiğine dikkat çeken Kuzu, bu konuda yeni yasama dönemi açıldığında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa yapılması konusunda siyasi parti liderleriyle bir araya geleceğini söyledi. Kuzu şunları söyledi:

"Anayasa çalışmaları tabi bugünün konusu değil, çok eskiden beri bu var. 1982 yasasıdır ve askeri darbe anayasasıdır. İçinde darbelerin izini taşıyor. Türkiye'nin şu an geldiği noktada ise bu anayasa artık yetersiz kalıyor. Dolayısıyla da sil baştan yeni bir anayasa gerekiyor. Aşağı yukarı şu ana kadar 70 madde değişti. Yapılan değişikliklerin tamamı da olumlu değişiklikler. Yani bir anayasa profesörü olarak hepsini isabetli olarak görüyorum. Ama anayasa tam bir yamalı bohçaya döndü. Zaten sorunlar vardı, daha da arttı. Bazı tenakuzlar ortaya çıktı. Siyasi partiler 12 Haziran öncesi tüm partiler yeni anayasa vaadinde bulundu. Hazırlıklarını da o yönde yapıyorlar. Duyduğumuz ve bildiğimiz kadarıyla bazı siyasi partilerin çalışmaları da var. Bizim de var. Ama biz hükümet olarak hiçbir zaman bir anayasa dayatması içerisinde olmayacağız. Biz 367 oyu bulsak bile, tek başımıza anayasayı yapacak olsak bile mutlaka ve mutlaka bunu muhalefetle birlikte yapacağız. Doğrusu da zaten bu. Muhalefet patilerimiz uzlaşma komisyonlarına üye vermiyorlar. Yapalım dediğimiz zaman kimse ilgilenmiyor. Bu sefer biz yapalım diyoruz, buna da karşı çıkıyorlar. Yeni dönemde yani Ekim ayında Sayın Başbakanımız bizim duyumumuza göre, muhalefet partilerine giderek onlara yeni anayasa yapmaları konusunda birlikte yapalım diyecektir."

Kuzu, BDP'nin meclise gelmemesine de anlam veremediğini vurguladı. BDP'nin hiçbir zaman bir siyasi parti olamadığını söyleyen Kuzu, BDP'lilerin PKK ve Öcalan'ın vesayetine son vermesi gerektiğini belirtti. Kuzu, "BDP meclise gelmedi, toplantıyı Diyarbakır'da yapıyor. 1 Ekim'de geleceğini düşünüyorum. Çünkü bir siyasi partinin 4 sene meclise hiç gelmemesi mümkün değil. Gelmeme seçim hukuku ve temsil ilkesine aykırı bir durumdur. Diyarbakır değil, bunun yeri Ankara'dır. BDP dediğimiz zaman alınıyor ama hiçbir zaman bir siyasi parti olamadı. Türkiye genelini bırakın, bölgesel olarak dahi bir parti olamadı. Biz elbette ki BDP'yi 2.5 milyon kişinin oyunu almıştır. Dolayısıyla belki o manada belli bir muhatap alınabilecek durumu vardır. Ama BDP kendi halinde hareket edemiyor. En son anayasa değişikliğinde başta doğru olduğunu düşünüyorlar. Sonra bakıyorsun piyasada yoklar. İnsan düşünüyor ki, demek ki bunlar Kandil'den veya İmralı'dan bir talimatın geldiği gözüküyor. Kendilerine kalsa belki girecekler. BDP'nin, PKK'nın ve Öcalan'ın vesayetine dur demesi lazım. Ama tabii ki aday belirlemede PKK'nın etkisi olursa, kendi kafalarına hareket edemezsin. Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran hükmü oylarken bir BDP milletvekili açık açık tehdit aldığı için oylamaya katılamadığını bana söyledi bu da bunun en güzel göstergesidir" dedi.

Kuzu, BDP'nin Diyarbakır'da toplanmasını ise Kuva-i Milliye'ye benzetti. Kuzu, "Osmanlı'dan kopup Ankara'ya gelen Atatürk ve arkadaşları Kuva-i Milliye ruhunu oluşturmuşlardı. Sanki onun bir benzerini yapıyorlar gibi bir halleri var. Ama bu mantık ve bu yöntemle olayı çözemezler. Bir de onların Diyarbakır'da çok fazla kalacaklarına inanmıyorum. Ben öyle tahmin ediyorum ki 1 Ekim'de gelecekler" dedi.

Kuzu, Kayseri'de 5 mahkumun öldüğü kazaya da değinerek, "Tutuklu ve hükümlüler için anayasada değil bakanlıkta çalışma yapılacaktır" dedi.

Üniversitelerin açılması ve konferanslara katılma konusuna da değinen Kuzu, "Yumurta yedik. Bir de arkasından ayakkabı attılar ama denk gelmedi. Arkadaşın kafasına isabet etti. Öğrenciler hakkında davacı olmadım. Benim öğrencilerimle hiç derdim olmaz. Yıllardır da hocalık dönemlerimde en iyi hoca seçildim. Bundan sonra da gittim ve gideceğim. Ama istiyorum yumurta atarak değil de, bizi soru sorarak terletsinler" ifadelerine yer verdi