Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde (ÇOMÜ), ''Küresel Yoksulluk'' temalı 4. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi'ne katılan ve açılış konferansını veren 9. Cumhurbaşkanı Demirel, konferanstan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirel, son günlerde kamuoyunu meşgul eden, Kaz Dağı'nda yapılan maden arama çalışmalarıyla ilgili soru üzerine, hiçbir sebep göstermeksizin, yapılan bir şeye itiraz etmenin anlamı olmadığını belirtti.

Demirel, yapılan işle ilgili bir takım eleştiriler varsa o eleştirilerin ciddiyetine bakmak gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Bu çalışmalar, hakikaten çevreyi tahrip ediyorsa, hakikaten ülkenin yerine bir daha konulması mümkün olmayan güzelliklerine zarar veriyorsa yapmamak lazım. Ama bunun dışında resmi makamlar var. Türkiye'de resmi makamlar izin verirken, burayı güzel gözetlerler. Şimdi itirazlar var; 'Kaz Dağı'nı tahrip etmeyin' diye... Kaz Dağı'nı kimse tahrip etmemeli o doğru; fakat Kaz Dağı'nda altın varsa Kaz Dağı'nı tahrip etmeden bu altın çıkarılabilecekse, buna da mani olmamak lazım. Orada takdir resmi makamlara aittir. Yani ezbere, peşinen 'hiç dokunmayalım' olmaz. Dokunmadığınız zaman yoksulluktan kurtulamazsınız. Çünkü doğal kaynaklarınızdan bir şey almazsanız, yoksulluktan kurtulamazsınız. Ama 'dokunuyoruz' diye tahrip ediyorsanız yapmayın.''

HALK OYLAMASI
Gazetecilerin, 21 Ekimde yapılacak halk oylamasına ilişkin, ''vatandaşların bilgisi olmadığını'' yönündeki değerlendirmeleri üzerine Demirel, ''Referanduma gidecek; cumhurbaşkanını halk seçsin mi seçmesin mi? Seçsin diyorsa 'evet', seçmesin diyorsa 'hayır' diyecek. Bu kadar basit. Hep bu ülkede yaşamıyor muyuz? Türkiye'de 5 aydır ne konuşuluyor. Eğer 'ben seçmek istiyorum cumhurbaşkanını' diyorsa gidip oraya, oyunu kullanacak'' dedi.

Demirel, gazetecilerin ''Sizin oyunuz ne olacak?'' sorusuna, şöyle karşılık verdi: ''Bir halkın önüne sandık konulduğu zaman bu sandığı kullanmıyorsa sandık bir gün kaybolur. 'Gelin oy verin' denildiği zaman, 'oy verin' diyen kişi, 'illa şu istikamete verin' demiyorsa, size mecbur da etmiyor. Eğer oy vermekten kaçıyorsa bir ülkenin insanı, vatandaşlık vazifesini yapmıyor demektir. Oy vermeye vermeye nereye varırsınız biliyor musunuz; ülkenin yönetimine iştirakten silinirsiniz. Oy, ülkenin yönetimine iştiraktir, vatandaşın çok önemli bir hakkıdır ve kolaylıkla da elde edilmemiştir. 60 sene mücadelenin sonunda gelinmiştir oraya... Onun için ben, tüm vatandaşların sandık başına gitmelerini ve gönülleri nasıl istiyorsa öyle oy kullanmalarını isterim. Önümüze sandık konuldu, bize soruyorlar diye bundan şikayetçi olunur mu? Şikayetçi olunmaz. Beğenirsin, beğenmezsin ama git oraya...''

''KAN MUTLAKA DURMALIDIR''
Süleyman Demirel, bir soru üzerine, Irak yönetiminin, ''PKK'nın ülkeyi terk etmesi'' yönündeki açıklamasını değerlendirdi. ''İyi gelişmeler... Türkiye tabii komşularıyla itişip kakışmaya girmek istemez'' diyen Demirel, şunları kaydetti: ''Ama Türkiye, çok mustarip. Hiçbir ülke, komşusundan cinayetler tertiplenip, askerlerinin, sivillerinin, vatandaşlarının, çocuğunun öldürülmesine razı olmaz. Türkiye de razı olmaz. Türkiye, Kuzey Irak'ta yerleşmiş bulunan bir takım canilerin gelip Türkiye içinde benim vatandaşımı öldürmesine razı olur mu; olmaması da lazım zaten. Türkiye mutlaka bunun çaresini bulmalı, kan mutlaka durmalıdır.''