GİDİŞAT ÇOK TEHLİKELİ
YABANCI uyruklu kişiler ile yabancı ülkelerde kurulan şirketlerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde taşınmaz edinmelerini inceleyen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, büyük bir tehlikeye bir kez daha dikkat çekti. DDK, şirket ve il bazında acilen sınırlama istedi.
YAĞMAYA SON VERİLMELİ
kesin ve güvenilir bilgilere ulaşılamadığını vurgulayan DDK uzmanları, satışın artış eğilimi gösterdiğin kaydederek şu öneriyi yaptı: Yabancıların taşınmaz edinimi işlemleri yakından izlenmeli ve buna göre politika belirlenmeli. Yabancılar dairesi daha hızlı ve etkin çalışsın.
DDK YABANCILARIN TAŞINMAZ EDİNİMİ İLE İLGİLİ RAPOR HAZIRLADI
CUMHURBAŞKANI
Sezer peşkeşe el koydu
Toprak satışlarıyla ilgili kesin bilgilere ulaşılamadığına yer verilen raporda “Yabancıların Türkiye’de edindikleri taşınmazlar, hızla artıyor” denildi
Raporun öneriler kısmında “Taşınmaz edinimi işlemleri yakından izlenmeli, Yabancı İşler Dairesi yeniden organize edilmeli” ifadeleri kullanıldı
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde taşınmaz edinmelerini inceledi.
Yabancıların Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde edindikleri taşınmazlara ilişkin genel durumun belirlenmesini kapsayan ve 31 Aralık 2004 tarihine kadar yapılan işlemlere dayandırılan rapora göre, 7 coğrafi bölgede de yabancı gerçek kişilere ait taşınmazlar var. Karadeniz Bölgesinde Gümüşhane ve Bayburt; Doğu Anadolu Bölgesinde
Ağrı, Bingöl, Bitlis, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Muş, Van; Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise Siirt dışındaki 70 ilde yabancılar taşınmaz edindi. Türkiye’de, miras yoluyla gerçekleşenler de dahil olmak üzere taşınmaz edinen yabancı gerçek kişilerin sayısı 51.012, bunlara ait taşınmaz sayısı 47.240, bu taşınmazların yüzölçümü 272.871.200 metrekare. Gerçek kişilerin 12.924’ü Türk asıllı Yunan uyruklu, 2469’u Suriye uyruklu, 35.619’u da diğer yabancı uyruklulardan oluşuyor.Taşınmazların sayı olarak 11.508’i Türk asıllı Yunan uyruklu, 4596’sı Suriye uyruklu, 31.136’sı ise diğer yabancılara ait. Taşınmazların yüzölçümü olarak 3.688.066 metrekaresi Türk asıllı Yunan uyruklulara, 241.467.705 metrekaresi Suriye uyruklulara, 27.715.420 metrekaresi ise diğer yabancılara ait bulunuyor. Taşınmazların nitelikleri açısından yüzölçümü büyüklüğüne göre sıralamasına bakıldığında, birinci sırayı 231.806.494 metrekare (yüzde 84.95) ile arazi, ikinci sırayı 31.808.269 metrekare (yüzde 11.66) ile bağ ve bahçe, üçüncü sırayı 5.055.918 metrekare (yüzde 1.85) ile arsa, dördüncü sırayı 3.972.203 metrekare (yüzde 1.46) ile konut, beşinci sırayı 175.637 metrekare (yüzde 0.06) ile işyeri ve altıncı sırayı 52.680 metrekare (yüzde 0.02) ile turistik tesis alıyor.
En gözde araziler Güneydoğu ve Akdeniz’de
Arazi niteliğindeki taşınmazların yüzde 1’i Türk asıllı Yunan uyruklu yabancılara, yüzde 93’ü Suriye uyruklulara, yüzde 6’sı diğer yabancılara ait. Arazi cinsinden yapılmış edinimlerin coğrafi bölgelere göre dağılımına bakıldığında; birinci sırayı yüzde 48.5 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi, ikinci sırayı yüzde 47.8 ile Akdeniz Bölgesi, üçüncü sırayı ise yüzde 1.48 ile Marmara Bölgesi alıyor. Yabancı gerçek kişilere ait toplam 13.833 konutun 2.410’u Türk asıllı Yunan uyruklulara, 402’si Suriye uyruklulara, 11.021’i diğer yabancılara ait bulunuyor. Yabancı gerçek kişilerin Türkiye’de sahip oldukları taşınmazların toplam yüzölçümü açısından yüzde 47’si Güneydoğu Anadolu Bölgesinde. İkinci sırayı Akdeniz Bölgesi alıyor, bunu Marmara, Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri izliyor.
Araplar birinci Almanlar ikinci
Taşınmazların toplam yüzölçümü büyüklüğüne göre en büyük paya 241.467.705 metrekare alanla Suriye uyruklular sahip. Suriye uyrukluları 7.515.874 metrekare ile Almanya, 4.724.552 metrekare ile Lübnan, 4.279.531 metrekare ile Yunanistan, 3.664.104 metrekare ile İngiltere, 2.821.824 metrekare ile ABD, 2.761.663 metrekare ile Mısır, 841.262 metrekare ile Fransa, 788.103 metrekare ile Avusturya ve 681.420 metrekare ile Hollanda izliyor.
Hatay ve Kilis alarm veriyor
Yabancı gerçek kişilere ait taşınmazların dağılımında alan büyüklüğü açısından ilk sırayı, 117.205.283 metrekare (yüzde 43) ile Hatay alıyor. Hatay’ı 55.030.989 metrekare (yüzde 20.2) ile Kilis, 50.067.410 metrekare (yüzde 18.3) ile Mardin ve 23.050.427 metrekare (yüzde 8.4) ile Gaziantep, 5.473.282 metrekare (yüzde 2) ile İstanbul, 3.483.903 metrekare (yüzde 1.3) ile Muğla, 3.237.154 metrekare (yüzde 1.2) ile Adana, 2.652.082 metrekare (yüzde 1) ile Antalya, 2.325.332 metrekare (yüzde 0.9) ile İzmir ve 1.678.414 metrekare (yüzde 0.7) ile Bursa izliyor.
Daha çok arazi ve bahçe gitti
Rapora göre, Türkiye’de taşınmaz edinmiş olan yabancı uyruklular, Suriye uyruklular dışında 48.543 kişi, bu kişilere ait taşınmaz sayısı 42.644, bu taşınmazların yüzölçümü 31.403.495 metrekare. Taşınmazların nitelikleri açısından yüzölçümü büyüklüğüne göre sıralamasında birinci sırayı 17.521.977 metrekare ile (yüzde 55.80) ile arazi, ikinci sırayı 6.094.332 metrekare (yüzde 19.41) ile bağ ve bahçe, üçüncü sırayı 4.789.482 metrekare (yüzde 15.25) ile arsa, dördüncü sırayı 2.778.923 metrekare (yüzde 8.85) ile konut, beşinci sırayı 166.155 metrekare (yüzde 0.53) ile işyeri ve altıncı sırayı 52.626 metrekare (yüzde 0.17) ile turistik tesis alıyor. Yabancı gerçek kişilerin Türkiye’de sahip oldukları taşınmazların toplam yüzölçümü açısından en büyük paya yüzde 38.92 ile Akdeniz Bölgesi sahip.
İsrailliler 2003’te
atağa kalktı
Devlet Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan raporda, çeşitli ülke vatandaşlarına ait taşınmazları konusunda bilgilere de yer verildi. Buna göre, 31.12.2004 itibarıyla İsrail uyruklulara ait taşınmazların tamamı 10 ilde toplanıyor. Bu taşınmazların yüzölçümü 78.868 metrekare. Bunların yüzde 56.8’i (44.760 metrekare) İstanbul’da, yüzde 21.2’si (16.755 metrekare) İzmir’de, yüzde 19.1’i (15.062 metrekare) ise Antalya’da. İsrail uyrukluların, en fazla taşınmazı edindikleri yıllar 2003 (yüzde 39.1), 2000 (yüzde 25.1), 2004 (yüzde 21.8). İsrail uyruklulara ait taşınmazların yüzölçümü bakımından (tespit edilen rakamlar) yüzde 64.5’i (50.903 metrekare) arsa, yüzde 28.6’sı (22.564 metrekare) arazi türü taşınmazlar. Taşınmazların yüzde 61.8’i satın alma, yüzde 32.4’ü miras yoluyla edinildi.
Konutta Ege liste başı
Yabancıların mülkiyetinde bulunan konutlarda da ilk sırayı Ege Bölgesi alırken işyerleri ise Marmara Bölgesinde yoğunlaşıyor. Toplam 1.556 işyerinin 1.132’si (yüzde 72.8) bu bölgede. Marmara Bölgesini; yüzde 15.03 ile Ege, yüzde 14.31 ile Akdeniz, yüzde 1.19 ile Karadeniz, yüzde 0.52 ile İç Anadolu, yüzde 0.43 ile Güneydoğu Anadolu ve yüzde 0.18 ile Doğu Anadolu bölgeleri izliyor. Yabancı gerçek kişilere ait turistik tesis niteliği taşıyan 247 yabancı taşınmaz bulunuyor.
Tapu ve Kadastro yetersiz
Tapu ve Kadastro’nun satılan toprakların tespitini yapmakta yetersiz kaldığına dikkat çekilen raporda “AB üyesi ülkeler ile Türkiye arasındaki milli gelir farkının 5-6 kat düzeyinde olması, bu ülke uyrukluların, taşınmaz edinmelerini kolaylaştırıyor” ifadelerine yer verildi
Rapora göre, yabancılara ait taşınmazların nitelik ve niceliğinin belirlenmesi açısından, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce düzensiz biçimde tutulan istatistikler bir yana bırakılırsa, kesin ve güvenilir bilgilere ulaşılamıyor. Tapu kayıtları yurt genelinde ve tam sayım esasına göre yeniden taranıp, sağlıklı biçimde merkezi bir bilgi işlem ortamına aktarılmadıkça, bunu sağlamak olanaklı değil. Yabancıların Türkiye’de edindikleri taşınmazlara ilişkin istatistik bilgilerinin tutulmasına gereken özen gösterilmiyor.
Bilgi akışı yok
Merkezdeki kayıtların daha sağlıklı tutulması için, yabancıların taşınmaz edinimine ilişkin istemlerinin sonuçlandırılması sırasında her işlem için düzenlenecek bilgi formlarının Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne gönde-rilmesi gerekiyor. Genel Müdürlüğe, doğru ve düzenli bilgi akışı yok. Sağlıklı bir izleme ve değerlendirme yapılamıyor. Yabancıların Türkiye’de sahip oldukları taşınmazların ve sınırlı ayni hakların durumu tam olarak bilinemiyor. Yabancıların taşınmaz edinimi açısından yasal sınırlayıcı kuralları alt düzeyde tutan ülkeler, genellikle kişi başına milli gelirleri yüksek olan ve ekonomik kalkınmalarını büyük ölçüde tamamlamış ülkeler.
Stratejik alanlar
AB üyesi ülkeler ile Türkiye arasındaki milli gelir farkının 5-6 kat düzeyinde olması, bu ülke uyrukluların, Türkiye’de taşınmaz edinmelerini kolaylaştırıyor. Yabancıların Türkiye’de taşınmaz edindikleri il ve ilçelere genellikle; doğal, kültürel ve tarihsel özelliklere sahip, sosyo-ekonomik yönden veya turizm açısından gelişmiş yerler.
Raporda, inceleme sırasında; yabancılara günümüze kadar satılmış taşınmazların sağlıklı bir envanterinin olmadığı, yabancıların Türkiye’de taşınmaz edinimlerinde, yüzölçümü bakımından yasayla belirlenmiş olan üst sınırın kimi durumlarda aşıldığı, yasalara göre Türkiye’de sadece bina edinebilecek bazı ülke vatandaşlarının, bina dışında başka taşınmazlar da edindikleri, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesindeki Yabancı İşler Dairesi Başkanlığının hizmetin etkili ve hızlı yürütümü bakımlarından yetersiz olduğunun tespit edildiği kanısına varıldığı dile getirildi.
Karşılıklılık ilkesi
Raporun sonuç bölümünde, yabancılara taşınmaz satışının tarihsel gelişimi ile konuya ilişkin yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi’nin konuya ilişkin kararları irdelendi. 29.12.2005 günlü, 5444 sayılı Yasa ile yapılan düzlenmelere işaret edilen raporda, bu son düzenleme ile yabancı ticaret şirketleri açısından Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri arasında yer alan karşılıklılık ilkesi ve edinilecek miktar sınırlamasının ortadan kaldırıldığı kaydedildi.
2006’da da sürüyor
Raporda, son düzenlemede yabancı gerçek kişiler için öngörülen “illere ve il yüzölçümüne göre binde beşi geçmemek üzere” sınırlamasının, il yüzölçümlerinin büyüklüğü dikkate alındığında, çok sayıda yabancının taşınmaz edinmesine olanak sağlayacağı, uygulamada bir sınırlama oluşturmayacağı ifade edildi. Rapora göre, yabancı uyruklu gerçek kişilerin Türkiye’de edindikleri taşınmazların sayı ve alan olarak artışı, 2005 ve 5444 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 2006 yıllarında devam etti.
Satış devam edecek
Tapu Yasası’nın 35. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptali üzerine yabancıların taşınmaz edinme işlemlerinin durdurulduğu 26.07.2005 - 20.01.2006 tarihleri arasındaki yaklaşık 6 aylık dönem çıkarıldığında, 01.01.2005’ten 31.05.2006 tarihine kadar olan 11 ayda; Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 20.06.2006 günlü, 2185 sayılı Yazısına göre yabancı gerçek kişiler toplam 5.336.723 metrekare alanında değişik türde 9.806 taşınmaz edindi. Raporda, “Artış eğiliminin süreceğini gösteren bu veriler, izlenecek politikanın biçimlenmesinde de belirleyici olmalıdır” denildi.
İlçeler bile yağmalandı!
Hatay’ın Reyhanlı ve Mardin’in Nusaybin ilçesi de yabancıların talanından nasibini alan bölgeler oldu
Rapora göre, Türkiye’de yer alan tüm ilçeler (il merkezleri dahil) için taşınmazların toplam yüzölçümü büyüklükleri dikkate alınarak yapılan sıralamada; birinci sırayı 73.068.633 metrekare (yüzde 26.78) ile Reyhanlı alıyor. Hatay’da bulunan toplam 117.205.283 metrekarelik yabancı taşınmazının 73.068.633 metrekaresi (yüzde 62) Reyhanlı’da. Bu ilçeyi 52.944.595 metrekare (yüzde 19.4) ile Elbeyli, 40. 069. 172 metrekare (yüzde 14.7) ile de Nusaybin ilçeleri izliyor.
Sınırlamalar yetersiz kalıyor, önlem alınmalı
Raporda, şu önerilere yer verildi:
“Yabancı ülkelerde kendi yasalarına göre kurulan ticaret şirketlerinin Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilmelerinin karşılıklılık koşuluna bağlanmalı.
Yabancı ülkelerde kendi yasalarına göre kurulan ticaret şirketlerinin edinebilecekleri taşınmaz yüzölçümü konusunda şirket ve il bazında sınırlamalar getirilmeli.
Yabancıların Türkiye’de taşınmaz edinebilecekleri alanların yüzölçümü açısından il ölçeği yanında ilçe ölçeğinde de sınırlamaya yer verilmeli.
Yabancıların taşınmaz edinimi işlemlerinin yakından izlenerek değerlendirilmesi ve buna göre politika belirlenmeli.
Türk vatandaşları veya Türk şirketlerinin yabancı ülkelerde mülk edinirken karşılaştıkları sorunlar kapsamlı biçimde araştırılmalı, o ülke vatandaşlarının Türkiye’de taşınmaz edinimi işlemlerinde bu durumun dikkate alınmalı.
Yabancıların Türkiye’deki taşınmazlarının sağlıklı bir envanteri çıkarılmalı, kayıtların sistemli ve düzenli biçimde tutulmalı, bu bilgilerin düzenli aralıklarla ilgili kuruluşlara raporlanmalı.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde yabancılara ait taşınmazlara ilişkin istatistik bilgilerinin kaydedildiği Yabancı İşler Dairesi daha hızlı ve etkili çalışacak biçimde yeniden organize edilmeli.
Yabancılara yönelik taşınmaz mal satışının yoğunlaştığı tapu sicil müdürlüklerinin yerleşim, personel ve teknik açılardan eksiklikleri giderilmeli.”