DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ile Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş, uydu aracılığıyla PKK çizgisinde yayın yapan Roj TV'nin konuğu olurken, Kürt sorununun çözümü konusunda var olduğu belirtilen mutabakatın işlemesi için operasyonların durdurulması gerektiğini savundu.
Dün gece yayınlanan programda konuşan DTP Milletvekili Kışanak, Türkiye'de, demokratik hukuk devletleri gibi bütün görünen kurumları ile tanımlanabilen devletin yerine `tanımlanamayan kurumlar' olduğunu ileri sürdü. Kışanak, yasalarla işlev gören kurumlarının da hukuk kuralları dışında rolleri bulunduğunu bunların yasalarla belirlenen sınırlar içinde görev yapmadığını savunan Kışanak, şöyle dedi:
"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün `Devlet uyum içerisindedir' sözünü dar anlamıyla alırsak, Köşk ile hükümet olarak mı algılayacağız yoksa devletin görünen bütün kurumlarını ordusu, yargısı ile bir bütün içinde mi göreceğiz? Bunlar ne üzerinde mutabık oldular. Bunlar kamuoyunun üzerinde tartıştığı konular."
Kışanak, "Niyet varsa karşılıklı güven ortamı oluşturulmalı. Söylem, duruş davranış birbirini tamamlamalı" derken, açıklamaların söylem düzeyinde kaldığını, buna uygun tutum ve davranış bulunmadığını ileri sürdü. DTP Milletvekili Kışanak, son 1 ay içerisinde 800- 1000 bin kişinin gözaltına alındığını, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hükümete bağlı olduğunu bunların düzenlediği operasyonların siyasi olduğunu savundu. Kışanak şöyle dedi:
"Şehirlerdeki operasyonları Emniyet yapıyor. Yakalananlardan 250'sinden fazlası tutuklandı. Bunlardan 53'ü DTP'li yönetici. Mutabakat meselesini matematiksel düşünmemek gerek. Devlet yek pare değil. Yeni anlaşılması gereken durum değil. Üst düzeyde kurumlar mutabakat sağlasa bile alt düzeyde kendi cephesinde uygulamama gelişiyor. TBMM yasaları polis hakim, komutan, genel müdür tarafından ihlal edilebiliyor. Aşağıda yokmuş gibi davranılabiliyor."
DTP Grup Başkan Velisi Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün `Mutabakat' konusundaki açıklamalarına değinirken devletin üst tepesinde hoşnutsuzluk dile getirilmemesinin en azından ordunun da üst kademede buna dahil olduğunu gösterdiğini söyledi. Demirtaş, şunları söyledi:
"Geçmiş dönemlerde bu tür çıkışlar yapan Başbakanın ardından Genelkurmay'ın haftalık basın toplantılarında veya Genelkurmay Başkanı'nın çeşitli vesilelerle yaptığı açıklamada bunu eleştirmeyi görev bilirdi. Genelkurmay Başkanı seçimden önceve sonra konuştu. İçişleri Bakanı konuşmaya başladı. Başbakan konuşmuyor, ama mırıldanıyor. En azından susarak rolünü yerine getiriyor. Açıklamalar, İçişleri Bakanı üzerinden yapılıyor. Ordu hiç ses çıkarmıyor. Açılım sinyallerine, yayınlanan köşe yazılarına, röportajlara, örneğin Murat Karayılan röportajına sessiz kalarak bu mutabakata aslında üst kademe olarak var olduklarını gösteriyor."
Demirtaş, mutabakat açıklamalarının inandırıcı olması için en azından operasyonlar durdurulması gerektiğini, Cumhurbaşkanı Gül veya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın en azından adım attıklarını önlem alacaklarını ima eden sözler kullanması gerektiğini iddia ederken, "Aksi halde bunu başka türlü bunu okumamız mümkün değil. Yapılan açıklamalara inanmak bizi çok iyi niyetli saf tutuma götürür. Bu çok tehlikelidir. Meseleye topyekun bakıyoruz. Görünen o ki varılan mutabakatta Kürt sorunu ile ilgili adım atılacaksa muhatapsız atılacak. Adımlar muhatabı tasfiye etme, baskı altına almaya yönelik görünüyor." (VATAN)