Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çeşme Şubesi tarafından düzenlenen Atatürk Konferansları'nın ilki Çakabey Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. ‘Atatürk ve Devrimleri’ konulu konferansın konuşmacısı, Emekli Tümgeneral Osman Özbek'ti. Yaklaşık 250 kişinin ilgiyle izlediği konferans sonrasında “RAM Bir İktidar Partisi'nin Devleti'yle Mücadelesi' adlı kitabı başta olmak üzere çeşitli kitaplarını imzaladı. Konuşmasında da Türkiye’nin yakın tarihini anlatan Özbek, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AKP) eleştirdi. Konferans sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Osman Özbek, Ergenekon soruşturması ve Türkiye'nin gündemine oturan Albay Dursun Çiçek imzalı olduğu iddia edilen ‘İrtica Eylem Planı’ belgesi ile ilgili görüşlerini anlattı.
Laik rejimin değişmesi konusunun AKP'nin kendi projesi, ABD'nin de Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) bir parçası olduğunu savunan Özbek, “Onlar ılımlı İslam diyor. Bunlar ise laikliği değiştirip, alanlarını genişletmek peşinde. Yani içi boşaltılmış bir laiklik peşindeler. Laiklik olmadığı zaman da demokrasi olmaz. Devletin şekli değişir. Bunu gerçekleştirmek için üç şey daha yapıyorlar. Bir: Anayasa'yı değiştirmek. İki: Türk Silahlı Kuvvetleri'ni pasifize etmek. Üç: Kendilerine muhalefet eden herkesi Silivri'ye tıkmaya çalışıyorlar. Kendilerine göre cepheyi yardıklarını kısmen düşünüyorlar” dedi.
Albay Dursun Çiçek imzalı ve Genelkurmay'da hazırlandığı iddia edilen belgenin de tamamen “tertip ve yalan olduğunu” iddia eden Özbek, “Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Nisan ayı içinde Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmadan, ABD'nin, AKP'nin ve Fethullah Gülen cemaatinin çok rahatsız olduğunu söyleyebiliriz. Tarikatların Türk Silahlı Kuvvetleri'ni kendi karşılarında bir engel olarak gördüğünü Genelkurmay Başkanı Başbuğ açıkladı. Gülen ‘Gatakulli var’ dediği zaman, o günkü konuşmasında bir cümle daha vardı. ‘Daha yapılacak işler var, bunların zırhları yarılmadı.’ Zırh yarılmasıdır işte bu. Bunların zırhları yarma teşebbüsünün, faaliyetinin bir devamıdır. Fethullah Gülen bu sahte darbe belgesinde AKP ile beraber. Sanki ikinci bir siyasi partiymiş gibi, sanki Türkiye'de bir Gülen cemati ile AKP koalisyonu varmış gibi hareket ediyor. Bu çok önemli. Ülkeyi yöneten bir siyasi partinin, bir tarikatla yan yana görünmemesi lazım. Bu, tarikatlarla organik ilişkisi olduğunu gösteriyor” diye konuştu.