Brüksel'den dönen Başbakan Erdoğan Esenboğa Havalimanı'nda bir açıklama yapıyor. Canlı yayın izlemek için tıklayın...
Erdoğan: Brüksel'de düzenlenen toplantılarda AB'nin Türkiye'nin stratejik hedefi olduğunu tam üyelik dışında bir hedefimiz olmadığını da muhataplarımıza ilettik.
Kıbrıs konusunu ele aldık. Herzamanki gibi değişmez konumuzdu. Sorunun çözümüne yönelik başlatılan müzakereler ve gelinen nokta, bundan sonraki sürecin nasıl devam edeceğini görüştük. Bu arada oluşturulan bazı lobilerle bu süreci Türkiye'nin engellemeye çalıştığını savunduklarını da gördük.
2008 Bizim için 301. maddenin yeniden düzenlenmesini gerçekleştirdimiz bir yıldı. Türk Tİcaret Kanunu'ndaki değişiklik çalışmaları devam ediyor. Şu an bir seçim dönemine girdik. Seçimin ardından meclisimiz Senikalar Kanunu ve birkaç kanun daha da gündeme gelecek.
Egemen Bağış'la da bölgedeki çalışmaları daha hızlı bir şekilde sürdüreceğiz.
Solana ile yaptığımız görüşmede ağırlıklı olarak Gazze'yi konuştuk.
Barroso ile yaptığımız görüşmelerde AB sürecimizi görüştük. Biz nerede neyi gündemde tutacağımızı çok iyi biliyoruz. G-20'nin aktif bir üyesi olan Türkiye'nin yeni küresel mimarideki çabaları desteklediğini ifade ettik. Enerji konusundaki Türkiye'nin hassasiyetini vurguladık. Nabucco'da tedarik, transit ve tüketim başlıkları var. Tedarikçi bir ülke değiliz ama bu konuda biz de çalışacağız. Bunun yanında AB'nin bu konudaki çalışmalarını sürdürmesi lazım. AB üyesi ülkeler buradan gerekli olan doğalgaz ihtiyacını giderebilmeli. Bu arada biz bu daha gerçekleşmeden Yunanistan'a doğalgaz verir bir hale geldik. Temaslarımızda bunları kendileri ile paylaştık.
Terörle mücadele konusunda kendileri ile detaylarına varındaya kadar görüştük. Gazze'deki durum başta olmak üzere bölgesel konular üzerinde durduk. Onlarda Türkiye'den yardım istediklerini ifade ettiler.
Bazı düşünce kuruluşları ile de bir araya geldik. Muhataplarımıza AB'de katettiğimiz mesafeleri, AB'deki kararlılığımızı aktarma fırsatımız oldu. Sivil toplum örgütleri ile de ayrıca görüştük. Sadece Brüksel'deki değil Avrupa'nın dörtbir yanından kuruluşlarla görüştük. Asimilasyona karşı ancak entegrasyon yanlısı olarak görüşümüz var.
Bu arada İBB İstanbul Center diye bir merkez hazırlamış. Bu resim sergisini de gezmek suretiyle oradaki yönetim kurulu ile görüşme fırsatı bulduk. Böyle bir merkezin oluşmuş olması Brüksel'deki aktivitelerimizi de olumlu yönde etkileyecektir.