Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8356
EURO
44,0399
IMKB
9.514,000
ALTIN
4.127,470
 
Hava Durumu ANKARA
5 / 21 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ERDOĞAN, AZERBAYCAN MİLLİ MECLİSİ'NDE KONUŞTU
ERDOĞAN, AZERBAYCAN MİLLİ MECLİSİ NDE KONUŞTU
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ile Türkiye'nin yakınlığını, iki ülkenin kader birliğini kimsenin tartışma konusu yapmasına izin vermeyeceklerini belirterek, "Uluslararası camiada birbirinin hukukunu korumak ülkelerimizin en büyük hedefidir" dedi.
 
13.5.2009 - 15:33
Erdoğan, Azerbaycan Milli Meclisi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye ve
Azerbaycan halklarının birlikte sevindiğini, birlikte üzüldüğünü ve gerektiğinde
birlikte savaştığını belirterek, şöyle konuştu:
"Azerbaycan'ın istiklali, Azerbaycan'ın hürriyeti, refahı ve huzuru
bizim kendi istiklalimiz, kendi hürriyetimiz, refah ve huzurumuz kadar önemlidir.

Bizim aramızda sarsılmaz bağlar vardır. Bizim dilimiz, inançlarımız, adetlerimiz,
medeniyet tasavvurumuz birdir. Biz tarih boyu hep aynı masalları dinledik, aynı
manilerle büyüdük, ayni müzikle, aynı ritmlerle duygulandık, aynı oyunları
oynayıp, eğlendik. Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1920'de
Bolşeviklerin eline düştüğünde söylediği gibi 'Azerbaycan'ın gamı bizim gamımız,
hoş bahtlığı bizim hoş bahtlığımızdır'. Yine Azerbaycan'ın banisi Mehmet Emin
Resulzade'nin kabri Ankara'dadır.

Bu kardeşlik hissiyatımı Türkiye'nin ve Azerbaycan'ın büyük şairlerinin
dizeleriyle de ifade etmek istiyorum. Merhum Bahtiyar Vahapzade ne güzel
söylemiş: 'Dinimiz bir, dilimiz bir, ayımız bir, ilimiz bir, eşkimiz bir, yolumuz
bir, Azerbaycan-Türkiye, Bir milletiz iki devlet, Aynı arzu aynı niyet'.

Aynı şekilde şairimiz Yavuz Bülent Bakiler de hissiyatımıza tercüman
oluyor: Geçen zaman üstüne, dökülen kan üstüne, Kılıç kalkan üstüne ve ağrı
köpüren yeleli atlar üstüne benim bir yeminim var. Azerbaycan yüreğimde bir
şahdamar, ben Yakup gibiyim uzun yıllardır, onda Yusuf'umun kokusu var."
-"CÜMLE ALEM BİLİYOR"-
Başbakan Erdoğan, iki ülkenin siyasi ilişkilerinin menşeinin ortak
hissiyat olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin Azerbaycan Cumhuriyeti'nin
bağımsızlığını tanıyan ilk devlet olduğunu, iki ülke ilişkilerinin o tarihten bu
yana tarihi ve kültürel kökler üzerinde daimi bir gelişme gösterdiğini anlattı.

Bu ilişkilerin dünyada başka iki ülke arasındaki ilişkilerle kıyaslanmayacak
kadar bir yakınlığı ve derinliği olduğunu cümle alemin bildiğini ifade eden
Erdoğan, "Azerbaycan ile Türkiye'nin yakınlığını, iki ülkenin kader birliğini
kimsenin, ama kimsenin tartışma konusu yapmasına izin vermeyiz. Uluslararası
camiada birbirinin hukukunu korumak ülkelerimizin en büyük hedefidir" dedi.

Kendisinin uluslararası toplantılarda Azerbaycan'la ilgili ne
düşündüğünü, ne konuştuğunu o ülkelerin liderlerinin çok iyi bildiğine dikkati
çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatta aranızda bir çok toplantılarda benim de bakan arkadaşlarımın da
parlamenter arkadaşlarımın da Avrupa Parlamentosunda Avrupa Konseyinde
Azerbaycan'la ilgili ne tür tavırlar takındığını çok iyi bilirsiniz, çok iyi
bilinir. Öyleyse bizim aramızda fitneye, fesada asla yer olmamalıdır. Eğer birisi
bizim arazımıza bir şeyler taşıyorsa, ona biz şunu söylemeliyiz: 'Hayır
Türkiye'den bizim aleyhimizde olacak bir söz gelmez, sadır olmaz' demeliyiz.

Çünkü biz birimimize o derece güveniyoruz, o derece bağlıyız. Tarihi
yürüyüşümüzü, birbirimizin hukukunu koruyarak, evrensel değerlerle bütünleşerek
sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın."
Başbakan Erdoğan, sadece 2008 yılında iki ülke arasında cumhurbaşkanı ve
başbakan düzeyinde 10, çeşitli bakanlar düzeyinde 30 kadar karşılıklı ziyaret
yapıldığını hatırlatarak, "Bu gerçek dahi iki ülke arasındaki ilişkilerin
seviyesinin bir göstergesidir. İktisadi ilişkilerimizde, özellikle son birkaç yıl
içinde siyasi ilişkilere paralel bir gelişme gösterdi. İkili ticaret hacmimiz son
4 yıldır ortalama yüzde 40 oranında artarak, eylül 2008 sonu itibariyle 2 milyar
doları aştı, daha da artacak" diye konuştu.

Azerbaycan'ın petrol dışı sektörlerine Türkiye'nin yatırımlarının 3
milyar dolar seviyesine ulaştığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin Azerbaycan'ın
petrol dışı sektörlerinde en büyük yatırımcı konumuna geldiğini bildirdi.

-BÖLGE BARIŞ VE REFAHINA KATKI PROJELERİ-
Ülkeler arasındaki işbirliğinin bir diğer ortak hedefinin de bölgede
barış, güvenlik, refah ve istikrara katkıda bulunmak olduğunu vurgulayan Erdoğan,
şöyle konuştu:
"Onun için enerji ve ulaştırma alanında kardeş Azerbaycan'la temellerini
attığımız ortak bölgesel projeleri bu yönleriyle de son derece anlamlı ve önemli
buluyorum. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesini hayata geçirdik.

Bakü-Tiflis-Erzurum-Şahdeniz Doğalgaz Boru Hattı Projesini de bu dönemde
gerçekleştirdik. Bu çerçevede üzerinde durulmasında yarar gördüğüm diğer önemli
bir bölgesel işbirliği projesi de Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesidir. Bunu da
çok önemsiyoruz. Bu projeyle de inşallah tarihi İpekyolu'nun canlandırılmasını
hedefliyoruz. İnanıyorum ki bütün bu projeler her iki ülke halkının refahına
katkıda bulunmanın ötesinde bölgenin istikrara kavuşmasına ve uluslararası planda
stratejik önem kazanmasına vesile olmuştur."
-"KARDEŞLİK İKLİMİ GÖLGELENMEYE ÇALIŞILDI"-
Başbakan Erdoğan, ne yazık ki son dönemlerde spekülatif ve yalan haberler
üzerinden bu kardeşlik ikliminin gölgelenmeye çalışılmasına şahit olunduğunu
belirterek, "adeta bir bardak suda fırtınalar koparıldığını" söyledi. Bunlara
neden olan hadisenin ise geçen şubat ayı başında bir internet sitesinin Ermenice
bölümünde yayımlanan uydurma bir haber olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerine
şöyle devam etti:
"Bu haberde ne dediğini burada tekrar bir hatırlatmak isterim. Haber,
Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerini normalleştirmek için Karabağ'dan
vazgeçtiğini iddia ediyordu ve ön şartsız bir ifade... O günden bu yana dost ve
düşman bütün ülkelerin kamuoylarının tüm dikkatleri bu konuya yoğunlaştı.

Can kardeşlerim, Türkiye'nin her şeyden önce Karabağ'dan vazgeçmesi gibi
bir keyfiyetin telaffuz edilmesi bile bizlere büyük bir utançtır. Bu iftirayı
açıkça bir kez daha huzurlarınızda reddediyorum. Bu yalan haberler üzerine bazı
açıklamalarda bulunduk. Ben kendi parlamentomda, kendi grup konuşmalarımda,
bunların hepsi medyaya açık yapılmıştır. İngiltere'ye G-20 zirvesine gittiğimde,
oradaki bir sivil toplum örgütünde yaptığım konuşmada, uluslararası medyanın
huzurunda bunun açıklamalarını yaptım. Ama bütün bu açıklamalara rağmen haberler
devam etti. Neredeyse Türkiye aleyhinde bir kampanyaya dönüştü.

Diplomaside hepimizin birliği bir kural vardır. Yürütülmekte olan
müzakereler sonuçlanmadan veya en azından belirli bir olgunluğa ulaşmadan
kamuoyuyla paylaşım sınırlı düzeyde tutulur. Bundan asla kamuoyundan bir şeyler
saklandığı sonucu çıkarılmalıdır. Bir ülkenin başbakanının söylediğine mi saygı
duyulur veya herhangi bir internet sitesinin söylediğine mi? Aynı şekilde
Cumhurbaşkanımız da bu ifadeleri kullanmıştır. Nitekim, Azerbaycan-Ermenistan
arasında Yukarı Karabağ sorununa ilişkin yürütülen Minsk sürecindeki görüşmelerin
detayı kamuoyuna açıklanmadı, 18 yıl bu sürüyor. Orta Doğu'da, Balkanlar'da ve
dünyanın diğer bölgelerindeki ihtilaf-çözüm mekanizmalarında da benzer
politikalar izlendi, izleniyor."
-"BU ORTADAN KALKTIĞINDA O ZAMAN KAPILAR AÇILIR"-
Başbakan Erdoğan, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi
bağlamında yürütülen müzakerelerde de aslında farklı bir durumun bulunmadığını
ifade ederek, burada bir sebep ve netice ilişkisinin olduğunu belirtti. Erdoğan,
şunları kaydetti:
"Türkiye-Ermenistan kapısı ne zaman kapanmıştır? Ne zaman ki Yukarı
Karabağ tamamıyla Ermenistan'ın işgali altına girmiştir, ondan sonra kapılar
kapanmıştır. Dolayısıyla bu ortadan kalktığında o zaman kapılar açılır veyahut
biz Azeri kardeşlerimizle bu noktada mutabık kalmadığımız sürece bir adım
atamayız. Bunlar birbirleriyle bağlantılıdır, ayrı düşünülemez.

Nitekim az önce Cumhurbaşkanımızla birlikte yaptığımız basın
açıklamasında da ben bunu tekrar ettim, ifade ettim. Bu nedenle henüz zamanı
gelmediği için kamuoyuyla bu görüşmelerle ilgili biz bilgi paylaşımına gidemedik.

Buna rağmen kamuoyundaki yanlış anlamaları bir nebze bertaraf edebilmek için
devletimizin en üst düzey yetkilileri tarafından pek çok açıklamalar benim
dışımda da yapıldı. Aynı şekilde Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından 20
Şubat tarihinde yapılan bir açıklamada, Türkiye'nin Yukarı Karabağ'a ilişkin
resmi politikasında bir değişiklik olmadığı da vurgulandı, bu da söylendi. Ben de
basına verdiğim demeçlerde bunları tekrar ortaya koydum.

Tabii bütün bunlarla beraber biz göreve geldiğimizde ne düşünüyorsak,
bugün de aynı şeyleri düşünüyoruz. Çünkü biz bir milletiz, iki devletiz. Bu
anlayışımız bizim bir temeldir. Bu temelde bir değişiklik yoktur, olamaz."
-"BÖLGEYE BAKIŞIMIZ AZERBAYCAN'DAN FARKLI DEĞİLDİR"-
Başbakan Erdoğan, Kafkasya bölgesinin dünya haritası üzerinde kapladığı
alanla mukayese edilemeyecek bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, bölgede büyük
ihtilaflar ve çok ciddi sorunlar bulunduğuna işaret etti. Bunların yıllardır
bölgeyi meşgul eden ve son derece önemli riskleri de içinde barındıran sorunlar
olduğunu dile getiren Erdoğan, geçen ağustos ayında Rusya ile Gürcistan arasında
çıkan çatışmanın çözüm üretilmediği zaman bu ihtilafların nasıl sıcak çatışmalara
dönebildiğini açıkça gösterdiğini belirtti.

Kafkasya'da barış, güvenlik ve istikrarın tam anlamıyla tesisi ve
sürdürülebilirliğinin temini bakımından önerdikleri Kafkasya İstikrar ve
İşbirliği Platformunun bu çerçevede önem taşıdığına dikkati çeken Erdoğan,
şunları söyledi:
"Bu barışçı girişime Kardeş Azerbaycan'ın da kuvvetle destek verdiğinden
duyduğumuz memnuniyeti ayrıca ifade etmek istiyorum. Türkiye olarak bizim bölgeye
ve bölgedeki sorunlara bakışımız Azerbaycan'ın bakışından farklı değildir.

Hedefimiz Güney Kafkasya'da karşılıklı anlaş ve iyi komşuluk ilişkilerine dayanan
normal ilişkilerin tesis edilmesidir. Ancak donmuş ihtilafların ve sorunların
sebep olduğu ortam ve güvensizlik hissi bölge ülkeleri arasında iyi ilişkilerin
tesis edilmesine engel teşkil etmiştir, ne yazık ki etmeye de devam etmektedir.

Bu sorunların en büyüğü ve en önemlisi bize göre Yukarı Karabağ
meselesidir. Türkiye'nin Yukarı Karabağ konusundaki politikası açık ve nettir.

Politikalarımızda bugüne kadar asla bir sapma olmamıştır. Biz Yukarı Karabağ
sorununun Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü içinde barışçı yollardan çözülmesi
gerektiğini savunuyoruz ve savunmaya devam edeceğiz. Ermenistan ile Azerbaycan
arasındaki en önemli sorun, Azerbaycan topraklarının şu andaki fiili durumudur.

Bu BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla da teyit edilen, uluslararası hukuka
aykırılığı şüphe götürmeyen bir gerçektir. Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si
ne yazık ki işgal altındadır. Bir milyon Azeri kardeşimiz kendi ülkelerinde ne
yazık ki kaçak ve göçmen durumuna düşmüşlerdir. Diğer yandan çözümsüzlük hiç
kimsenin menfaatine değildir. Bu sorunların çözümü ise gayret gerektirir. Biz
Ermenistan ile aramızdaki sorunların çözümü için müzakereler sürdürürken işte bu
düşünceden hareket ettik."


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


FLAŞ... REHİNE KRİZİNDE SON DURUM

FLAŞ... UZAN'IN İSVİÇRE'DEKİ DOLARLARI TMSF'YE GEÇTİ

MECLİS'TE DEPREM YARDIMLARI GERGİNLİĞİ
»  YARGI İLE POLİS BİRBİRİNE GİRDİ!
»  FLAŞ.. ERDOĞAN:"SINIR KAPISI AÇILMAYACAK"
»  BEŞ BİN KİŞİYE TEFECİ İNCELEMESİ
»  AKP'NİN SÜRPRİZLİ ANAYASA PAKETİ HAZIR
»  İBRAHİM ŞAHİN, YİNE BUNAMA RAPORU ALDI
»  BAŞBAKANLIK'TAN, 'ÖRTÜLÜ ÖDENEK' SÜRPRİZİ
»  DERİN PKK OPERASYONLARI SÜRÜYOR
»  DEVLETİN ZİRVESİ, TRAFİK İÇİN KAMERA KARŞISINA GEÇİYOR
»  27 NİSAN'IN ŞİFRELERİ
»  "ALMAN SAVCIYA BİLE RÜŞVET TEKLİF ETTİLER"
»  AKMAN İÇİN KARAR SONRA VERİLECEK
»  KİMSE SOSYAL GÜVENLİK HAKKINI BİLMİYOR!
»  "POLİSLERİN ERGENEKON DEMESİ MANİDAR"
»  İŞTE RESMİ SEÇİM SONUÇLARI
»  TAŞ ATAN ÇOCUKLAR İÇİN 23 YIL HAPİS İSTENDİ
»  KÖYLÜLER ESKİ KÖY İSİMLERİNİ YENİDEN İSTİYOR
»  ALEVİ DERS KİTABI HAZIR
»  "BAYKAL, AYIRIMCI VE CİNSİYETÇİ BAKIŞ AÇISINA SAHİP"
»  ANKARA'DA PKK OPERASYONU
»  "TÜM TÜRKİYE'Yİ DİNLEMEYE İMKAN YOK"
»  İŞTE HÜKÜMETİN KÜRTÇE AÇILIMI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.