Kılıçdaroğlu konuşmasında ilk olarak Başbakan Erdoğan'ın kendisini dinlemeden salondan ayrılmasına tepki gösterdi, "Demokrasiden bahseden birinin muhalefet liderini dinlemesi gerekiyor muydu gerekmiyordu? Hangi demokrasi bu. Hangi demokraside anamuhalefet liderini dinlemeden gitmek var" diye sordu.
CHP lideri sözlerine şöyle devam etti:
"Karşıt görüşleri dinlemeyip propaganda yapıp kalkıp gidiyorsak bunun altına çizmek gerekir. Muhalefet önemlidir ben de biliyorum muhalefetin önemli olduğunu. Konuşacağım ama konuşmanın gereğini yapmayacağım olmaz. Demokrasi söyleminizin inandırıcı olması için anamuhalefet liderini dinlemeniz gerekmez mi."
"Türk tarihinde bir ilk"
Kılıçdaroğlu,Türkiye tarihinde ilk kez sorunlu bir meclisin açılacağını belirterek, "Sorunları olan bir meclis açılıyor. Dönüp bakmamız lazım. Bu sorunları yaratankim. Anamuhalefet partisi mi yoksa iktidar mı? Peki bu sorunlar bilinmiyor muydu? Biliniyordu. Peki bu sorunların çözülmesi için neden çaba sarf edilmedi? Demokrasi açığımız büyüyor arkadaşlar" dedi.
"Hep seçimden sonraya bırakıldı"
CHP lideri sözlerine şöyle devam etti:
"TBMM Türkiye'nin büyümesi için her türlü mücadeleyi verir. O mücadeleyi vermek bir siyasi iradeyi değil, her yurtseverin görevidir. Seçim öncesi alınması gerek kararlar hep seçimden sonraya bırakıldı. Bağımsız özerk kuruluşlar sıcak seçim gündemi onlara yansımasın diye kuruldular. O kurumlar karar almadılar. Bu da bu kurumların bizim anladığımız şekilde özerk olmadıklarını gördük. Sayın Başkan güzel bir şey söyledi. Düşlediği Türkiye'yi anlattı. Üreten bir Türkiye istediğini söyledi. İhracat yapmamız söyledi. Neden kimse ithalattan bahsetmiyor."
"Düşünmemiz lazım"
Konuşmasında ekonomiye de değinen CHP lideri sözlerine şöyle devam etti:
"Yeni düşlediğimiz ülkede sıcak paraya teslim olan değil. Hepimiz üreten bir ülke istiyor. Bir ülkede vatandaşın borcu gelirinden hızlı artıyorsa bunu düşünmemiz lazım. Real sektörün döviz pozisyonuna bakıyoruz. Son bir yılda artarak 100 milyar doları artmış. İthalata rakamları konuşulmadı. Dış açık 20 milyar dolardan 48 milyar dolara çıktı. Enerjiyi soyutlayarak veriyorum bu rakamları. Sanayi üretimindeki artış. 2010 yılında yüzde 13.
Ara malı ithalatında yüzde 33 (enerji hariç) o zaman Türkiye üretmiyor demektir. İhracat performansımız iyi güzelde. 2009 da dünya ticaretin Türkiye'nin payı binde 82 2010 yılında binde 78'e gerlemiş. Gerçekleri görmemiz lazım. Karamsar tablo çizmiyorum ama sağlıklı düşünerek hareket etmemiz gerekiyor. Kıyaslarken 1940'larda böyleydi şimdi böyle demek gerekiyor. Bizimle birlikte yol çıkan ülekere bakmamız lazım. Asıl başarı onların önünde olmamızdır."
CNNTÜRK