Erdoğan, günlerdir sürdürdüğü polemiğe bugün de şu ifadeleri ekledi: "İsmet İnönü, para ve posta pullarından Atatürk resmini çıkardı. Ey CHP, sen bunları çok iyi bilirsin. CHP kurcalarsa söyleceğim çok şey var. Dosyam, arşivim kalabalıktır."
12:18 | 04 Mayıs 2010
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletin AK Partiyi prangaları kırsın diye iktidara getirdiğini belirterek, "Eğer hayal kırıklığı yaratırsak bu milletin ahı yakımıza yapışacaktır" dedi.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında, anayasa değişikliğinde gelinen noktayı değerlendirmek üzere toplandıklarını söyledi.
"Beylik sözlerin ötesinde gönülden konuşmak istediğini" belirten Başbakan Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan bazı konular satır başlarıyla şöyle: "-Yıllarca ülkeye demokrasiyi çok gördüler. Milletimizde değişimi, dönüşümü reddeden, içine kapanan, kabuğunu kıramayan bir anlayış var. Milletimiz AK Partiyi prangaları kırsın diye iktidara getirdi. Bu şuurla hareket ediyoruz.
Eğer hayal kırıklığı yaratırsak bu milletin ahı yakımıza yapışacaktır.
-Bizi yolsuzlukla suçlayanlar yaptığınız bir şeyi söyleyin, bir eser söyleyin. Bu iktidar her yere eserini koymuştur. Bugün çıkıp konuşanlar; 24 saat yayın yapan TRT Şeş var. Nankörlük yapma. Nazım Hikmet’e vatandaşlık yolu açan bir iktidar var. Çünkü, biz Allah’tan başka kimseden korkmayız, Allah’tan başka kimseye muhabbetimiz yok. Ağır bedeller ödedik. Engelleri bir bir aşarak bugünlere geldik. Milletimizin rotasından sapmadık.
-7,5 yılda her türlü iftirayla üzerimize geldiler. Partilerinin kapatılmasından nemalananları gördü bu ülke. Herkes unutsa biz Danıştay saldırısını, atılan manşetleri unutmayacak, aziz milletimize unutturmayacağız.
Milletim 10 yıllardır iradesine ipotek konulduğunu unutmasın.
-Bize halkımızdan başka talimat verebilecek bir güç yeryüzünde yok.
Farkımız bu... Onun için ’millete gidelim’ diyoruz. Anayasa değişikliğiyle amacımız Türkiye’yi her açıdan büyütmektir.
-Biz Türkiye’nin ayağındaki prangaları çözmek için yola çıktık."
Erdoğan partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, Anayasa değişikliğine yönelik çalışmaları gözden geçirmek ve gelinen noktayı değerlendirmek için bir arada olduklarını söyledi.
Yüce Meclisin çatısı altından nice siyasetçilerin gelip geçtiğini, kürsülerin nice konuşmalara, nice nutuklara, nice hatiplere tanıklık ettiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ben bugün özellikle sizlere beylik sözlerin ötesinde, kalıplaşmış ifadelerin, etkisini yitirmiş vecizelerin, siyasete malzeme olarak kirlenmiş kelimelerin ötesinde, sizlere gönlümle, kalbimle konuşmak istiyorum. Gönlümden kopan sözcüklerle, samimi hissiyatımla hitap ediyorum.
Bu millet çok büyük acılar yaşadı, çok ciddi badireler atlattı. Biz, çok büyük acılar yaşamış, ağır bedeller ödemiş bir milletiz. Bugün Anadolu ve Trakya her köyünde çok değil, bundan 100 yıl önce dedesini Yemen’de, Hicaz’da, Kanal’da, Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Sakarya’da, Kore’de, Kıbrıs’ta kaybetmiş milyonlarca vatan evladı var.
Babasını Cudi’de, Gabar’da, Munzur’da şehit vermiş nice yetim var. Nice dul kalmış kardeşim var. Vatanın her karış toprağı aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulandı. Bu yüce millet, şehitlerini vatan toprağına adeta istikbale kök salacak birer çınar tohumu gibi ekerek, bugünlere ulaştı. Ödediğimiz bedel bundan ibaret değil. Bu topraklar üzerinden acının her türlüsünü tatmak zorunda kaldık.
Maalesef, üzüntüyle, içim yanarak ifade ediyorum; bu ülkeyi kötü yöneten, kişisel ihtirasların esiri olan, şahsi kaygılarını ülke menfaatlerinin önünde tutan siyasetçilerin hatası yüzünden ağır faturalar ödedik. Dağlarda gençlerimizi kaybettik. İşkencelerde insanlık yitip gitti. Provokatif çatışmalarda kan aktı. Bu ülkenin yazarları, aydınları, entelektüelleri sinsi kurşunların hedefi oldu. Yoksulluğu adeta bu ülkenin kaderi haline getirdiler. Boğazımıza kadar yoksulluğa, mahrumiyete gömüldüğümüz günler oldu. Boynumuza geri kalmış ülke
yaftasını astılar. Milletin hazinesini yolsuzlukla, israfla , peşkeşle, sorumsuzlukla adeta yağmaladılar. Bu toprakların hamurunda bulunan, özünde bulunan kardeşliği, dayanışmayı, paylaşmayı hoşgörüyü; nifak tohumları ekerek, fesat tohumları ekerek tahrip etmeye çalışanlar oldu." Başbakan Erdoğan, 10 yıl öncesinde yaşananları da hatırlatarak, "Yurt dışında bir kuruş borç alacak itibarı kalmayan ülke haline getirdiler bu ülkeyi. Kimlerin iktidarda olduğunu düşünün" diye konuştu.
-"DELİKLİ KURUŞA MUHTAÇ ETTİLER"-
Erdoğan, "Bizi delikli kuruşa muhtaç ettikleri dönemi hatırlayın" ifadesini kullanarak, dış borçların arttığı, enflasyonun üç haneli rakamlara ulaştığı günleri anlattı. Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu ülkeye demokrasiyi çok gördüler. Bu ülkeden özgürlükleri
esirgediler. Bu ülkeyi en temel insan haklarından, en temel insani hürriyetlerden bile mahrum bıraktılar. Konuşanların susturulduğu, yazanların sınır dışı edildiği, düşünenlerin hapse atıldığı, vatan sevgisiyle yanıp tutuşan nice sevdalının vatan hasretiyle gurbette gözlerini yumduğu günlerden geçtik. toplumu sınıflara ayırmak istediler. Milleti rengine, diline, kıyafetine, düşüncesine göre tasnif etmek istediler. Şu anda da yok mu? Yine var. Ama onlara karşı direnen bir AK Parti iktidarı var. Avrupa bilgi çağını yaşarken bizi statükoya, küçük düşünşünmeye, geri kalmaya mahkum ettiler."