Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,7570
EURO
43,6432
IMKB
9.702,000
ALTIN
3.910,140
 
Hava Durumu ANKARA
6 / 17 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ERDOĞAN: "ŞEHİTLER BİZİM CANIMIZ CİĞERİMİZ"
ERDOĞAN:  ŞEHİTLER BİZİM CANIMIZ CİĞERİMİZ
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şehitler, bizim canımız, ciğerimiz her şeyimiz. Biz bu tür haberler duyduğumuz zaman yüreklerimiz parçalanıyor. Şu anda komuta kademesinin yüreği dağlanmıyor mu? Onlar da ellerinden geleni yapıyor. Bu terör belasıyla bu mücadele sürecek'' dedi. Erdoğan, CNN Türk'ten canlı olarak yayımlanan programda Gürkan Zengin'in sorularını yanıtladı.
 
6.9.2006 - 22:01
Erdoğan, ''Türkiye'nin Lübnan'a asker göndermesi konusunda içiniz rahat mı''
sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Sorumluluğun gereği yerine geliyorsa tabii ki rahat olursunuz. Biz şu anda
böyle bir sorumluluğun gereğini yerine getirdik. Tüm ilgili birimlerle bunu enine
boyuna istişare ettik, en sonunda tüm milletvekillerimizle bunun sorgulamasını en
iyi şekilde yaparak değerlendirmesini yaptık. Genel Kurul'a getirdik, Parlamento
da kararını verdi. Bundan dolayı, şu anda sorumluluğumuzu yerine getirmekte
olduğumuz inancındayız.''
''Lübnan'a Kaç asker gidiyor?'' sorusuna Erdoğan, '' Şu anda sayısal olarak
yapılmış herhangi bir değerlendirme yok. Belki Genelkurmayımızın kafasında
oluşmuş bir sayı olabilir. Tabii o safhada değiliz'' yanıtını verdi.
Erdoğan, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a Lübnan'a gönderilecek asker sayısı
konusunda herhangi bir rakam vermenin söz konusu olmadığını söylediğini
belirterek, asker ve diplomatlardan oluşan bir heyetin New York gideceğini ve
burada yapılacak görüşmelerden sonra buna göre bir güç belirleneceğini söyledi.
''Kamuoyunun Lübnan'a asker göndermeye pek sıcak bakmadığı görülüyor, sizin
kanaatiniz ne'' sorusuna Erdoğan, şu karşılığı verdi:
''Biz bu işe başlarken rastgele girmedik, önce bazı şartların oluşmasını
bekledik. Bu şartlar neydi? Bu şartların bir tanesi BM Güvenlik Konseyi'de bir
kararın çıkması gerekiyordu. Bazıları diyorlar ki 'Efendim hemen üzerine atladı.'
Biz hiç bir şeyin üzerine hemen atlamadık.
İkincisi ise ateşkesin ilan edilmesi ve uygulamasını bekledik. Üçüncü
şartımız da şuydu: istisnasız bütün tarafların bir kez barışı korumaya
yanaşmasıdır. Çünkü, biz oraya barışı tesis etmeye değil, tesis edilmekte olan
barışı korumak için gitmeye karar verdik. Dördüncü önemli bir beklentimiz vardı,
o da şuydu: Biz orada, herhangi bir silahlı grubu silahsızlandırmak için
gidemeyiz. Askerimiz gidip ev ev dolaşacak, silah arayacak, bulacak... Böyle bir
görevimiz yok.''

-FİLİSTİN SORUNU-

Filistin sorunu konusunda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Başbakan
İsmail Haniye ve İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile görüşmeler yaptığını hatırlatan
Erdoğan, ''Biz, sayın Olmert'e şunu söyledik: Şu bombaları biraz durdurun. Biz bu
askeri ne yapıp, yapıp teslim edeceğiz. İsrail Başbakanı Olmert'e, bir şey
sordum: Bize güveniyor musunuz? 'Güveniyorum.' 'İnanıyor musunuz?' 'İnanıyorum.'
'Ama bak devam ettiniz, lütfen şunu durdurun' dedik. Ne yazık ki durdurmadılar.
Bana güvendiklerini, inandıklarını söylediler, ama durdurmadılar'' diye konuştu.
''İsrail'in tavrı ortada. Şimdi İsrail'e nasıl güveneceksiniz?'' sorusuna da
Erdoğan, ''Şu anda devrede BM Güvenlik Konseyi var. Bunun içinde Amerika, Çin,
Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer ülkeler var. Böyle bir güç Mavi Hatta
ne yapacak? Yerleşecek. Burada İsrail'in de onlardan böyle bir talebi var''
karşılığını verdi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün yaptığı temasları da
anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Tarafların kabulü çok önemli. Irak'ta bizden ikinci tezkereyi istediler.
Biz ikinci tezkereyi TBMM'den geçirdik o zaman ama daha sonra dediler ki
'istemiyoruz'. 'İstenmiyoruz' deyince, 'biz istenmediğimiz yere gitmeyiz' dedik
ve gitmedik. Amerika'nın o zaman talebi vardı, Irak'ın talebi vardı, ama kuzeyden
böyle bir tepki gelince, 'istenmediğimiz yere gitmeyiz' dedik ve gitmedik. Burada
da böyle bir şey olsaydı yine gitmezdik. Ama burada Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora
sürekli aradı. Bugün de tebrik için aradı. 'Bizim misafirimiz olacaksınız' dedi.
Keşke 1 Mart'ta Irak'a girseydik. Gitmeliydik. Gitmiş olsaydık. Bugünkü
tablo olmazdı, bugün çok daha farklı bir tablo olurdu. Ben bunu açıkca
söylüyorum. İnanarak altını çizerek söylüyorum. Şu andaki olumsuz tablo bugün
böyle olmayacaktı. Ben bunu savunuyorum, arkasındayım. Irak'ta bize verilecek
bölge belli idi. Neresiydi Kuzey Irak. Biz asker göndermedik. Peki Asker
göndermediğimiz halde şu anda bizim kaybımız yok mu? Amerika'dan sonra en çok
kayıp bizim. İngilizlerden daha fazla kaybımız var. Kim bunlar? Şoförümüz,
mühendisimiz, işçimiz, orada çalışanlar maalesef orada iki ateş arasında
kalıyorlar.''

-ASKERLİK-

Askerlikle ilgili bir açıklama yaptığını da anımsatan Erdoğan, şunları
kaydetti:
''Yaptığım açıklamanın önünü arkasını görmeden, sadece 'Askerlik yan gelip
yatma yeri değildir' ifadesini kullanmak suretiyle bunu sağa sola çekmek
isteyenler oldu. Askerlik bir heyecanın, bir aşkın, imanın gereği yapılan bir iş.
Askere giden niçin gidiyor? Analarımızın o yaktığı ağıtlar, 'git oğlum git ya
gazi ol ya şehit.' O günkü konuşmamda bu da var. Kına yakarlar. Bizde kına
biliyorsunuz iki yerde yakılır. Bir askere giderken, bir de kızını evlendirirken.
Bu hassasiyeti bilmeyenler, görmeyenler benim bu ifademi adeta şehitlikle, şehit
analarıyla bir alay gibi nitelemeye çalıştılar. Haşa şehitlik bizim en kutsal
müessesemizdir. Şehit analarına olan saygımız her zaman daimdir, ama askerliğin
kaderi bu. Askere giden insan kim olursa olsun bu tür bir şeyle karşı karşıya
kalabilir. Ha bugün terör bölgesi var, bundan dolayı o bölgeye kurasını çekenler,
düşenler... Bunlar özenle seçilip de gönderilmiyor ki, bilgisayarla seçiliyor.
Ahmet olmazdı, Mehmet olurdu, Hasan olmazdı Hüseyin olurdu, bundan kaynaklanan
şeyler. Dolayısıyla 'Vatan sağ olsun, devletimiz sağ olsun, bir gider 2 gider'
diyenler var.''

-''BİZ YAN GELİP YATMIYORUZ''-

Erdoğan, ''Devlete hakkımı hela etmiyorum diyenler de var'' şeklindeki
sözler üzerine, şunları kaydetti:
''Ben burada medyamızdan müştekiyim. Bu işi farklı bir yöne çekme
gayretleri, bilerek ya da bilmeyerek, ülkemizde bu havayı doğurur. Ben mesela
geçenlerde bir tanesine telefon açmadım, bir tanesine açtım. Telefondaki
açıklamalar, komutanların yakasına sarılmalar. Şimdi telefonda aynı durumla ben
de karşılaşırsam bunu mu dinleyeceğim ben. Ama öbürüne açtım. Öbürü de tam aksi.
O da 'Vatanımız sağ olsun, sizler sağ olun, sizler koşturuyorsunuz,
didiniyorsunuz.' O da bana tam aksine bir taraftan da dualar etmeye çalıştı.
Biz yan gelip yatmıyoruz ki, biz de koşuyoruz. Bazı köşe yazarları
gazetelerinde 'Başbakanlık yan gelip yatma yeri değil.' Başbakanın nerede yan
gelip yattığını görüyorsun. Bizim gecemiz, saatimiz, o köşesinde yazı yazanların
saatleriyle aynı değil. Ölçsün, biçsin bakalım, kaç saat Başbakan yatıyor, kaç
saat kendisi yatıyor.' '
Erdoğan, şehit aileleriyle ilgili yaralayıcı bir ifade kullanmadığını da
belirtti.
Erdoğan, şunları söyledi:
''Böyle birey olabilir mi? Şehitler bizim canımız, ciğerimiz, her şeyimiz.
Biz bu tür haberler duyduğumuz zaman yüreklerimiz parçalanıyor. Şu anda komuta
kademesinin yüreği dağlanmıyor mu? Onlar da ellerinden geleni yapıyor. Bu terör
belasıyla bu mücadele sürecek. Bunun şartları belli. Kesip at, bitsin... Böyle
birey değil ki. Dünyada herkes bu terör belasıyla bu şekilde uğraşıyor. Ama bunun
istismarını yapanlar siyasiler. Bu ülkede geçmişte bu işi yaptılar. Ne oldu?
Bitirdiler mi bu işi? Hayır. 2000-2004 arasında terördeki azalma adeta şimdi
bunun için bir fırsat oldu. Ülkemizde öyle günler öyle haftalar gelmiştir ki biz
bir günde 38 tane teröre kurban vermişiz.''


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


BÜYÜKANIT'TAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

ADLİ YIL AÇILIŞINDA KARARLILIK MESAJI

AKP'DE FINDIK İSTİFASI
»  BÜYÜKANIT BAŞBAKANLIK'TA
»  12 YAŞINDAKİ ÇOCUK ÇATIŞMA KURBANI
»  "EŞİM VE KIZIM UÇAĞI GECİKTİRMEDİ"
»  BAŞKENT'TE OLAYLI TEZKERE PROTESTOSU
»  AKP, KAFAYI 'VATANA İHANET' İLE BOZDU
»  "TRİBÜNDE SEYREDEREK SORUN ÇÖZÜLMEZ"
»  LİNÇ MEŞRULAŞTIRILIYOR MU?
»  ŞEHİT ANNESİNDEN BAŞBAKAN'A İSYAN
»  SHP'DEN TEZKERE İSTİFASI
»  TARIM BAKANLIĞI, FINDIĞI 4 YTL'DEN ALACAK
»  ABD, TBMM'NİN LÜBNAN KARARINDAN MEMNUN
»  HIRSIZLAR, HAPÇİLAR,PSİKOPATLAR CEMAATÇİ OLMUŞ
»  ÇOCUK BAKICISI OLMAK İSTEYENLERE AB DESTEĞİ
»  YAN GELİP YATMA İSYANI
»  "AÇLIKTAN NEFESİNİZ KOKUYOR"
»  PKK KOORDİNATÖRLÜĞÜ'NE EDİP BAŞER Mİ?
»  PKK KOORDİNATÖRLÜĞÜ İÇİN UZLAŞMA
»  TEZKERE TAMAM, TÜRK ASKERİ LÜBNAN YOLCUSU
»  MECLİS'TE ÇANTALAR HAVADA UÇUŞTU
»  MUMCU HÜKÜMETİ GÜL'LE VURDU
»  CHP'LİLERİN HEDEFİ BAŞBAKAN ERDOĞAN'DI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.