Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yabancı yatırımcılara çağrı yaparak, “Gelin birlikte çalışalım, birlikte kazanalım. Bu çağrı ekonomik mesajının yanında samimi, hasbi, delikanlıca, dostça bir çağrıdır” dedi.
Milliyet'te yer alan habere göre Erdoğan, dün TOBB’da Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nce (YASED) FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılı kapsamında düzenlenen Uluslararası Yatırımcılarla İstişare Toplantısı’na katıldı.
Delikanlıca bir yatırım çağrısı
“Türkiye’de yapılacak daha çok yatırım ile hayata geçirilecek daha çok hizmet var. Tüm dostlarımıza, yatırımcılarımıza gelin birlikte çalışalım, birlikte kazanalım, birlikte ülkemizi geleceğe taşıyalım diyoruz” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Sizler sermayenizi, birikiminizi, teknolojinizi, organizasyon gücünüzü koyacaksınız, biz pazarımızı, insan kaynağımızı, bölgesel gücümüzü, beklentilerimizi ortaya koyacağız ve hep birlikte yol yürüyeceğiz. Önce 2023’e, ardından 2030, 2053 ve sonra da 2071’e çevirip yolumuza devam edeceğiz. Bu işbirliğinin kaybedeni yoktur. Bizim çağrımız ‘kazan-kazan’ çağrısıdır. Aynı zamanda bu çağrı ekonomik mesajının yanında samimi, harbi, delikanlıca, dostça bir çağrıdır.”
“Türkiye terörle mücadelesini başka hiçbir ülkenin riayet etmediği derecede hukuk devleti sınırları içinde yürüttü, yürütüyor ve yürütecektir” diyen Erdoğan, “Türkiye’nin ana muhalefeti ve PKK terör örgütünün arkasında olduğu muhalefet Avrupa’da ve gittikleri her yerde bu ülkenin aleyhinde her türlü yalanı, yanlışı söylüyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle devam etti:
“15 Temmuz gecesinde havalimanından kaçıp giden bir muhalefetin başı var. Bize kaçmak yakışmazdı. ‘Lider eğer bir taşın arkasına saklanırsa, millet dağın arkasına saklanır’ diye bizde güzel bir söz var. Öyle tüm hükümet, polis teşkilatı seni koruma altına alacak, sen de 25 gün yollarda yürüyecek ve ondan sonra karavanlarda akşamları gayet güzel bir şekilde geçireceksin. Bak, ‘Adalet yürüyüşü yaptık’... Bunun adı ‘Adalet Yürüyüşü’ olmaz, ‘sözde adalet’ olur. İşte buyurun, 25 gün yürüdüler. Kimin güvenliğinde yürüdüler? Hükümetimizin güvencesinde yürüdüler. Herhangi bir şey oldu mu, olmadı. Hâlâ bu hükümete kalkıp da siz, ‘ülkede güvenlik yok’ diyemezsiniz, insan utanır.”