CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün Kürt açılımı konusunda son günlerde sert eleştirilerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi bilgilendirmek üzere Çankaya Köşkü’ne davet ettiği, ancak MHP liderinin bunu reddettiği ortaya çıktı.
Bahçeli, Perşembe günü yaptığı yazılı açıklamayla hükümetin yönettiği Kürt açılımı sürecine sert bir dille tepki göstermişti. Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) konuyla ilgili açıklamasından da memnun kalmayan Bahçeli, Cuma günü ikinci bir açıklama yaptı. MGK bildirisi ile ortaya konulan görüşlerin "Devlet Politikası" olarak kabul edilemeyeceğini ifade eden Bahçeli, Mondros Anlaşmasının devlet yönetiminin imzası ile kabul edildiğini öne sürdü.
Gül’den bilgilendirme isteği
Bahçeli’nin sert ifadeleri üzerine, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalemi, MHP Genel Başkanlığı Özel Kalemini arayarak, "Sayın Bahçeli’nin eksik bilgilerle açıklama yaptığını düşünen Cumhurbaşkanımız kendisini görüşmek üzere Köşk’e davet ediyor" dedi. Bahçeli’nin Özel Kalemi, Köşk Özel Kalemi’ne "Biz daveti, Sayın Genel Başkan’a iletip size dönelim" yanıtını verdi.
Bahçeli’nin, talimatı üzerine kısa süre sonra da, "Sayın Genel Başkanımız, bugün (Cuma) uygun değiller. Demokratik Açılım konusunda Sayın Cumhurbaşkanı’nın davetine katılamayacaklar. Genel Başkanımız, ’Sayın Cumhurbaşkanı, eğer bu konuda bir bilgilendirme ihtiyacı içindeyseler, bunu cumhura, yani millete yapmalılar’ görüşündeler" denildi.
Gül’den "yakışıksız" tepkisi
Bahçeli’nin, davetini reddetmesinin ardından Gül’ün Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi aracılığıyla açıklama yapması dikkat çekti. Bu açıklamada Gül, Bahçeli’nin MGK ile ilgili açıklamalarının "yakışıksız’ olarak nitelendirdi. Bahçeli de dün üç gün üst üste üçüncü yazılı açıklamasını yaptı. Bahçeli bu açıklamada da Cumhurbaşkanı ve Başbakanı sert dille eleştirmeyi sürdürdü.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın önceki gün yaptığı açıklamaları da dün şöyle cevaplandırdı:
Başbakan’ın, Milliyetçi Hareket’i hedef alan seviyesiz beyanları ve ahlak dışı saldırıları, hezeyan bataklığında çırpınan bir ruh halinin yansımalarıdır. Barış ve kardeşlik projesi gibi sahte etiketler gerçeği saklayamamaktadır. Bu projenin ABD’nin stratejik hesaplarının bir gereği olduğu ABD yetkilileri ile Barzani ve Talabani’nin beyanlarıyla sabittir