Abdullah Gül, dönüş yolunda uçakta basın mensuplarıyla sohbeti sırasında, "Orta Doğu'daki irrasyonel liderlik ve maksimalist hayalperestliğin halkların başını daima belaya soktuğunu" söyledi.
Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani'nin, ''Kürdistan fikrine alışın'' şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Gül, aslında kimseyle polemiğe girmek istemediğini belirtti. Gül, "bölgenin ve özellikle de Irak'ın kritik bir dönemden geçtiği, Türkiye'nin kucaklayıcı ve yapıcı bir politika takip ettiği sırada, bu tip demeçlerin ya kasıtlı ya da çok hayalperestlik ve sorumsuzluk örneği" olduğunu söyledi.
Eğer kendi halklarına iyilik yapmak istiyorlarsa herkesin bu bölgede son 15 yılda olup bitenlerden çok iyi ders alması ve gerçekçi olması gerektiğini ifade eden Gül, aksi bir hareketin kendi halklarının başını belaya sokmaktan başka bir işe yaramayacağını kaydetti.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa, Dışişleri Bakanı Gül de Başbakan olur'' biçimindeki sözlerine ilişkin olarak, ''Hepimiz kendi aramızda otururuz konuşuruz doğrusu neyse hep beraber onu yaparız. Şu anda bunları konuşmak çok erken'' dedi.
Kabil'den Türkiye'ye dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Abdullah Gül, Abdüllatif Şener'in, ''Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa, Gül de Başbakan olur'' biçimindeki sözlerini yorumlamasının istenmesi üzerine, şunları söyledi: ''Hepimiz kendi aramızda oturururuz konuşuruz, doğrusu neyse hep beraber onu yaparız. Şu anda açıkçası bunları konuşmak için çok erken. Hep beraber önce cumhurbaşkanlığı seçimlerini yapalım, ondan sonra parti, teşkilat, arkadaşlarımız, hep beraber bunlara karar veririz. Tek söyleyeceğim şey şu; başka siyasi partilerde gördüğünüz kavgalar, çekişmeler bizim aramızda olmaz.''
Türk siyasetine farklı bir çizgiyi getirdiklerini ifade eden Gül, ''Ama nedense birçoğu bunu göremedi'' diye konuştu. Gül, geçmişte Türk siyasetinde siyasetçilerin kendi kişisel ihtiraslarının maliyetini halka ödettiklerini, bundan dolayı siyasal istikrarsızlıkların olduğunu belirterek, ''Bizim partimizde bunların olmayacağını söyleyebilirim'' dedi. Bu konularda kendi içlerinde istişare edeceklerini, günü geldiğinde konuşacaklarını kaydeden Gül, ''Ben olurum, başkası olur, adı geçmemiş biri olur, bunları hep beraber konuşuruz'' diye konuştu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN IRAK'A GİDECEK Mİ?
Gül, Başbakan Erdoğan'ın Irak'a gidip gitmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, böyle bir planın olmadığını bildirdi. ''Ama bu demek değildir ki Sayın Başbakanımız, ben ya da başkası, Bağdat'a gidilemez diye birşey yok'' diyen Gül, şöyle konuştu: ''Ama işte görüyorsunuz, kolay da değil. Geçen Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı gitti, 2 saat inemedi, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice gitti 1 saat inemedi. Irak'a gidip Irak hükümetiyle dayanışma içinde olduğumuzu, Iraklılar'ın yanında olduğumuzu Bağdat'ta da göstermeyi hepimiz çok arzu ederiz. İnşallah bunun ortamı sağlanır ama şu anda düşünülmüş, planlanmış böyle bir ziyaret yok.''
TÜRKİYE'DE, IRAK'A KOMŞU ÜLKELER ZİRVESİ PLANLANIYOR MU?
Gül, Türkiye'de Irak'a komşu ülkeler zirvesinin planlanıp planlanmadığına ilişkin bir soru üzerine, ''Fazla birşey söylemek istemem ama birçok çalışma var. Herkes, gerek komşular gerek Irak ile ilgili bütün ülkeler, BM, komşu ülkelerin önemini çok daha fazla kavramış vaziyettedir'' dedi. Herkesin, öncelikle de komşu ülkelerin Irak'a daha çok yardımcı olması gerektiğini ifade eden Gül, Irak'ın birliğini, bütünlüğünün korunması, Irak'taki iç sorunların çözümüne, orada güvenliğin sağlanmasına, yaraların sarılmasına önce komşuların hizmet etmesine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Gül, bu çerçeve içinde komşu ülkelerin daha çok şey yapabileceğini herkesin biraz görmeye başladığını kaydetti.
BARZANİ'NİN SÖZLERİ
Gül, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani'nin, ''Kürdistan fikrine alışın'' biçimindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine de, Başbakan'ın aslında bu konuda konuştuğunu, onlarla böyle bir polemiğe girmek istemediğini aktardı.
Gül, bu bölgenin, özellikle de Irak'ın kritik bir dönemden geçtiği sırada, Türkiye'nin kucaklayıcı ve yapıcı, Kürt'ü, Türk'ü, Arap'ı, herkesi akraba ilan edici bir politika izlerken, Irak'ın bütünlüğüne önem verirken ve ''Irak'ın geleceğine Iraklılar karar verir'' söyleminde bulunurken, bu tip demeçlerin ya kasıtlı ya da çok hayalperestlik ve sorumsuzluk olduğunu söyledi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu bölgedeki irrasyonel liderlik, maksimalist hayalperestlik daima halkların başını belaya sokmuştur. Bunun en iyi örneği Saddam'dır. Dünyanın en zengin toplumu olabilirdi, en refah ülkesi olabilirdi Irak ama gördüğünüz gibi belkemiği kırılmıştır. Halkı yıllardır sefalet ve acı içindedir. Dolayısıyla bu bölgenin liderleri, önderleri eğer rasyonel politikalar takip etmezlerse kendi halklarının başını belaya sokarlar. Alınacak çok da örnek var. Türkiye'nin bu bölgeye kardeşçe yaklaşımı, açılımı eğer takdir edilmezse, tabii o zaman da artık onlar bilir. Onun için kimseyle polemiğe girmek istemiyorum. Herkesin bu bölgede son 10-15 yılda olup bitenlerden çok iyi ders alması lazım, eğer kendi halklarına iyilik yapmak istiyorlarsa. Yoksa, sadece kendi halklarının başını belaya sokmaktan başka işe yaramaz.''
Gül, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'nın, kendisini Arap Birliği toplantısına davet etmesine ilişkin bir soru üzerine de, Irak konuşulurken Türkiye'yi çağırmalarının ve Türkiye'nin görüşlerini almak istemelerinin önemli olduğunu vurgulayarak, ''Türkiye'nin Irak diplomasisi yok'' şeklinde suçlamalarda bulunanları eleştirdi. Gül, bu yıl yapılacak genel seçimlerde meclise kaç partinin gireceğine ilişkin bir tahminde bulunmasının istenmesi üzerine, ''bunu halk bilir'' dedi.
''MISIR'IN PETROL BAKANI TÜRKİYE'YE GELECEK''
Ankara'ya dönüşünde de Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Gül, İslamabad'da Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt ile görüşmesi hatırlatılarak, Doğu Akdeniz'de petrol arama konusunda Mısır'ın, Rumlar ile yaptığı anlaşma konusunda herhangi bir geri adım sinyali verip vermediğinin sorulması üzerine, bu konuda görüşmelerde bulunmak üzere yakında Mısır'ın petrol bakanının Türkiye'ye geleceğini, ayrıca Türkiye'den bir ekibin de Mısır'a gideceğini anlattı.
Irak'a komşu ülkeler toplantısına ilişkin soru üzerine de Gül, bunun için birşey söylemek için henüz erken olduğunu, ancak komşu ülkeler toplantısının ne denli önemli olduğunu herkesin görmeye başladığını kaydetti. Gül, şunları kaydetti: ''Eğer sıkıntıda olan bir ülkeye komşuları yardım etmezse o sıkıntıların aşılması ne kadar zordur. O ülkede biri istikrar, güvenlik ve huzur istiyorsa, komşu ülkelerin yardımına ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bu platformun başta BM olmak üzere Irak ile ilgilenen herkes tarafından giderek daha çok dikkate alınması ve öneminin kavranmasını büyük bir memnuniyetle izliyoruz.'' Gül, İslamabad ve Kabil'deki temasları hakkında bilgiler de verdi.
''ÇELİK YELEK VARDI AMA TAKMADIM''
Gül'ün uçakta gazetecilerle sohbetinde kimi ilginç konulara da değinildi. Afganistan'da çok sıcak ilgi gördüklerini anlatan Gül, Kabil'in içinde kendileri kadar dolaşan başka bir bakanın olmadığını söyledi. Gül, bir soru üzerine, Afganistan yolculuğu sırasında arabada çelik yeleğin bulunduğunu, ancak takmadığını kaydetti. Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile görüşmesinden de ilginç kimi ayrıntılardan sözeden Gül, Karzai ile görüşmesinde, daha konuşmalar başlamadan Afganistan Cumhurbaşkanı'nın Kandahar'a bir yolculuğu sırasında oradaki Türk okulunu ziyaretinden ve oradan ne denli etkilendiğini, Kabil'e döner dönmez de Başbakan Erdoğan'ı arayarak, ''buraya böyle okullar istiyoruz'' dediğini anlattığını söyledi.
NATO'nun Afganistan'daki eski kıdemli sivil temsilcisi Hikmet Çetin'in de ülkede herkes tarafından ne denli sevildiğina dikkati çeken Gül, yeni NATO temsilcisi Daan Everts'in, Hikmet Çetin'den sonra geldiği için işinin çok zor olduğunu kaydederek, ''Kuş tutsa onun (Hikmet Çetin) kadar tutamaz'' dedi. Gül'ün gazetecilerle sohbetinde, Afganistan'ın Vardak vilayetini ziyareti sırasında bölgeye özgü Lungi adlı başlığı takması da konuşuldu. Gül, şaka yollu olarak, ''Şimdi muhalefet, özlediği kıyafeti giymiş der'' diye konuştu.
Gül, Türkiye'nin Afganistan'a hizmetlerinden de sözederek, Türkiye'nin yapıp teslim ettiği okullarda 34 bin kişinin, Türk sivil toplum örgütlerinin açtığı okullarda da 8 bin kişinin okuduğunu anlattı. Sohbet sırasında bir ara Gül'ün korumalarından da konuşuldu. Kimi diplomasi muhabirlerinin Gül'ün korumalarından övgüyle sözetmeleri üzerine Gül, koruma amiri Osman Çangal'a karışmadığını ve onun dediklerine uyduğunu ifade ederek, ''Yürü dese yürürüm'' dedi.