Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara tavsiye edilen ancak denetlenmeyen “100 temel eser” aileler için kabusa döndü. Aralarında Heidi, Alice Harikalar Diyarı’nda gibi ünlü çocuk klasiklerinin bulunduğu kitaplardaki özensizlikler pes dedirtti. Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Karanfil Yayınları’ndan çıkan Heidi kitabında, Klara’nın büyükannesi Bayan Seseman’a türban takılırken; Martı Yayınları’ndan çıkan Alice Harikalar Diyarı’ndaki yazım hataları isyan ettirecek kadar vahim.
Johanna Spyri’nin ünlü Heidi kitabı Karanfil Yayınları tarafından üzerinde “MEB tavsiyeli - İlköğretim için 100 temel eser” damgası ile basıldı ve dağıtıldı. Ancak Heidi kitabında 59’uncu sayfada yer alan Klara’nın büyükannesi Bayan Seseman ve Heidi çizimleri, görenleri şoka soktu.
Çünkü tekerlekli iskemleye mahkum olan Klara’nın zengin bir İsviçreli olan büyükannesi Bayan Seseman tamamen başı kapalı, uzun bir elbise ile çizilmişti. Karanfil Yayınları’nın baskısında, Heidi’yi kimin resmettiği belirtilmedi.
Piyasada ‘Heidi’ adıyla yayımlanan kitaplarda birbirinden farklı şekilde çizilmiş çok sayıda Heidi bulunuyor. Bilgi Yayınevi’nin bastığı kitapta Klara’nın büyükannesi kitapta anlatılan modern görüntüsüyle resmedilirken, Karanfil Yayınları’nın Bayan Seseman’ı ile hiçbir ortak noktası bulunmuyor.
ALİCE TASHİH DİYARINDA
ÇOCUKLAR için Martı Yayıncılık tarafından basılan “Alice Harikalar Diyarı’nda”ki Türkçe hataları ise isyan ettirdi. Kitapta “çevirmen” değil, “derleyen” ismine yer verilirken, kitaptaki bazı pes dedirten Türkçe yanlışları şöyle:
“O akşam camları sıkıca kapatmış. Ertesi gün gene yola çıkacaklarını anlayan Hansel gene çakıl taşı toplamak için dışarı çıkmak istediğinde camların kapalı olduğunu görmüş.”
“Çünkü akşam ekmek parçalarını izleyerek evin yolunu bulabileceklermiş.”
“Bir sürede bu parayla geçirmişler.”
“Yargıçta bu teklifi onaylamış.”
“Çocukta hızlı bir şekilde tilki kılığına girip horozu yakalamış.”
Millieğitim bakanlığı millieğitimden çıkartıldı. onlar için yazının içeriği değil görsel olarak çocukların kafasına türbanı yerleştirmek. Okumasalarda olur ama türbansız olmaz.
Yakında okullardaki sıralar kaldırılıp rahleye dönüştürülmeye başlanırsa hiç şaşmamak gerek. Çünkü millieğitimin başına getirilen zat lise çocuklarının bile sınavlarında sorulan sorulara cevap verebilecek yetenekte olmayan bir kişi. Eğer veririm diyorsa hordri meydan. Bir grem bile bilgiden ve kültürden nasibini almamış kişilerin özellikle böyle bir bakanlığı getirilişindeki asıl neden yeni nesillerin yobaz olmasına yöneliktir. Tıpkı kendileri gibi. nezaketdenilen şeyrden nasiplenemedikleri için kendi yaptıkları kabalıkların doğal olduğunu sanıyorlar. Yobazlıklarıyla ve göbeklerini kaşımakla gurur duyuyorlar. İkaz edenleri düşman gibi görüyorlar.
Milleğitim böyle insanların elinde olduğu sürece türk insanının gelişme göstermesini, buluş yapmasını üniversitelerin dünyadaki 250 üniversite arasına bile giremeyişini garip karşılamamak gerek. İslam adına gericiliği dayatanların bundan nemalananların bu ülkenin kalkınmasına hiçbir katkıları beklenemez.