CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendiriyor...
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları; Beşir Atalay TV'ye çıkıp iddialara cevap verecek denildi. Ben açtım kanalı izliyorum. Bütün partililerin haberleri verildi. Sıra bana gelince 1 cümle gösterildi. Sonra bakanın açıklaması satır satır açıklandı. Doğru habere önem veriyoruz ama yandaş medyanın doğru haberi olmuyor. Biri soruyor neresi yanlış o da külliyen yanlış diyor...
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
Önce Sayın Başbakan'ın haberi verildi uzun uzun, ardından MHP Liderinin verildi, sonra BDP Liderinin haberi verildi. Benim haberim verilirken bir satır verildi ve Beşir Atalay'ı canlı yayına getirdiler.
Ben o tarihte bölgenin milletvekiliyim benim ofisimden elbette telefon edilebilir dedi. Sanki birisini senin ofisinden telefon edilemez dedi. Unutmasın ki karşısında CHP var.
Bakanlıktan arandıktan 3 dakika sonra siz Deniz Feneri şüphelisi Mustafa Çelik'i arıyorsunuz. Bu durum şüphe oluşturuyor. Veli Korkmaz diyor ki bu tamamen tesadüf olur.
Cep telefondan arıyorsunuz ve sabit telefona geçiyorum diyorsunuz neden? Bu da benim sıkça yaptığım bir yöntemdir. Cepten uzun konuşma yapmam. Ayrıca ailem de konuşacaktı o nedenle sabit telefondan aradım.
Diyorum ya konuştukça batıyorlar. Birincisi şu, koruma müdürü Kırıkkale Belediye Başkanını resmi telefondan arıyor. Ne yapması lazım eğer arkadaşıysa Msutafa Çelik'i aynı telefondan araması lazım. Bir başkasının üzerine kayıtlı olan cep telefonundan arıyor ve sabit numara istiyor.
Geliyorum başka bir yalana. Allah aşkına gecenin yarısında belediyeden mi görüşüyorsunuz. Sen aileni çoluk çocuğunu belediyeye mi getirdin. Sabit telefon belediyenin telefonu. Sayın Beşir Atalay bir başka programda diyorki benim ofsimden herkes aranır diyor. Bakanın gerek duyduğu kişiler aranır oradan. Orası yol geçen hanı mı? Ayrıca milleti kandırıyorsun, sen o tarihte Ankara'nın milletvekilisin Beşir Atalay. Neden milleti kandırıyorsun?"