Neler oluyor? Birçok iddia havada uçuşuyor...
Gelişmeler alt alta konuyor;
Murat Karayılan barış mesajı verdi,
Fehman Hüseyin savaşa devam dedi
Leyla Zana "Bu işi çözse çözse Erdoğan çözer" dedi.

BDP Zana'yı dışladı
Başbakan Zana ile görüştü
Duran Kalkan "Çözüm silahta" dedi
Öcalan "BDP PKK beni aldatıyor" mektubu yazdı.

Neler oluyor?

Gelişmeler alt alta konulunca, resim büyük, bir şeyler pişiriliyor yorumu yapılıyor.
Gerçekten öyle mi ?
Bir şeylerin piştiğine dair yeni ve somut bir açıklama yok.
Tabii bu böyle bir süreçte, kangren olmuş bir sorunda illa resmi açıklama yapılacak anlamına da gelmiyor...
Gizlenen bir şeyler olabilir... Olabilir ama biz senaryolar ve olasılıklar üzerinden gitmeyeceğiz. Biz doğrudan kaynaklardan edindiğimiz bilgiler üzerinden gideceğiz.

1- "BİZDE TEK MEKTUP VAR"

İlk başlığımız bu...
Öcalan kaç mektup yazdı, o mektuplarda ne dedi?
Adalet Bakanlığı kaynakları "Bizim elimizde bir mektup var" dedi.
Aklımıza o zaman ikinci mektup başka bir adrese gitmiş, iletilmiş olabilir mi sorusu geldi.
İkinci adres olarak da MİT geldi aklımıza. Oradaki kaynaklar ellerinde herhangi bir mektup olmadığını söyledi.
Gelelim Adalet Bakanlığı'nın elindeki o mektuba ya da başvuruya... Kaynaklar "İçeriğini Adalet Bakanı CNN Türk'te sizin ve Ahmet Hakan'ın soruları üzerine Tarafsız Bölge'de açıkladı" dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 23 Ocak 2012 'deki o yayında "Temmuzun 28'i en son görüşme tarihi geçtiğimiz 2, 3 gün önce akrabalarını gönderdik görüşsünler diye kendisi görüşmeyi kabul etmedi. Kardeşi gitti Mehmet Öcalan, ama onu da kabul etmedi .. Daha önce de bize akrabalarımla da görüşmek istemniyorum avukatlarımla da görüşmek istemiyorum şeklinde bir beyanı var. Bir tanesi, bir kaç ay önceydi en sonuda 2- 3 gün önce akrabaları gittiğinde perşembe ya da cuma bir grup akraba ziyaret için müracat etti. Onları gönderdik ama kendisi görüşmek istemediğine dair yazılı beyanda bulundu. Orada gerekçe söylüyor benim meramımı tam anlamıyla anlatamayabilirler bu görüşmenin içeriğine başka anlamlar yüklenip yanlış neticeler ortaya çıkabilir istemiyorum, avukatla da istemiyorum diyor" demişti...

Peki neden ?

Yine somut açıklamalar üzerinden gidelim.
Ahmet Türk ile telefonda görüşme fırsatımız oldu. Ahmet Türk Öcalan "Ben söyleyeceklerimi söyledim, artık ciddi bir şey olmayacaksa söyleyecek bir şey kalmadı demek istiyor" yorumunu yapıyor.
Yani Öcalan kapılarını kapattı, ama Ahmet Türk'e göre aslında o kapıları kapatan hükümet. Yani devlet- İmralı görüşme kapısı hala kapalı. Sorunun çözümü ise o kapının yeniden açılmasından geçiyor.

2- "ÖCALAN'I DIŞARI ÇIKARMIYORUZ"

Son dönemde bir de bu iddia var.
Öcalan'ın Abd'lilerle ya da Barzani'nin adamları ile görüşme yapmak için dışarı çıkarıldığı iddiası.
MİT kaynakları açık ve net söyledi "Haberler uydurma, gerçek dışı" dedi.
Kaynaklar Öcalan'ın adada olduğunun altını çiziyor.
Peki bu iddialar nereden çıkıyor?
Bunlarla amaç ne?
Soruların kesin yanıtı yok.
Öcalan'ı yaklaşık 11 ayın sonunda görmek isteyen ise Ahmet Türk...
Başvurusu Adalet Bakanlığı'nda, ama ne yanıt verilecek belli değil.

3- ZANA'NIN ÇIKIŞI...

Leyla Zana önce Hürriyet Gazetesine konuştu, sonra Başbakan ile görüştü.
Zana'ya şimdilerde ulaşmak pek mümkün değil.
Onunla geçtiğimiz iki gün içinde görüşen isim ise Ahmet Türk...
BDP'den bağımsız hareket ettiği için Zana'ya sitem etmiş Türk... Türk "Hiç kimsenin haberi olmadan, partinin haberi olmadan, sanki parti çözüm istemiyor gibi davranmak doğru değil.Üstelik Başbakanı aklayan açıklamalar yaptı" dedi. Sitemini, bu eleştirilerini Ahmet Türk, Zana'ya anlattı.

Sonuç... Aslında şimdilik bir sonuç yok.

Çünkü ortada yeni bir mektup yok, kaynaklara göre Oslo'dan bu yana yeni bir görüşme yok.
Öcalan'ın dışarı çıkarıldığı iddiası da doğru değil.
BDP 'ye göre ise Leyla Zana tek başına hareket etti.
Üstelik bölgede terör olayları da sürüyor.
Beklentilerin aksine tıpkı o filmin ismi gibi... Bir süredir "Garp Cephesi'nde yeni bir şey yok"....
KAYNAK:  http://haber.gazetevatan.com/mit-ocalani/462509/1/Gundem