Bir sonraki duruşma 7 Şubat 2006 tarihinde yapılacak. Orhan Pamuk, duruşma sırasında hiç konuşmadı.
Yazar Orhan Pamuk'un, İsviçre'de yayınlanan bir dergide yer alan röportajdaki sözleri nedeniyle ”Türklüğü alenen aşağılamak” suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce görülen davanın tarafları, daha geniş olan Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesi salonuna alındı.
Davayı yerli ve yabancı çok sayıda basın mensubunun yanı sıra Avrupa Parlamentosu heyeti ile tarafların izlemek istemesi, Şişli Adliyesi içinde yoğunluğa neden oldu.
Mahkeme hakiminin salondaki yerini almasından önce bazı avukatlar, salonda bulunan Avrupa Parlamentosu heyetine tepki gösterdi.
Yabancı parlamento mensuplarının salonda bulunmasının Türk mahkemesinin yargı bağımsızlığını etkilediğini savunan avukatlar, ”Avrupa Komisyonu Türk yargısını denetlemeye gelemez” şeklinde konuştular.
DURUŞMA SIRASINDA TEPKİ
Kürsüdeki yerini alan hakimin salondaki kalabalığın nedenini sorması üzerine bazı avukatlar, “Bağımsız yargımızı denetlemeye gelmişler efendim” diye cevap verdiler.
Orhan Pamuk'un da salona girmesiyle başlayan duruşmada hakim, dosya incelemesinde, 2 Aralık 2005 tarihli kararla suç tarihi itibariyle sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 159/1. maddesine uyabileceği ve sanık lehine olan bu madde sebebiyle aynı kanunun 160/2. maddesi uyarınca takibatın yapılmasının Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi olduğunu belirterek, bu gerekçeyle dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderildiğini bildirdi.
Bu sırada söz alan Orhan Pamuk'un avukatı, “Müvekkilim çağırıldı ve huzurunuza geldi. İddianame bize geldi. Dosya gönderilmiş de olsa müvekkilimin sorgusunun yapılmasını etkilemez” dedi.
ADLİYE DIŞINDA PAMUK'U DESTEKLEYENLERE TEPKİ
Yargılanmanın durdurulmasından sonra Şişli Adliyesi dışında Pamuk'a destek veren Avrupalı Parlamenterlere karşı bir grup Ülkücü tepkide bulundu.
Kendilerini “davaya müdahil avukatlar” olarak tanıtan grupla basın mensupları arasında arbede yaşandı.
Gazeteci-yazar Altemur Kılıç da davaya müdahil olmak için dilekçe verdiğini açıkladı.
Bu arada tepkici kalabalıktan Avrupalı Parlamenterlere yumurta atanlar oldu. Gazeteci Kılıç da tepkiciler arasında yer aldı.
DURUŞMA ÖNCESİ TEPKİ VE DESTEK
Adliye binasına saat 10.45'te gelen yazar Orhan Pamuk'a, adliyeye girişi sırasında pankart açan bir grup ile bazı vatandaşlar, “Vatan haini” ve “Satılmış aydınlar” diye bağırarak tepki gösterdi.
Yoldan geçen bazı araçlardaki vatandaşlar da klakson çalarak, yazara tepkide bulundu.
EURLINGS: BU TÜR DAVALAR OLMASIN
Bu arada Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Hollandalı Camiel Eurlings, yazar Orhan Pamuk hakkında açılan davanın “Türkiye'nin imajı açısından kötü” olduğunu öne sürdü. Pamuk'un yargılanacağı Şişli Adliyesi'ne gelen Eurlings, basın mensuplarının soruları üzerine, bu davanın düşünce özgürlüğü açısından önemli olduğunu ifade ederek, verilecek kararın düşünce özgürlüğü açısından mesaj niteliği taşıyacağını söyledi.
Türkiye'de önemli bir reform sürecinin devam ettiğini belirten Eurlings, “Bu dava Türkiye'nin imajı ve yazarları açısından kötü” dedi.
Eurlings, gelecekte bu tür davaların olmamasını istediklerini söyledi.
Avrupa Parlamentosu heyeti olarak davanın tek bir gün sürmesini istediklerini kaydeden Eurlings, davayı izlemek için AP'den 6 kişilik bir heyetin geldiğini, dava sürerse her duruşmayı izlemek için de en az bir kişinin geleceğini bildirdi.
Türk Ceza Kanunu'ndan bu tür ceza maddelerinin kaldırılmasını istediklerini belirten Eurlings, bunun Türkiye için önemli olduğunu vurguladı.
BENDIT: BÖYLE DAVALAR OLURSA MÜZAKERELER FARKLI OLUR
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu'ndan Daniel Cohn-Bendit, yazar Orhan Pamuk hakkında açılan davayı hata olarak gördüğünü ifade ederek, “Bu dava anlamsız” dedi.
Bendit, davanın görüldüğü Şişli Adliyesi'ne gelişinde basın mensuplarının soruları üzerine, bu dava ile Türkiye'deki demokrasi evrimini göreceklerini söyledi.
“İfade özgürlüğü sadece sizin gibi düşünenler için değil, herkes için geçerli. Bu davayı hata olarak görüyorum. Bu dava anlamsız” diyen Bendit, ifade özgürlüğünün demokrasinin temeli olduğunu vurguladı.
Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin yanlış olduğunu ileri süren Bendit, “Bu tür davalara devam edilirse müzakereler farklı olacaktır. Bu, demokrasiye uymaz” diye konuştu.
“AB'nin sabırlı olduğunu, Türkiye'nin üyeliği konusunda da sabırlı olabileceğini” ifade eden Bendit, bir gazetecinin “Bu davayı izlemeniz yargı sürecine baskı değil mi?” sorusu üzerine, “Hayır, yargıya müdahale etmiyoruz. Ama demokrasilerde bazı haklar baskılarla elde edilir. İfade özgürlüğü gibi konularda baskı oluşturacaksınız ki, hakkınızı elde edin” dedi.
Yeşiller Grubu'ndan Joost Lagendijk de, Orhan Pamuk'a destek vermek için geldiklerini söyledi. İfade özgürlüğünün önemli olduğunu vurgulayan Lagendijk, Avrupa standartlarına uymayan bir Türkiye'nin AB'ye girmesinin zor olduğunu bildirdi.
“Umuyorumki yargıç cumhuriyet savcısına 'sen yanlışsın' der” diyen Lagendijk, “Yazar Orhan Pamuk istediğini söyleyebilir” diye konuştu.
CEM ÖZDEMİR'DEN PAMUK'A DESTEK
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu'ndan Cem Özdemir ise Şişli Adliyesi'ne gelişinde basın mensuplarının soruları üzerine, yazar Orhan Pamuk'un bir söyleşide dile getirdiği sözleri nedeniyle yargılanacağını hatırlatarak, “Şişli Mahkemesi'nin zamanını bu tür davalarda harcamaması gerektiğini” savundu.
Özdemir, demokraside her türlü görüş olacağını ifade ederek, “Her görüşü paylaşmak zorunda değilim, ama şiddet dışındaki görüşe saygılı olmalıyız” diye konuştu.
Başörtüsü takmayan bir aileden geldiğini de anlatan Özdemir, ”Türkiye'de üniversiteye giden kızların başörtüsü takmasına devletin karışmasının düşünce özgürlüğü açısından olumsuz bir tavır olduğunu” kaydetti.
Devletin vatandaşın görüşüne, diline, giyimine saygılı olmasının önemini vurgulayan Özdemir, Türk halkının çoğunluğunun da bu görüşü paylaştığını bildirdi.
Cem Özdemir, “Biz demokrasiyi böyle yorumluyoruz. Böylece Türkiye'nin AB'ye dahil olması daha kolay olacaktır” dedi.
ORHAN PAMUK'A TEPKİ
Adliye binasına saat 10.45'te gelen Pamuk'a, adliyeye girişi sırasında pankart açan bir grup ile bazı vatandaşlar, “Vatan haini” ve “Satılmış aydınlar” diye bağırarak tepki gösterdi. Yoldan geçen bazı araçlardaki vatandaşlar da klakson çalarak, yazara tepkide bulundu.
Bu arada Şişli Adliyesi'nin karşısında bulunan 2 kişi, “Misyoner Çocukları O. Pamuk, H. Dink, H. Cemal, M. Belge, H. Şahin, E. Katırcıoğlu, İ. Berkan” yazılı bir pankart açtı.
Pankart açanlardan adının “Ali” olduğunu söyleyen bir kişi, ”Azeri Türkü olduklarını, burada bulunma nedenlerinin ise bireysel olduğunu” söyledi. Pankartın yanında toplanan bazı vatandaşlar da ellerindeki Türk Bayrağı ile bekleyişlerini sürdürdü.
BEDRİ BAYKAM: PAMUK'UN ÜSLUBU TÜRKİYE İÇİN ŞANSIZLIK
“Yurtsever Hareket” de Şişli Adliyesi önünde “Lütfen Pamuk yargılanmasın. Onun yanıtını vermek bizim görevimiz. Yapay demokrasi kahramanları istemiyoruz” yazılı pankart açtı.
Hareket adına konuşan Bedri Baykam, “Pamuk'un tamamen belirli batılı odakların üslubuyla kanıtsız, tek yanlı ve Türkiye'yi haksız duruma düşürecek sözler sarf etmesi, gerek kendisi, gerek ülkemiz adına bir şanssızlıktır” dedi.
“Yazar Pamuk'a destek vermek için Avrupa Parlamentosu'ndan gelen kişilerin neden Van'a gitmediklerini, neden Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'a destek vermediklerini” soran Baykam, “AB'den destek almak için Sevr'ci mi olmak lazım?” diye konuştu.