ARALARINDA Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan’ın da bulunduğu PKK Merkez Yürütme Kurulu, örgütün silahlı kanadı olan ve ’Halk Savunma Birlikleri’ adı verilen terör gruplarının başına, kısa süre önce ’Doktor Bahoz’ kod adlı Suriye uyruklu Fehman Hüseyin’i ’tam yetkili’ olarak getirdi. Türkiye, Suriye, Irak ve İran’daki gruplara komuta eden, Dr. Bahoz, yaptığı son telsiz konuşmasında, verilen eylem emirlerinin yerine getirilmediğini, üst yönetimin eleştirildiğini belirtti. Militanların üst yönetimi siyaset yapmakla suçladıklarını, bu durumdan üst yönetimin rant sağlamasına rağmen, kendilerinin hayatlarının söndüğünü söyledi. Dr. Bahoz, üst yöneticilerin hep cephe gerisinde olmasından yakınan militanların, "Onlar 15-20 yıldır örgütte ve hep olayların dışında. Örgütün silahlı kanadına katılan kişinin yaşama süresi 6-7 yılı geçmiyor. Kandil’dekiler yatıyor, biz ölüyoruz" dediğini kaydetti. Dr. Bahoz, bu eleştiriler için "Savaşmayı bilmiyorsunuz, o yüzden ölüyorsunuz" dedi.
6 OCAK 2007-ZAP KAMPI
Örgütün ’Halk Savunma Güçleri’nin başına getirilen Suriyeli ’Doktor Bahoz’ kod adlı Fehman Hüseyin, Irak’ın kuzeyinde ve Türkiye’de bulunan PKK grup sorumlularına 6 Ocak 2007’da Zap Kampı’ndan telsizle yaptığı Kürtçe konuşma, Türkçe olarak da tercüme edilerek duyuruldu. Dr. Bahoz’un Zap kampından terörist grupları yönlendirip, tüm eylem emirlerini ve örgütsel durumları ve Merkez Yürütme Kurulu’ndan gelen talimatları iletiyor. Dr. Bahoz, verdiği eylem emirlerini yerine getirmeyen teröristleri konuşmasıyla uyardı, bundan böyle emirleri yerine getirmeyen, eylemden kaçanların cezalandırılacağı tehdidinde de bulundu. Murat Karayılan, Cemil Bayık’ın şikayetçi olduğu konuları da telsiz konuşmasında anlatan Dr. Bahoz’un uyarıları şöyle:
ETKİLİ OLAMIYORSUNUZ
Savaş koşulları çok sert olmasına rağmen, savaşı tam olarak öğrenmek istemediğiniz için savaşta yeterince etkili olamıyorsunuz. Bir savaş veriyoruz. Ancak asıl üzerinde durduğum konu bu savaşı yönetmekle ilgili. Savaşı yönetmenin bir tek yöntemi yok. Herkes, kendi bölgesindeki gelişmelere göre tedbirini alması gerekir. Eğer eylem emirlerini yerine getirmez, savaşmaktan kaçarsanız bu bizi çözülmeye götürür. Bu da savaşı kaybedeceğimiz anlamına gelir.
ELEŞTİRENLER BİLMELİ Kİ
Örgüt içindeki bazı arkadaşlar, mücadeleden kaçmak için üst düzey yöneticilerini eleştiriyor. Üst düzey yöneticilerini yetersizlikle suçluyor. Böylece eylemlere gitmeyerek bunda haklı oldukları konusunda kendi kendilerini ikna etmeye çalışıyorlar. Mücadele bir olgudur. Bu olguyu kimse inkar edemez. İnkar eden de kaybeder. Bazıları örgütün, siyasi yönünün olamayacağının söylüyor. Halbuki siyasi boyutu olmadığı takdirde uygulamalarımız açıklığa kavuşmaz. İşte, eleştirdiğiniz üst yönetim bu siyaseti belirliyor.
DERİN DERİN DÜŞÜNÜYORUZ
Eylem gruplarının bizi anlayamamasını derin derin düşünmesi gerekir. Kimseye bir şey öğretmeden ’iki kelime söyle’, bir adım atmadan ’bir adım at’ demiyoruz. Güvenlik güçleri bile teslim olunması için attığı bildirilerde; ’savaşçılar, bu yeteneksiz komutanlarınızı terk edin’ ve ’onlar birbirlerini suçlamakta ve sizleri kandırmaktan başka bir işe yaramazlar’ propagandasını kullanıyor. Örgütte kendini işsiz bırakmanın, bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük olduğuna inanıyorum. Küçük bir eylem imkanı bile bulduğunda bunu müthiş bir zevkle yapılmasını istiyorum.
PEŞMERGELERLE UYUM İÇİNDE
Irak’ta, halen tehlikeli bir bölgede olan grupları korumak için görevlendirdiğimiz timler, peşmergelerle uyumlu bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor.