Referandum ve seçim güvenli değil ise...
RUHAT MENGİ
Ben ‘yazacağım’ diye söz vermiştim ama bugünlerde gelen mektupların çoğu da yapılacak bir referandumda bilgisayarlı toplama sisteminin güvenliğinin nasıl sağlanacağı ve gelecek seçimin adil bir şekilde nasıl yapılacağı ile ilgili... Biliyorsunuz 22 Temmuz seçimlerinden önce ve sonra da yerel seçimlerden önce ve sonra da aynı konu çok tartışıldı.
Özellikle genel seçimde ortaya çıkan 5 milyon ekstra seçmen konusunu, “adrese dayalı nüfus sayımı” denerek karmakarışık edilen nüfusu ve seçmeni, muhtarlıklarda binlerce kişinin kaydını bulamamasını veya aynı adrese yazılmış fazladan seçmenleri, boş binalara hayali adreslere yazılanları, uzun lafın kısası her türlü saçmalığı dinledik.
Daha önceki dönemlerde seçmen kütüklerini tarafsız memurlar yazarken ve elektronik sistem olmadan oylar sandık sandık sayılırken görülmeyen hatalar, duyulmayan endişe; hükümete bağlı TÜİK’in sayımlarında ve bilgisayarla oy toplamada ortaya çıktı.
Bu da yetmedi parmak boyası da kaldırılıp mükerrer oyun önü açıldı. En sonunda da yerel seçimde “elektrikler kesildi, bilgisayar çöktü” bahanesiyle oylarda değişiklik yapıldığı iddiaları sıkça dile getirildi. Gelecek seçimde farklı kimliklerle oy kullanmak da mümkün olacağından belki daha da çok hile ihtimali ortaya çıkacak.
DIŞARDAN MÜDAHALE
Bilgisayarlı oy toplama sistemi konusundan sık sık söz ediyorum. ‘Bu konuda şüphelerin ortadan kaldırılması için gündemden düşürmeyeceğimi’ yazdıktan sonra deneyimli bilgisayar uzmanlarından gelen (ki bazıları ABD’de bilgisayar eğitimi almış ve yine ABD’de bu konuda yıllarca çalışmış kişiler) mektupların hemen hepsinde “Tüm yazılım sistemlerine dışardan müdahalenin mümkün olduğu” anlatılıyordu. O mektuplarla aynı günlerde bana Yüksek Seçim Kurulu’ndan gönderilen açıklamada ise kullanılan SEÇSİS sisteminde “güvenliğin tam olduğu, müdahalenin mümkün olmadığı” bildirildi.
SEÇSİS’in yazılımının “Java programlama diliyle web tabanlı olarak Havelsan A.Ş yazılım mühendisleri ile YSK’nın uzman personelinin ortak çalışmasıyla hazırlandığı ve Oracle veri tabanının kullanıldığı” da açıklamada mevcut. (Bozulmasınlar ama acaba örneğin bu mühendisler ve uzman personelin kendi hazırladıkları sisteme müdahalesi imkânsız mıdır?)
Şimdi... Bana en son gelen mektuplardan birinde “Bilgisayar ve iletişim teknolojisi alanında üst düzey teknik ve akademik eğitim alan, yıllarca bu alanda çalışmış bir uzman” halen ABD’de çalışmakta olduğunu da bildirerek çok önemli açıklamalar yapmıştı.
Daha önceki seçimlerde dile getirilen ama geri dönüşü mümkün olmayan, araştırılıp soruşturulmayan “elektronik hile” ihtimallerinin referandum ve gelecek seçim için de geçerli olduğunu anlatıyor “seçme ve seçilme hakkı Anayasal bir hak olduğuna göre, bu hakkın kullanılmasına aracılık edecek sistemin güvenliğinin sağlanması da hak olmalıdır” diyordu.
“BİLGİ ÇALAR” SİSTEM
Yazdıklarının bir kısmını paylaşalım: “SEÇSİS projesinde kullanılan veritabanı (bilgilerin toplandığı yer) yazılımı Java teknolojisi destekli Oracle’dir. Oracle ciddi ve bu konudaki en büyük şirket ise de açıkları mevcuttur ve sürekli olarak güncellemeler/güvenlik yamaları yayınlamaktadır (...) İl ve ilçe seçim kurullarında bulunan Windows işletim sistemleri CIA destekli, Microsoft mamulü en büyük ‘bilgi çalar’ sistemdir ve 5-6 yıldan beri Avrupa ülkelerinde ve birçok büyük ülkede devlet kurumlarında kullanımı yasaklanmış ve Linux işletim sistemlerine geçilmiş, bunun üzerine Microsoft kısmi kaynak kodunu vererek satış yapmak zorunda kalmıştır. Almanya’da, ABD tarafından askeri sırların bu sistemle transfer edildiği de yıllar önce tespit edilmiştir.”
VAY, VAY, VAY...
Devam ediyor: “Windows işletim sistemleri yıllardır çoluk çocuk denecek ‘hacker’lar tarafından bile delik deşik edilmektedir (Bkz:http://www.zone-h.org). SEÇSİS projesinde omurga ve portal anahtarı, portal güvenlik duvarı (...) olarak ‘Cisco’ güvenlik ürünlerinin kullanıldığı YSK sitesinde bilgi olarak yer almaktadır. Cisco sistem bir ABD firmasıdır (Bkz: http://www. cisco.com) ve sistemin güvenlik durumu hakkında Google’da ‘cisco hack’ olarak arama yaparsanız bu sistemlerin nasıl hack edileceğine ve güvenlik açıklarına dair çok sayıda makale ve yazı bulabilirsiniz (uzaktan yönetimleri dahil). SEÇSİS yazılım sistemi kesinlikle üçüncü bir güvenlik/kontrol yazılımıyla içsel olarak korunmamakta ve çalışmasının doğruluğu kontrol edilmemektedir. Yani mevcut yazılıma dışardan müdahale mümkündür ve bu sistemin veritabanı, işletim sistemi, yazılım ve güvenliği tamamen ABD teknolojisinin elindedir (...) Müdahale yapılırsa hile yapılması da teknik olarak mümkündür.”
Peki bütün bunları duyduktan sonra Türkiye’nin “SEÇSİS’le veya bir başka elektronik sistemle oy toplama”ya inanması mümkün müdür? Cevap; tabii ki hayır!
Artık geçmişle ilgili bir şey yapmak zor ama milletin güvensiz bir referanduma ve bir seçime daha sürüklenmemesi için, Meclis’teki partilerin bu sistemin kaldırılması için YSK’ya müracaatını bekliyoruz.