.
AK Parti’nin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Recep Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediyeleriyle ilgili yasal düzenlemeyle ilgili spekülasyonlar yapıldığını, atılan adımların ideolojik hesaplar ya da rant hesaplarıyla ya da rant hesabıyla eleştirildiğini savundu. Mülki sınırların Büyükşehir sınırı ilan edilmesi durumunda köylere hizmet gitmeyeceği yönünde eleştirilerin olduğunu belirterek, “Bu çürük bir iddiadır. İstanbul ve Kocaeli’yi araştırın bakın. Daha önce köylerine il özel idareleri ne kadar hizmet götürüyordu? Biz o köylerde yıllarca seçim kampanyalarına gittik. Asfalt falan görmedik. Su yoktu. Şimdi İstanbul’un o köylerine gidin asfaltın ve suyun olduğunu göreceksiniz. Kocaeli de böyle” diye konuştu. Düzenlemenin bir yönünün de imar bütünlüğü olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bu köylere, beldelere imar bütünlüğü noktasında yaklaşmazsanız buralar kapanın ve çalanın elinde kalır. Sahildeki beldeler var. Bu beldelerde malum yerlere yardım adı altında bir şeyler ver gel binayı istediğin şekilde yap. Orada belde belediyesi var, köyde de muhtar var. Koskoca anamuhalefetin başkanı muhtarlıkları kaldıracağımızı söylüyor. Eline diline dursun ya. Hangi muhtarlığı kaldırdık. Büyük bir devletten bahsediyorsak, birinin eline mührü verelim de sultan ilan edelim diye bir derdimiz yok” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kuruluş amacının da bu olduğunu ifade eden Erdoğan, “Türkiye’nin modern bir ülke olması lazım. Modernlik lafla olmuyor ey Kılıçdaroğlu! Sen bu işlerden anlamazsın. Bunun içi arazide çalışacaksın. Biz o araziden geliyoruz” diye konuştu.

-“CHP DÜNYADA TEK”-

CHP’nin dünyada seçimlerin erkene alınmasına engel olmaya çalışan tek anamuahlefet partisi olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “BDP ile CHP 12 Haziran’dan bu yana pek çok konuda birlikte hareket ediyor. Adeta bunlar müttefik. CHP’nin yolu BDP’yi, BDP’nin yolu da CHP’yi düze çıkarmaz. Biri milletle ters düştüğü için çıkmazda, diğer terör örgütünün kuyruğuna takılmaktan vazgeçip siyasi parti olamadığı için çıkmazda. Parlamento içindeki bir parti Türkiye Cumhuriyeti’nin muhatabı olarak KCK’yı, bölücü terör örgütünü gösterir mi ya?”

-“SANDIK GÖRÜNCE FELLİK FELLİK KAÇIYOR”-

Konuşmasında CHP’ye ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ağır eleştiriler getiren Erdoğan, CHP’nin siyaset adına yaptığın tek şeyin kendilerine karşı çıkmak, bağırıp çağırarak, hakaret ve küfür etmek olduğunu belirten Erdoğan, “Biz onlarındüştüğü noktaya düşmeyeceğiz. Bizim ahlak ve edep anlayışımızda bu yok. Biz ‘edep ya hu’ kapısından geçtik. Milletimiz derin izanıyla her şeyi görüyor buna göre takdir ediyor. Buna rağmen Sayın Kılıçdaroğlu başka havalar estiriyor. Sanki yarın seçim olduğunda iktidara gelecek gibi konuşuyor. Sonra seçim dediğinizde, sandık dediğinizde fellik fellik kaçacak yer arıyor” dedi. CHP’yi mezarlık önünde ıslık çalan adama benzeten Erdoğan, CHP’nin korkularını kendi gürültüsüyle bastırmaya çalıştığını belirtti.

-KILIÇDAROĞLU KAFASINDA KURDUĞU DÜNYADA YAŞIYOR”-

CHP’nin her zaman iktidarı başka yerde arayan bir parti olduğunu, geçmiş darbelerin ardında CHP’nin siluetinin olduğunu savunan Erdoğan, CHP yönelik eleştirilerini şöyle dile getirdi:
“Sayın Kılıçdaroğlu’na bir şeyi hatırlatmam lazım. Kafanda kurduğun dünya siyasetini nasıl yapacaksan yap, iktidar hayalleri de kur. Genel başkanı olduğun partinin adını Cumhuriyet Hayal Partisi de yapabilirsin. Gerçek hayata benim milletim sana geçit vermez. Bu millet senin de zihniyetinin de cemaziyelevvelini gayet iyi bilir. Bugünlerde psikolojiye de merak sardığını görüyorum. Birileri eline bir şeyler sıkıştırmışlar. Ben kendisine bu aklı verenlere diyorum ki, gerçek dünyadan kopuk şekilde kafasında kurduğu dünyada yaşayanların durumuna ne deniyor? Ben teşhisi koydum, tedaviyi kendisine bırakıyorum.”

-“KILIÇDAROĞLU ESAD’IN TEMSİLCİSİ”-

Kılıçdaroğlu’nun kendi dünyasında yaşadığını, ayrıca dış politikayla ilgili konularda söylediklerinin de akıl almaz olduğunu ifade eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun tüm uluslararası sorunlarda karşı tarafın yanında saf tuttuğunu belirterek, “Suriye meselesinde Esad ile Kılıçdaroğlu’nu ayırt edemez duruma geldik. Daha doğru Esad ortada pek görünmüyor. Onun ülkemizdeki ve dünyadaki temsilciliğini Kılıçdaroğlu yapıyor” dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na yönelik eleştirilerinin izana olduğu kadar ahlaka da aykırı olduğunu savundu.

-“NEREDE OLDUĞU BİLİNMEYEN BİR HÜCREYE GÖNDERİLİRDİN”-

Esad’a ülkede demokrasinin önünün açılması için tavsiyede bulunduğunu ama Esad’ın bunları görmezden geldiğini anlatan Erdoğan, “Dün onu seven halk bugün karşısında. Bu konuda sizden destek istiyorum dedi. Partimiz partisiyle ilişki kurdu. Aldatıyor, aynı teknik Kılıçdaroğlu’nda da var” dedi. Suriye’deki demokrasi ile Türkiye’deki demokrasinin karşılaştırılamayacağını belirten Erdoğan, kendisine yaptığı hakaretleri Suriye’de Esad’a yapması durumunda “nerede olduğu belli olmayan bir hücreye gönderileceğini” kaydetti.

-“DARBE ŞAKŞAKÇILARI VARDI”-

Türkiye’de geçmişte başbakanların da idam edildiğini, bu zihniyetin CHP zihniyeti olduğunu, yaşanan darbelerin arkasında CHP zihniyetinin olduğunu belirterek, “Sistem darbe ürettiği için bu ülkede darbe şakşakçıları vardı. Üniversitedeki akademisyenden tutun yargı mensubuna kadar darbe şakşakçıları vardı. Yüzlerce yargı mensubu gidip darbeleri hazırlayanların önünde el pençe divan durmadılar mı? Onların hazırladığı brifingleri dinlemediler mi? Bunarı kime anlatacaksınız? Arapların atasözü ‘Men dakka duka.’ Yani, dak edene duk edilir. Kim vurursa ona vurulur. Bundan ders almaya mecburuz. Sayın Kılıçdaroğlu bu ülkeyi orayla insaf dışı bir yaklaşımla karşılaştırıyorsan bakar körsün, tedavi ol gerçekleri görmen lazım. Nasıl oluyor da Türkiye’de demokrasinin olmadığını söylüyorsun? Herkes sandıklarda oyunu kullanıyor. Bölücü terör örgütüyle işbirliği halinde olanlar sandıkalrdan çıkıyor, parlamentoda herkes istediği gibi esip gürlüyor. Bir de demokrasi yok diyorsun” dedi.

-“DÜŞÜN DİYECEĞİM ZORDA BIRAKMAK İSTEMİYORUM”-

Kılıçdaroğlu’nun “cehaletinin derinliği” nedeniyle Esad’ı demokrat kendisini ise diktatör olarak gördüğünü ifade eden Erdoğan, CHP’nin Suriye uçağının indirilmesiyle ilgili takındığı tavrı da eleştirerek, “Kendisine uçakta bulduğumuz mühimmatları gösterecekmişiz. Senin böyle bir hakkın mı var? Yeri gelir brifing verilir” dedi. Suriye’nin Türk uçağını düşürdüğü zaman CHP^ye brifing verildiğini hatırlatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun verilen brifingle ilgili açıklamalarda bulunduğunu belirterek, “Seninle sır da paylaşılmaz. Neyi konuşacaksın? Kılıçdaroğlu’na düşün diyeceğim ama kendisini de zorda bırakmak istemiyorum” diye konuştu.

-“ELMA ARMUT GÖNDERMEDİLER”-

Kılıçdaroğlu’ndan düşünmesini istemediğini bunun yerine “seviyesine uygun bir açıklama yapacağını belirten Erdoğan, “Mühimmat ifadesine kafayı takmış. Araştırdım. İlkokul çocuklarının kullandığı sözlükte mühimmatın karşısında ‘savaş gereci’ diye yazar. Savaşta kullanılacak her gereç mühimmattır. Üzerinize gelen füze mühimmatsa, o füzenin size yöneltilmesini sağlayan radar da, bu sürecin yönetilmesini sağlayan haberleşme cihazları da mühimmattır” dedi. Rusya’dan gelen uçağın içindeki mühimmatı gönderenin Rusya’nın MKE muadili kuruluşu olduğunu, bu kuruluşun “elma armut üretmediğini” kaydeden Erdoğan, yapılan işlemde Chicago Antlaşmasının sağladığı hakların kullanıldığını anlattı.

-“BU YIL YAKAŞIK 110 KEZ OKULLARA SALDIRDILAR”-

Okullara yönelik terör saldırılarını da değerlendiren Erdoğan, 2008 yılında 38, 2010 yılında 57, 2011 yılında 89, 2012’de ise yaklaşık 110 olayda terör örgütünün eğitim kurumlarına yöneldiğini belirterek “Terör örgütleri cehaletten besleniyor. İstismar edecekleri bir ortam isterler” dedi. Terörün çocukları da kullandığını ifade eden Erdoğan, “Artık kullanılan çocuklarla ilgili tedbirleri de artırmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Kendilerini askeri araçların önüne siper edenlerin bu okullarda çocukların önünde siper olmadığını belirten Erdoğan, terör örgütünün eğitime düşmanlık göstererek kendi barbarlığını kanıtladığını belirtti. Erdoğan, doğudaki öğretmenlerin ve polislerin fedakar davranışlarını da şu sözlerle övdü: “Diyarbakır’da okulunun koridorlarına ve sınıflarına bomba ve Molotof kokteyli atmak isteyen terör örgütü yandaşının elinden bu malzemeleri alarak canı pahasına okulunu ve öğrencilerini koruyan müdür yardımcımızı kutluyor ve tebrik ediyorum. Yolu kesmek isteyen teröristleri görünce arabadan inerek o teröristlerin üzerine gidip bir teröristi öldüren, birini yaralan, ardından 8 terörist üzerine saldırınca onlarla mücadeleye giren birkaç tanesini yaralayan polisimizi de kahramanca mücadelesi sebebiyle kutluyorum. Aynı araçta bulunan iki yaralı vatandaşımızı da hastaneye götürecek kadar kahraman. Bu mücadeleyi bu şekilde sürdürerek inşallah neticeye varacağız.”