Adli Yıl’ın açılışı dolayısıyla Ankara Ticaret Odası Kongre Salonu’nda tören düzenlendi.
Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Danıştay Başkanı
Hüseyin Karakullukçu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay üyeleri, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare
Mahkemesi üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.
Türkiye Barolar Birliği başkanı Ahsen Coşar yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Türkiye’de iyi şeyler oldu, oluyor. Ama iyi olmayan hatta vahim olan şeyler de var. Bunların en başında terör geliyor. Güvenlik hakkını yaşama hakkını hukukun bireylere verdiği hakları ortadan kaldırmak için teröristler ilkel şiddette başvururlar.
Bunlarla mücadele etmek devletin asli görevidir. Hukukun çizdiği sınırlar içinde bu mücadelede üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız.
Türkiye Barolar Birliği olarak Türk olsun Kürt olsun aynı ulusun eşit vatandaşları olarak kardeşçe yaşamak isteyen herkesi sağduyulu olarak teröre karşı tavır almaya davet ediyoruz.
Terörle mücadele ederken Benjamin Franklin’in şu sözünü de hatırlatmak isterim, “Güvenliğimiz için özgürlüğümüzden vazgeçmeye başlarsan sonunda hem güvenliğimizden hem de özgürlüğümüzden oluruz.”
“DENİZ FENERİNDE YAPILAN YARGIYA SİYASİ MÜDAHALE”
Kamuoyunda Deniz Feneri olarak bilinen soruşturmayı yürüten savcıların görevden alınma nedeni olarak belirtilen husus gereksiz bilgilerin kapatılmasından ibaret ise bu uygulama Ergenekon ve Balyoz olarak bilinen diğer davalarda da sıkça yapılan rutin bir uygulamadır.
O nedenle bu tasarrufun makul bir açıklaması yoksa, yapılan yargıya siyasi bir müdahaledir ve kabul edilebilir tarafı yoktur.
YARGITAY BAŞKANI'NDAN ÖNEMLİ MESAJLAR
Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak Adli Yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada makul sürede yargılanma hakkının adil yargılamanın en önemli unsuru olduğunu belirterek, 'En ağır karar ise tutuklamadır. Tutuklama için kişinin suçu işlediğine dair çok kuvvetli bir kanaat olması gerekir' dedi.
İşte Kaynak’ın konuşmasında verdiği mesajlar:
Yargı haksızlığa uğramış insanların en önemli sığınağıdır. Hukuk ve adalete herkesin ihtiyacı vardır.
Gerek ülkemizde gerek dünyada süren terör yaşam hakkı için tehdit oluşturmaktadır. Terör bir insanlık suçudur. Teröre karşı bütün devletlere görev düşmektedir.
Yaşama hakkı vazgeçilmez bir inan hakkıdır. Kişilerin yaşam hakkına doğrudan tehdit oluşturan teröre karşı devlet vatandaşlarını korumalıdır. Türkiye’de teröre karşı mücadelesini sürdürmektedir ve sürdürecektir.
Silahlı kuvvetlerimiz ve emniyet mensuplarımıza karşı düzenlenen saldırılar yüreğimizi yakmaktadır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Anne babalarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
EN AĞIR KARAR TUTUKLAMA
Adil yargılanma hakkını düzenleyen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi davaların makul sürede hakkaniyete uygun olarak yapılmasını ön görür.
2010 yılında bu ilkenin ihlalinden dolayı ülkemiz 25 milyon euro tazminat ödemek zorunda kaldı.
Makul sürede yargılanma hakkı, adil yargılanmanın en önemli unsurudur.
Özel hayatın gizliliği hukukumuzda en güçlü şekilde koruma altına alınmıştır.
İletişimin denetlenmesi ancak suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphenin bulunduğu durumlarda en son başvurulacak çare olmalıdır.
En ağır karar ise tutuklamadır. Tutuklama için kişinin suçu işlediğine dair çok kuvvetli bir kanaat olması gerekir.
MAHKEMELERİN İŞ YOĞUNLUĞU
Koruma tedbirlerine başvurmanın gerekli olup olmadığına dair takdir yetkisi yetkili makamlara aittir.
Gereksiz yere bu tedbirleri uygulamak ne kadar yanlışsa gerektiği takdirde bu tedbirleri uygulamamak da soruşturma ve kovuşturmanın selameti açısından sakıncalı olabilir.
Ülkemizde tutuklu sayısının hükümlü sayısından fazla olması mahkemelerin iş yoğunluğunu nedeniyle davaların yeterli sürede bitirilememesidir.
Adaletten uzaklaşan zorba yönetimlerin ömrü fazla uzun olmamıştır. Teminatı olmayan bir hakimin bağımsız olması mümkün değildir.
HAKİMLERE TAVSİYE
Hakimler de bir insandır. Ancak hakimler siyasal düşüncelerinin etkisinde karar veremezler. Adalet dağıtmak çok zor ve fikir çilesi barındıran bir iştir.
Hakimler sürekli kendilerini yenilemelidir. Hakimler yargılayan ancak yargılarken yargılanan kişilerdir.
Hakimlerin dürüst ve namuslu omları övünç nedeni değildir. Asıldır. Hakimin dürüst olması önemli değildir. Hakim aynı zamanda dürüst görüntü vermek zorundadır.
Dürüst görüntü vermek dürüstlüğün ve tarafsızlığın gerektiği yönde görüntü vermektir.
GÜÇLER AYRILIĞI
Devlet meşruiyetini halktan almaktadır. Gücün tek elde toplanması yerine birlikte çalışılması ve birbirinin denetlenmesi kuvvetler ayrılığını oluşturur. Esas olan erklerin uyumlu çalışmasıdır.
YENİ ANAYASA
Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir. Yeni anayasa toplumun bütün kesimlerince uzlaşarak hazırlanmalı, evrensel hukuk ve demokrasi ilkeleri de göz ardı edilmemelidir.