Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, sevgi dolu yürekleri, önyargısız ve aydınlık bakışlarıyla çocukların, insanlığın umudu, geleceğin güvencesi ve barış ortamının sağlanmasında en önemli güç olduğunu belirtti. Çocukların yarınlara en iyi biçimde hazırlanmalarında sevginin temel araç olduğunu vurgulayan Sezer, onlara karşılaştıkları güçlükleri aşma ve sorunları çözme yetisi kazandırmak, doğru kararlar vererek yaşamın her alanında başarılı olabilmelerinin yolunu açmak için temel koşulların sevgi ve güven olduğuna işaret etti. Cumhurbaşkanı Sezer, şunları kaydetti: “Çocukların korkusuz bir dünyada, kardeşçe, kaygılardan uzak bir yaşam sürmeleri, çağdaş yaşamın tüm olanaklarından yararlanmaları ve sorunlarına çözüm üretilmesi, haklarının korunması ve sevgiyi temel alan çalışmaların amacına ulaşabilmesiyle olanaklıdır. Ne yazık ki, günümüzde, açlık ve yoksullukla savaşan, şiddete uğrayan ve kötüye kullanılan, zorla çalıştırılan, eğitim ve sağlık olanaklarından yararlanamayan çok sayıda çocuk vardır. Onlara destek olmak, sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak, yaşam koşullarını iyileştirmek ve geleceğe ilişkin umutlarını korumak tüm insanlığın işbirliğini gerektirmektedir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 20 Kasım 1989'da kabul edilen, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu pek çok ülkenin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, tüm çocukların sahip olduğu haklar konusunda evrensel ölçütlerin yerleşmesini amaçlamakta ve gelecek kuşakların haklarını güvenceye almaktadır. Çocuk haklarının yaşama geçirilmesinde, yazılı belgelerle sınırlı kalmayıp, eksiksiz uygulanmasında, toplumsal bilincin oluşmasında, aileden başlayarak, tüm topluma ve devlete önemli görevler düşmektedir. Çocuk haklarının korunmasına yönelik olarak uluslararası düzeyde yürütülen çabalara destek veren Türkiye, çocukların hak ettikleri yaşam olanaklarına ulaşabilmeleri için çalışmalarını sürdürmektedir.”
“GÖNÜLLÜ VE ÖZVERİLİ ÇALIŞMALAR ARTIRILMALI”
Cumhurbaşkanı Sezer, doğdukları andan başlayarak çocukların sahip oldukları haklara saygı gösterilmesi, ruh ve beden sağlıklarının korunması ve şiddetten uzak bir ortamda yetiştirilmeleri konusunda anne-babalar başta olmak üzere tüm toplumun eğitilmesinin, onların şiddet kültürünü değil, insanlık değerlerini özümsemiş kuşaklar olarak yaşama hazırlanması yönünden büyük önem taşıdığını belirtti. Cumhurbaşkanı Sezer, mesajında şunları kaydetti:
“Son günlerde artan, yüreklerimizin sızlamasına neden olan, çocuklara yönelik insanlık dışı şiddetin ve istismarın önüne geçilmesi için çaba göstermek, bu olumsuzluklardan etkilenen çocuklarımıza sahip çıkmak, savsaklanmaması gereken toplumsal bir sorumluluktur.
Ayrıca, kimsesiz çocuklarımızın bir aile ortamı içinde yetişmelerini olanaklı kılacak koruyucu aile konusundaki duyarlılığı artırmak, sokaklarda yaşamak zorunda kalan, küçük yaşta çalıştırılan çocuklarımıza sağlıklı ve mutlu bir gelecek sunmak için gönüllü ve özverili çalışmaların artması gerekmektedir. Bu konuda herkese büyük sorumluluk düştüğü unutulmamalıdır.
Çocuk Hakları Günü'nde, çocukların tüm haklarının korunduğu, açlıktan, yoksulluktan, savaştan, şiddetten ve kötülüklerden arınmış, sevginin, hoşgörünün ve barışın egemen olduğu bir dünyada yaşayabilmek umuduyla tüm çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyor, esenlikler diliyorum.”
ARINÇ: ÇOCUK HAKLARI BİR VİCDAN MESELESİ
TBMM Başkanı Bülent Arınç, insan hak ve özgürlüklerinin yeşermesinin çocuk haklarının korunması ile doğru orantılı olduğunu bildirdi. Arınç, “Dünya Çocuk Hakları Günü” dolayısıyla yayınladığı mesajda, insanlık tarihi boyunca en korunmasızlar sınıfının en alt basamağında yer alan çocukların, savaş, açlık, afet, suistimal ve hastalık gibi birçok tehdidin kurbanı olduklarını söyledi.
Aynı tehlikelerin bugün de dünya çocuklarını tehdit ettiğini belirten Arınç, milyonlarca çocuğun ölümle burun buruna yaşadığını ve çeşitli sorunlarla pençeleştiğini ifade etti.
Bugün BM’nin yanı sıra ulusal ve uluslararası pek çok kurum ve kuruluşun çocuk haklarının korunması yolunda çaba sarf ettiğini söyleyen Arınç, “Ne var ki sorunun büyüklüğü ve mevcut sorunların her geçen gün nitelik ve nicelik değiştirmesi, yapılan çalışmaları geride yetersiz kılmaktadır. Öncelikle bir vicdan meselesi olan çocuk hakları konusunda Türkiye, tüm dünya çocuklarına bayram hediye eden bir ülkedir. Çocukların yaşantılarını bayram havasında geçirmeleri, fert fert hepimizin en büyük vicdani sorumluluklarından biridir. İnsan hak ve özgürlüklerinin dünyada yeşermesi, dünyanın her tarafında çocukların haklarını koruyup kollamakla doğru orantılıdır" dedi. |