Sezer, seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere partisinin il başkanları ile bir araya geldi. DSP Parti Okulu'nda yapılan toplantı öncesinde bir konuşma yapan Sezer, DSP'nin seçimlerde tek bir fire bile vermeyen tek parti olduğunu belirtti. Sezer, seçimlerden çekilmiş bir parti olmalarına rağmen yoğun bir çalışma sergileyen DSP örgütlerine teşekkür etti. DSP örgütleri olarak bundan sonra da daha yoğun bir çalışma süreci içinde olacaklarını kaydeden Sezer, parti tabanına güvendiğini söyledi.
Seçimlere takılmama kararı alarak bir görev üstlendiklerini, ancak seçimlerde umdukları başarıyı elde edemediklerini ve özeleştiri yapacaklarını dile getiren Sezer, "Halkın verdiği karara da saygılıyız" dedi. Bazı haberlerde DSP'nin seçim işbirliği yaptığı CHP'ye karşı bir tavır içinde olduğunun yazıldığını belirten Sezer, şunları kaydetti:
"Biz bir sorumluluk üstlendiysek günahıyla, sevabıyla onu sürdürürüz. CHP Genel Başkanı ile el sıkıştığımız ilk günden beri iki ayrı sol parti olduğumuzu vurguladık. Solu iki ayrı koldan büyütmek için seçimden sonra da çalışacağız. Bunu hep söyledik. Kardeş iki parti olarak Türkiye'nin sorunlarını çözmek için ülke yararına dayanışma içinde olacağız. Ama farklı hassasiyetlerimiz bulunduğuna göre, farklı görüşler açıklamamız da kavga olarak algılanmamalı. Solu iki ayrı koldan büyütmek fikrinin doğru olduğunu bu seçimler de ortaya koydu. Farklı sosyolojik gruplara ulaştığımız gerçeği var. Farklı sosyolojik gruplara ulaşırsak iki koldan solu güçlendirmenin önemini biliyorum. Seçimler de bunu ortaya koydu."
DSP'lilerin CHP'ye kızgın oldukları yönündeki değerlendirmeleri de eleştiren Sezer, "Hayır biz kızgın değiliz. Ama iki ayrı kardeş sol parti olarak yola devam etme kararımız sürüyor" diye konuştu. Bu haberle ilgili olarak kendisine, seçimlerde CHP'ye verilen oyların ne kadarının DSP'ye ait olduğunun sorulduğunu ve kendisinin de, "Şu kadarı CHP'nindir, şu kadarı DSP'nin oyudur diyemem. Alınan yüzde 20 oy her iki partiye de aittir" dediğini ifade eden Sezer, "Bunda kızgınlık nerede?" diye sordu.
DSP'nin CHP'nin oylarına ne kadar katkı yaptığının bilimsel bir çalışmayla ortaya çıkabileceğini belirten Sezer, "Günahıyla sevabıyla her şey bizimdir. Pişmanlık söz konusu değil. DSP'li milletvekilleri tabii ki olacak. Bu bir sürpriz değil. Öteden beri DSP'de olan arkadaşlarımız Meclis'te de DSP'li olacak. Bu bir anlaşmazlık değil, kavga hiç değil" şeklinde konuştu.
"BAŞBAKAN'A HAKSIZLIK"
Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Sezer, Abdullah Gül'ün adaylığının geçmişte toplumda geniş ölçüde kabul görmediğini savundu. Sezer, "Şimdi tekrar Abdullah Gül dayatılırsa bunu bir haksızlık olarak değerlendiririz" dedi. Başbakan Erdoğan'ın seçim gecesi partisinin balkonunda, uzlaşma ve diyalogdan bahsettiğini ve bunun de kendilerine umut verdiğini ifade eden Sezer, yeniden tek ismin gösterilmesinin uzlaşma değil dayatma olacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan ile telefonda görüştüklerini, ancak cumhurbaşkanlığı seçimi konusuna değinmediklerini belirten Sezer, Erdoğan'ın kendisine teşekkür ettiğini, kendisinin de başarılar dilediğini söyledi. Cumhurbaşkanının halkın büyük kesiminin benimsediği, laik demokratik cumhuriyeti benimsemiş ve tarafsızlığı su götürmez bir isim olması gerektiğini vurgulayan Sezer, "Tarafsızlığı çok önemsiyorum. Şimdi bir partide olsa da cumhurbaşkanı olduğunda tarafsız olabilecek bir kişinin cumhurbaşkanı olmasında yarar var" diye konuştu.
Sezer ayrıca Meclis dışından bir adayın Türkiye'nin önünü açacağını belirterek, "Ama Abdullah Gül'ün tek adaylığı formülünü öne çıkarmamalarını istiyoruz" dedi. Solun bu seçimlerde kırsal kesim ve gecekondulardan oy almakta zorlandığını dile getiren Sezer, eksiklerin belirlenmesi gerektiğini ve bu kesimlere de ulaşılması gerektiğini söyledi. Sezer, yerel seçimler için de gün geçirmeden çalışmalara başlayacaklarını söyledi.
Daha sonra bir gazetecinin Abdullah Gül'ün, 'Meydanların sesini görmezden gelemem' sözlerini hatırlatması üzerine Sezer, "Ben o konuşmadan, kendisine güvenenleri de ikna edip aday olmayabileceği mesajını aldım. Ama oylamaya girip girmeme ayrı bir mesele. MHP de gireceğini açıkladığına göre 367 diye bir sorun kalmadı. Abdullah Gül, 'meydanların sesi' diyor ama başka meydanlar da vardı. O meydanların sesine de kulak vermek gerekir" şeklinde konuştu. Bu seçimlerdeki sonucun cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Abdullah Gül'e destek anlamına geldiği yönündeki değerlendirmeleri de eleştiren Sezer, "Bu seçim cumhurbaşkanlığı seçimi referandumu değildir. Başbakan ve milletvekili seçimidir. Sayın Gül eğer böyle derse, Sayın Erdoğan'a haksızlık etmiş olur" dedi.
Sezer, merkezin partisi olduğunu iddia eden bir partinin, tek bir kesimin adayını dayatmaya devam etmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.