Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8520
EURO
43,3708
IMKB
9.668,000
ALTIN
4.001,330
 
Hava Durumu ANKARA
11 / 21 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
SEZER, VAKIFLAR KANUNUNU KISMEN İADE ETTİ
SEZER, VAKIFLAR KANUNUNU KISMEN İADE ETTİ
 
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5555 sayılı “Vakıflar Kanunu”nu kısmen iade etti.
 
29.11.2006 - 15:22

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5555 sayılı
''Vakıflar Kanunu''nu kısmen iade gerekçesinde, Kanun'un, vakıfları, sosyal
devlet olmanın kimi gereklerini üstlenebilecek ''ekonomik aktörler'' olarak
öngördüğünü belirterek, ''Yalnızca hayır için topluma hizmet etme kurumları olan
vakıfların, ekonomik aktör, siyasal ve sosyal bir örgütlenme modeli, demokratik
kitle örgütü ya da sivil toplum örgütü olarak nitelendirilmesine olanak
bulunmamaktadır'' dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, gerekçesinde, Yasa'nın, vakıfların kuruluşu ve mal
edinmelerine ilişkin düzenlemeler içeren 5, 12, 16, 25 ve 26. madde hükümlerini
anımsattı.
Sezer, yeni vakıfların, vakıf senedindeki amaçları gerçekleştirmek üzere,
Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirimde bulunmak koşuluyla şube ve temsilcilik
açabilmesi, vakıfların yeni taşınmaz mal edinebilmesi, mülhak vakıfların hayrat
niteliğindeki taşınmazlarının özgülenebilmesi, cemaat vakıflarına ilişkin kısmen
ya da tümüyle hayrat olarak kullanılmayan taşınmazların, vakıf yönetiminin istemi
üzerine Vakıflar Meclisi kararıyla, aynı cemaate ilişkin başka bir vakfa
özgülenebilmesi ya da vakfın akarına dönüştürülebilmesi, vakıfların, yurt içi ve
yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan ayni ve nakdi bağış ve yardım
alabilmesi; yurt içi ve yurt dışındaki benzer amaçlı vakıf ve derneklere ayni ve
nakdi bağış ve yardım yapabilmesi, vakıfların, amacını gerçekleştirmeye yardımcı
olmak ve vakfa gelir sağlamak için, Vakıflar Genel Müdürlüğüne bilgi vermek
koşuluyla iktisadi işletme ve şirket kurabilmesi ya da kurulmuş şirketlere ortak
olabilmesinin olanaklı kılındığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Sezer, konuya ilişkin düzenlemeleri getiren Türk Medeni
Yasası'nın 101, 102, 105, 106 ve 109'uncu madde hükümlerini anımsatarak, şöyle
devam etti:
''Türk Medeni Yasası'nın değinilen kurallarından hareketle, vakfı oluşturan
ögeleri, mal, amaç, malın bu amaca özgülenmesi, vakıf kurma istenci ve bu
istencin yetkili makamca tescili, yani geçerli bulunması olarak saymak
olanaklıdır.
Mal, vakfın ortaya çıkması için gerekli ilk ögedir. İkinci olarak, vakfı
kuran kişinin, anlaşılabilir açıklıkta, sürekli ve gerçekleştirilmesi olanaklı
bir amacı serbestçe belirlemesi gerekir. Ancak, bu amaç Yasa'da belirtilen
koşullara uygun olmalıdır. Üçüncüsü, kişi belirlediği bu amaca hizmet edecek
nitelikte ve yeterlilikte olan malını, bir tüzel kişilik oluşturmak amacıyla
ayırmalı, yani bu malı belirlediği amaca özgülemelidir. Son olarak da kişinin
vakıf tüzel kişiliğini kurma istenci Yasa'nın öngördüğü biçimde açıklanmalı ve
amacının Yasa'nın öngördüğü yöntem ve koşullara uygun olduğu tescil edilmelidir.
Görüldüğü gibi, vakıf tüzel kişiliğinin oluşması, vakfeden yönünden
mülkiyet, örgütlenme ve işletme hakkının kullanılmasıyla doğrudan ilgilidir. Bu
ilgi, kişinin vakfettiği mal üzerindeki mülkiyet hakkından, sınırsız ve tam
tasarruf yetkisinden, yine kendisinin istenciyle belirlediği koşullarda
vazgeçilmesini gerektirmektedir.''

-''VAKFİYE YA DA VAKIF SENETLERİNİ DEVLET ORGANLARI DAHİL
KİMSE DEĞİŞTİREMEZ''-

Bu açıklamaların, Medeni Yasa'dan önce kurulmuş ve 2762 sayılı Yasa'yla
korunan eski vakıflar için de geçerli olduğunu, çünkü bu vakıflarda da vakfın
statüsünün, vakfeden tarafından düzenlendiğini vurgulayan Sezer, şunları
kaydetti:
''Vakfiye ya da vakıf senedi, vakfın kurucu belgesidir. Bu belge, vakfın
konusuna, amacına ve organlarına ilişkin vakfedenin tüm istek ve istencini
yansıtan düzenlemeler içerir. Vakfiye ya da vakıf senedinin düzenlemeleri birer
hukuk kuralı etki, değer ve gücündedir. Vakıf kurma işlemi tamamlandıktan sonra
bu kurallar, vakfedeni, vakfı yönetenleri, vakıftan yararlanacakları, üçüncü
kişileri ve Devlet'i bağlar. Bu nedenle, kurucu istenci yansıtan vakfiye ya da
vakıf senetlerini Devlet organları dahil kimse değiştiremez.
Bir özel hukuk işlemi olan vakıf kurma istencinin yasayla belirlenen yönteme
uygun olarak açıklanması sonrasında, özel hukuk tüzel kişiliği kazanan mal
topluluğunun, mülkiyetine geçen mal ve haklar üzerindeki tasarruf yetkisi,
kuşkusuz Anayasa'nın mülkiyet hakkına, tüzel kişiliğin varlığını sürdürmesi de
örgütlenme özgürlüğüne ilişkin kurallarının güvencesi altındadır.
Dolayısıyla, vakıf özel hukuk tüzel kişiliğine ilişkin yasa kurallarının,
vakıf kurumunun bu asli niteliğine uygun olması ve bu kurallar ile vakfı kuranın
istencine ve onun istenciyle belirlenen örgütlenme biçimine ve etkinlik alanına,
Anayasa'nın mülkiyet hakkı ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin kurallarında
öngörülenler dışında, karışılmaması gerekmektedir.
İncelenen Yasa'nın, vakıfları, sosyal devlet olmanın kimi gereklerini
üstlenebilecek 'ekonomik aktörler' olarak öngördüğü ve yukarıya alınan kuralların
bu anlayış ve yaklaşımla kabul edildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle,
vakıflar, sosyal ve siyasal yaşam içinde bir sivil toplum örgütü olarak
öngörülmüştür.
Yalnızca hayır için topluma hizmet etme kurumları olan vakıfların, ekonomik
aktör, siyasal ve sosyal bir örgütlenme modeli, demokratik kitle örgütü ya da
sivil toplum örgütü olarak nitelendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle,
yasa koyucunun incelenen Yasa'da ortaya koyduğu yaklaşımla oluşturulan
yapılanmanın 'vakıf' niteliği taşımayacağı açıktır.
Yasa'yla, tüzel kişiliği oluşturan kurucu istence bağlı kalmaksızın,
vakfedenin çizdiği konu, amaç, örgütlenme ve yönetim biçiminin dışına çıkılması
ya da çıkılmasına izin verilmesi, başka bir anlatımla, vakfın yönetiminin,
amacının ve mallarının serbestçe değiştirilmesi ya da değiştirilmesine izin
verilmesi durumunda ortaya çıkan yapının, hukukun tanımladığı biçimiyle vakfın
özel hukuk tüzel kişiliği olarak nitelendirilmesine olanak kalmayacaktır.''
Cumhurbaşkanı Sezer, oysa yasa koyucunun, vakfiye ya da vakıf senedinde
kural olup olmadığını aramaksızın, Yasa'nın, 5. maddesinin üçüncü fıkrasında,
yeni vakıfların, vakıf senedinde yazılı amaçlarını gerçekleştirmek üzere,
Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirimde bulunmak koşuluyla şube ve temsilcilik
açabilmesini, 12. maddesinin birinci fıkrasında, vakıfların mal edinebilmesini ve
malları üzerinde her türlü işlemde bulunabilmesini, 16. maddesinin üçüncü
fıkrasında, mülhak vakfa ilişkin hayrat taşınmazın özgülenebilmesini, son
fıkrasında cemaat vakıflarına ilişkin, kısmen ya da tümüyle hayrat olarak
kullanılmayan taşınmazların, vakıf yönetiminin istemi üzerine Vakıflar Meclisi
kararıyla, aynı cemaate ilişkin başka bir vakfa özgülenebilmesi ya da vakfın
akarına dönüştürülebilmesini, 25. maddesinin ikinci fıkrasında, vakıfların, yurt
içi ve yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan ayni ve nakdi bağış ve yardım
alabilmesini; yurt içi ve yurt dışındaki benzer amaçlı vakıf ve derneklere ayni
ve nakdi bağış ve yardımda bulunabilmesini, 26. maddesinin birinci fıkrasında,
vakıfların, amacını gerçekleştirmeye yardımcı olmak ve vakfa gelir sağlamak
amacıyla, Vakıflar Genel Müdürlüğüne bilgi vermek koşuluyla iktisadi işletme ve
şirket kurabilmesini, kurulmuş şirketlere ortak olabilmesini olanaklı kıldığını
dile getirdi.
Sezer, yasa koyucunun, yukarıda belirtilen yaklaşımının tersine, vakıf özel
hukuk tüzel kişiliği niteliğinin gereği olarak, Yasa'da, vakfiye ya da vakıf
senedini gözeterek kimi düzenlemeler yaptığının da görüldüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Sezer, Yasa'nın 8. maddesinde, yeni vakıfların organlarının
tamamlanmasının öncelikle vakıf senedindeki kurallara göre yapılmasının
öngörüldüğünü, 14. maddesinde, eski vakıfların vakfiyelerindeki koşulların yerine
getirilmesine eylemli olarak ya da hukuken olanak kalmaması durumunda, Vakıflar
Meclisince bu koşulların değiştirilmesinin, vakfedenin istencine aykırı olmaması
koşuluna bağlandığını, 25. maddesinin birinci fıkrasında, vakıfların amaç ya da
etkinlikleri doğrultusunda uluslararası etkinlik ve iş birliğinde bulunabilmesi,
yurt dışında şube ve temsilcilik açabilmesi, üst kuruluş kurabilmesi ve yurt
dışında kurulmuş kuruluşlara üye olabilmesinin, bu konuların vakıf senedinde yer
alması koşuluna bağlı kılındığını, 27. maddesinde, sona eren yeni vakıfların
tasfiyesinden arta kalan mal ve haklar üzerinde öncelikle vakıf senedine göre
işlem yapılmasının öngörüldüğünü kaydetti.
Sezer, şöyle devam etti:
''Sonuç olarak Yasa'nın, vakıfların, yurt içinden ve yurt dışından bağış ve
yardım alabilmesini ya da yurt içi ve yurt dışındaki benzer amaçlı vakıf ve
derneklere bağış ve yardım yapabilmesini, yeni taşınmaz mal edinebilmesini,
iktisadi işletme ve şirket kurabilmesini ya da kurulmuş şirketlere ortak
olabilmesini, yeni vakıfların yurt içinde şube ve temsilcilik açabilmesini,
mülhak vakıfların hayrat niteliğindeki taşınmazlarını özgüleyebilmelerini, cemaat
vakıflarının, kısmen ya da tümüyle hayrat olarak kullanılmayan taşınmazlarının,
vakıf yönetiminin istemi üzerine Vakıflar Meclisi kararıyla, aynı cemaate ilişkin
başka bir vakfa özgülenebilmesi ya da vakfın akarına dönüştürülebilmesini,
vakfiyelerinde ya da vakıf senetlerinde kural bulunması koşuluna bağlamayan 5.
maddesinin üçüncü fıkrası, 12. maddesi, 16. maddesinin üçüncü ve son fıkraları,
25. maddesinin ikinci fıkrası ve 26. maddesi; hukukun genel ilkeleriyle,
Anayasa'nın 2. maddesinde yer verilen hukuk devleti niteliğinin gereği olan hukuk
güvenliği ilkesiyle, Anayasa'nın örgütlenme özgürlüğü ve mülkiyet hakkına ilişkin
33 ve 35. maddelerindeki kurallarla bağdaşmamaktadır.''



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


AZİZ YILDIRIM'DAN , İDDİALARA ZEHİR ZEMBEREK YANIT

"LERZAN MUTLU 3 BİN DOLAR BİLE ETMEZ"

DOKUNULMAZLIK DOSYALARI, DÖNEM SONUNA BIRAKILDI
»  PAPA'NIN , AYİNE TÜRKÇE BAŞLAMASI DA JEST OLDU!
»  ERDOĞAN İLE BUSH'UN SICAK GÖRÜŞMESİ
»  İSTANBUL TRAFİĞİ FELÇ
»   EMNİYET’TE NÖBET DEĞİŞİMİ
»  PAPA İZMİR'E GEÇTİ
»  ECZANELER, FAKSLI PROTESTOYA HAZIRLANIYOR
»  MÜZAKERELER ASKIYA MI ALINIYOR?
»  'YAN GELİP YATANLAR'A ÖDÜL
»  TAHA KIVANÇ DARBE SESSİZLİĞİNİ MERAK ETTİ
»  BABANIN BABASI 6 TON TÜTÜN İÇMİŞ
»  PAPA'DAN TÜRKİYE'YE 'LAİK DEVLET' ÖVGÜSÜ
»  AVUKATLIK SINAVININ KALDIRILMASI MECLİS'İ GERDİ
»  ŞEHİT POLİS'İN CÜZDANI
»  DEPREM UZMANLARI ARTIK BİREYSEL KONUŞMAYACAK
»  BOLU DAĞI TÜNELİ 15 ARALIKTA AÇILIYOR
»  PAPA YÜZÜNDEN ANKARA'DAKİ SÜRÜCÜLER KAFAYI YEDİ
»  VERGİ İADESİNİN YERİNE ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ GELİYOR
»  'YAŞLI KORUCULAR EMEKLİ EDİLSİN!!
»  İŞTE ACARİSTAN CUMHURİYETİ İÇİN EL BİRLİĞİYLE ÇALIŞANLAR
»  DİYANET İŞLERİ BAŞKANI PAPA'YA GEREKEN CEVABI VERDİ
»  EMNİYET KADROSUNA 9 BİN 500 YENİ POLİS ALINACAK
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.