Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısının gündemine Irak ve terörle mücadele konuları damgasını vurdu.
Toplantının ardından basına açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani’nin “Türkiye Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a karışırız” sözlerini değerlendirdi.
Bakanlar Kurulu olarak Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının tam olarak arkasında olduklarını belirten, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın bugün Irak’a sorumluluklarını hatırlatan bir nota verdiğini söyledi.
Türkiye Irak ile neden ilgileniyor?
“Biz Irak’ın zenginliğini dikkate alalarak Irak meselesi ile ilgilenmiyoruz. Irak meselesine etnik bakımdan da bakmıyoruz” diyen Bakan Çiçek, Irak’ta savaşa girilmemesine karşın Irak’ta yaşamlarını kabeden Türk vatandaşlarına ve Irak’tan beslenen terörün Türkiye’ye verdiği zararı hatırlattı.
Konunun yarınki Milli Güvenli Kurulu’nda da gündeme geleceğini aktaran Çiçek, Kuzey Irak kaynaklı teröre karşı, Türkiye’nin kendi imkanlarıyla ne tedbir alması gerekiyorsa alacağını vurguladı.
“Irak’ta olan olay ve açıklamaların Türkiye’yi rahatsız ettiğini” belirten Çiçek, Irak kaynaklı terör konusunda “Kendi milli hudutlarımız içerisinde güvenliği sağlamak için Irak’taki mesele ile ilgileniyoruz ve ilgilenmeye de devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
Erdoğan: "Bedeli onlar için ağır olur"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye Kerkük'e karışırsa biz de Diyarbakır'a karışırız'' diyen Mesud Barzani'ye, ''Barzani haddine tecavüz etmiştir, haddini aşmıştır. Bu ifadelerle kendini tatmin ediyorsa onu bilemem. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu tür tatminlere ihtiyacı yok'' yanıtını verdi.
Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani'nin son sözleri tepkiyle karşılandı.
Başbakan Erdoğan, "Daha önce kendisine 'medya üzerinden konuşmasak çok isabetli olur' demiştim. Kendilerine bazı şeyler izah ettim ama görünen o ki, bu sözlerinde yine duramadılar, duramayacaklar" dedi.
"Ben şunu tavsiye ederim: Altından kalkamayacakları sözler söylemesinler" diyen Erdoğan, "Yerlerini, konumlarını çok iyi tespit etmeleri gerekiyor. Bu sözlerin altında ezilirler" ifadesini kullandı.
Türkiye ile "sınırdaş" olan Kuzey Irak'ın attığı bu adımlarla çok ciddi yanlışlar yaptığını kaydeden Başbakan, "Bedeli onlar için ağır olur. Biz bir devletiz. Tarihi asırlara dayanan bir devletiz. Bırakın Kuzey Irak'ı, Bağdat'a kadar nasıl bir tarih geçirmişiz. Bu ifadeleri kullanırken çok dikkatli kullanmak lazım" dedi.
Erdoğan, Barzani'nin bu sözlerle "haddine tecavüz ettiğini ve haddini aştığı"nı söyleyerek, "Bu ifadelerle kendini tatmin ediyorsa onu bilemem. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu tür tatminlere ihtiyacı yok. Bu sözlerin altında kalmamaları gerekiyor" şeklinde konuştu.
Barzani ne demişti?
Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani, 7 Nisan'da Türkiye'ye yönelik sert açıklamalarda bulunmuş, ''Eğer Türkiye Kerkük'e müdahale ederse, biz de Diyarbakır ve Türkiye'deki diğer kentlerle ilgili işlere müdahale ederiz'' demişti.
El Arabiya televizyonuna konuşan Barzani, "Türklerin Kerkük'e müdahale etmesine izin vermeyeceğiz. Kerkük tarihsel ve coğrafi olarak Kürt kimliğine sahip bir Irak kentidir. Tüm gerçekler Kerkük'ün Irak Kürdistanı'na ait olduğunu ispatlamaktadır" diye konuşmuştu.
"Türkiye'yi tehdit mi ediyorsunuz?" sorusuna ise Barzani, "Türkiye müdahale ederse neler olacağını söylüyorum" diye yanıt vermişti.
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Türkiye'nin terör konusunda, kendi imkan ve kabiliyetleri içerisinde alınabilecek tedbirler neyse bunları yeni baştan gözden geçirdiğini'' belirterek, ''İlave tedbirler almak gerekecekse onu da alacaktır. İlave adımları atmaya kararlıyız. Hükümet, siyaseten yapılması gereken şey ne ise bunun hepsini yapmakta kararlıdır'' dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda, dış politika ve güvenlik konularını ele aldıklarını söyledi. Dış politikada öncelikli konuların başında Irak konusunun geldiğini söyleyen Çiçek, Irak konusunu öncelikli gündem maddesi olarak ele almalarının sebebinin başka ülkelerden farklı olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin, ''Irak'ın zenginliği, iştah kabartan imkanlarını dikkate alarak, sömürgeci anlayışla veya etnik bir noktadan hareketle'' Irak meselesine bakmadığını ifade eden Çiçek, Irak'ın Türkiye'nin komşusu olduğunu ve orada meydana gelen her türlü olumsuz gelişmenin Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini, rahatsız ettiğini vurguladı. Çiçek, Türkiye'nin Irak'taki savaşa girmediğini, ancak buna rağmen, en çok vatandaşı hayatını kaybeden ve oradan beslenen terör sebebiyle en çok rahatsız olan bir ülke olduğunu ifade etti.
Türkiye'de can alan ''etnik terörün beslenme kaynağının Irak olduğunu'' ve bunu artık ''bilmeyenin kalmadığını'' söyleyen Çiçek, ''Hiç kimsenin bu noktada artık şu veya bu şekilde beyanda bulunmasının bir anlamı yoktur. Kendi mili hudutlarımız içerisinde huzuru, asayişi, ülkenin bütünlüğünü, birliği ve düzeni sağlamak noktasındaki tehdit Irak'tan geldiği için biz bu meseleyle ilgileniyoruz. Sonuna kadar da ilgileneceğiz'' diye konuştu.
MGK'NIN GÜNDEM MADDESİ
Cemil Çiçek, yarın yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısında da bu konunun ''gündem maddesi'' olarak konuşulacağını ifade etti. Bakanlar Kurulu toplantısında, güvenlik konuları üzerinde de durduklarını söyleyen Çiçek, baharın yaklaşması ve başka sebeplerden dolayı terör olaylarında meydana gelen gelişmelerin bütün boyutlarıyla bugün Bakanlar Kurulu gündeminde konuşulduğunu kaydetti. Çiçek, bu konunun yarın da Milli Güvenlik Kurulunda, her zaman olduğu gibi değişmez bir gündem maddesi olarak ele alınacağını ifade ederek, şunları söyledi: ''Ondan sonra ilave alınması gereken tedbirler ne ise 'bunlar da bugün değerlendirilme konusu idi' ondan sonra ilave adımları atmaya kararlıyız. Terör konusunda Hükümet, siyaseten yapılması gereken şey ne ise bunun hepsini yapmakta kararlıdır. Bunun bilinmesinde fayda var. Ama bunun çok kolay olmadığını her vesileyle ifade etmeye çalıştık. Artık şunu Türkiye'de herkes biliyor ki terör olaylarının arkasında dış boyut, destek olmasa zaten bunlar yaşanmaz. Onun için meselenin büyüklüğü, karmaşıklığı dikkate alınarak, Türkiye kendi imkan ve kabiliyetleri içerisinde alınabilecek tedbirler neyse bunları yeni baştan gözden geçiriyor. İlave tedbirler almak gerekecekse onu da alacaktır.''
SÖZDE SOYKIRIM
Bakan Çiçek, toplantıda üzerinde durdukları bir başka konunun da soykırımın inkarıyla ilgili ceza öngören tasarı olduğunu söyledi. Almanya'nın dönem başkanlığında, bu ayın 18-19'unda Avrupa Birliği Çerçeve Karar Taslağı'nın gündeme geleceğini kaydeden Çiçek, soykırımın inkarını ceza hükmüne bağlayan, soykırım inkarı beyanlarını, 1 yıldan 3 yıla kadar ceza hükmüne bağlayan bir taslağın söz konusu olduğunu bildirdi.
Son zamanlarda sık sık, ''Türkiye'de ifade özgürlüğü yok'', ''Türkiye'de ifade özgürlüğü kısıtlanıyor'' denildiğini kaydeden Çiçek, getirilen taslağın, ifade özgürlüğünü ortadan kaldırdığını ifade etti. İstanbul'da, Ankara'da bazılarının, ''İfade özgürlüğü AB'nin temelidir'' dediklerini aktaran Çiçek, bu taslakla tarihi olayların araştırma imkanının bile ortadan kalkacağını belirtti. Almanya'ya geçen hafta yaptığı ziyarette bu konuyu gündeme getirdiğini, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün de konuyu ilgililerle konuştuğunu söyleyen Çiçek, Başbakan Erdoğan'ın da bu hafta sonu Almanya'ya yapacağı ziyarette konuyu gündeme getireceğini bildirdi.
Hükümet olarak konuyla ilgili üzerlerine düşeni yaptıklarını ifade eden Çiçek, ''Bu son derece yanlış bir tasarıdır. BM sözleşmesini dışlayan bir taslaktır. İfade özgürlüğünü ve bilimsel çalışmaları ortadan kaldıran bir taslaktır'' diye konuştu. Çiçek, bugüne kadar işlenen fiillerin ya da tarihte meydana gelmiş olayların, soykırım olarak kabul edilip edilmemesinin, 1948 tarihli sözleşmeye göre, uluslararası mahkeme kararıyla mümkün olduğunu anımsatarak, bu taslakta ise uluslararası mahkeme kararı aranmaksızın, yerel mahkeme kararının veya bir devlet kurumunun kabulünün yeterli olduğunu ifade etti. Konuyla ilgili yoğun bir çaba içinde olunduğunu kaydeden Çiçek, bunun yanlışlığını, sakıncalarını, Avrupa açısından yeni tartışmaları gündeme getireceğini anlatmaya çalıştıklarını söyledi.