İlk defa güneşli bir havada gerçekleştirilen yürüyüşe katılan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, önemli açıklamalarda bulundu. 94 yıl önceki hava koşullarıyla bugünün güneşli havasını değerlendiren Bakan Aydın, "Keşke şehitlerimiz şehit olmadan önce yürürken de hava böyle güzel olsaydı" diyerek
içini çekti.

'Türkiye Şehitlerine Yürüyor' adlı yürüyüşe; Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, AK Parti Kars Milletvekili Zeki Karabayır, Sarıkamış Kaymakamı Ahmet Altunbaş, Sarıkamış Belediye Başkanı İlhan Özbilen, daire amirleri ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen şehit yakınları, askerler, üniversite öğrencileri ve vatandaşlar katıldı.
Vali Mehmet Ufuk Erden, "Sarıkamış şehitlerimizi anıyoruz. Bundan 94 yıl önce Aralık ayının bu günlerinde soğuk ortamda 9. ve 10. Kolordularımız savaş düzeni içerisinde büyük kayıp verdiler. Ve biz şehitlerimizin aziz hatırasını şükranla ve rahmetle anıyoruz" dedi.

Kızılçubuk köyünden başlayan 5 kilometrelik yürüyüşün bir bölümüne katılan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, "Bu vatan için öldüler. Şehit oldular. Geride nice insanları, dostlarını, yakınlarını, çocuklarını, ailelerini bir anlamda öksüz bıraktılar ama o gün onların duaları onlarla birlikteydi. Bugün de bizim dualarımız onlarla birlikte. Taşı toprağı mukaddes olan bir vatanımız var. Gerçekten yerin üstü kadar yerin altı da mübarektir, mukaddestir. Çünkü, şehit kanlarıyla yoğrulmuş topraktır. Bizim kanımızdır
toprağımız, canımızdır toprağımız. O bakımdan gözümüz gibi ebediyete kadar korumamız lazım. Bu savaşta bulunan bir babanın oğluyum ben. Bütün çocukluğum boyunca hep buraları adlarıyla, sanlarıyla dinleyerek geçirdim ben. Tekrar ediyorum, nur içinde yatsınlar. Allah hepinizin çoluk çocuğunu, gelecek kuşaklarımızı savaştan korusun. Savaş kötüdür, savaş arzu edilen bir şey değil. Biz, millet olarak da zaten durup dururken savaş açmadık, savaş açmayız. Ama eğer bir gün bu vatanı korumak gibi mecburiyet karşımıza çıkarsa onlar nasıl tereddüt etmeden öldülerse, biz de tereddüt etmeden vatan ve millet uğruna canımızı vermeye hazırız, hazır olacağız, buna yeminliyiz" şeklinde konuştu.
Kısa yürüyüşün ardından mola veren Bakan Aydın, çadırda çay içerek ısındı. Kısa da olsa babasının şehit düştüğü bu topraklara ayak basmanın, bu havayı teneffüs etmenin verdiği hazla duygulanan Bakan Aydın, ah çekti ve şu şekilde içini döktü:
"Şehitlerimiz yürürken de hava böyle güzel olsaydı diye içimden geçirdim. İkincisi, yolda gelirken hepimiz birlikte söyledik keşke halimiz vaktimiz yerinde olsaydı şu anda bizim giyindiğimiz bu elbiselere yakın aynısı değil de onların üzerinde de olsaydı. Şöyle botlar olsaydı demiyorum bunun yüzde 30'u kadar yüzde 40'ı kadar onların ayaklarını sıcak tutan ayakkabılar olsaydı. O zaman yine rahmetli babamın burada yürürken belki hissettiği ve söylediğini ben tekrar edeyim, 'Oğlum, karnın tok üstün pek olduktan sonra savaş ne ki' diyordu. İşin bir de o acı tarafı var. Sadece vatanı kurtarmak elbette ölmemiz gereken yerde ölmek. Bunlar o gün de bizim için vazifeydi bugün de vazife. Ama çok şükür bugün çok daha iyi durumdayız. Vatanımızı, milletimizi koruma hususunda çok çok iyi durumdayız. Maddi bakımdan iyi durumdayız, ekonomik bakımdan iyi durumdayız, işte sırtımız pek karnımız tok elhamdülillah. Hani bugün de şehit veriyoruz. Ama o gün durum çok farklı. İç paralayıcı, insanın içini
burkan bir durum. Ama neticede onların bugün burada rahmetle anıyor olmamız bizim için bir vazife ve bizim geleneğimizde şehitler ölmez. Dolayısıyla nur içinde yatsınlar. Nur içindedirler. Biz savaş görmedik o bakımdan mutlu bir nesiliz. İçeride sıkıntılarımız yok mu var, şehitlerimiz yok mu var. Ama yine de böyle bir büyük savaş yaşamamış nadir nesillerden biriyiz. Osmanlıyı, Selçukluyu ve o uzun tarihimizi düşündüğümüz zaman bu kadar savaş olmayan dönem yoktur. Onun için rahmetli babam ve kuşağı İkinci
Dünya Savaşı'na girmediğimiz için hep dua etmişlerdir. Çünkü savaşı yaşayarak gördükleri için hep o günün yöneticilerine dua etmişlerdir. Ülkemiz savaşa girmedi. Çünkü bir daha öyle bir savaşa girseydik zaten henüz daha toparlanmış değildik yeteri kadar yine zorluk vardı, yine kıtlık vardı. İnşallah hiçbir millet savaş görmez. Çünkü savaş, geride acı bırakıyor, yoksulluk bırakıyor, öksüz bırakıyor, dul bırakıyor, acı bırakıyor. Allah insanını savaştan korusun. Allah hepimize savaşı önlemek için daha fazla
basiret versin."
Bakan Aydın son olarak, basın mensuplarına da teşekkür ederek, "İklim olarak da çok güzel bir gün hakikaten. Pırıl pırıl bir güneş, tertemiz bir beyaz örtü. İşte onlar için bu örtü ölüm oldu. Buralara da gelmek kolay değil, herkes bizim kadar şanslı da olamıyor. Ama televizyonlar sayesinde bütün Türkiye bizi seyrediyor. Bütün Türkiye bizimle beraber hissediyor kendisini" diye konuştu.