Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,9344
EURO
44,2717
IMKB
9.356,000
ALTIN
4.203,630
 
Hava Durumu ANKARA
13 / 30 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ULEMAYA HAKARET EDİNCE
ULEMAYA HAKARET EDİNCE
 
Başbakan Erdoğan’ın muhalefet partilerine veya Kemal Güner gibi “iyi niyetle yardımcı olan veya tepkisini gösteren vatandaşlara” kızıp hakaret etmeden önce kendisine bir özeleştiri yapması lazım.
 
5.6.2009 - 01:05

RUHAT MENGİ

Bu mayınları ben döşedim, iki tabur askerle kolayca sökerim” diyen emekli Albay Kemal Güner bu önerisinden dolayı Başbakan Erdoğan’dan “taburunu da al git” anlamındaki öfkeli cevabı alınca aynı öfke ile o da bu konuşmaya cevap vermiş. Söyledikleri özetle şöyle:

“Vatanı için görev yapan herkesin bu ülkede emekli olduktan sonra da konuşmaya hakkı vardır. Başbakan ulemaya danışmayı sever, bu işin de uleması benim. Mayını döşeyen de haritayı hazırlayan da bizleriz, bize danışılması gerekirdi. Bu haritalar Genelkurmay ve 7. Kolordu’da mevcuttur, bu krokilere göre mayınlar gelişen teknoloji ile rahatça temizlenir.”

Albay Güner’in bu haberini ben yazmıştım ama o zaman “kaç sıra halinde, aralarında kaç metre güvenlik alanı bırakarak döşedikleri” gibi detayları anlatmamıştı, bu konuşmanın devamında onları da anlatmış, şimdi neden kolay olacağı daha da iyi görülebiliyor.

Dün Kemal Güner’in bu açıklamasını duymadan yazdığım yazıda “özgür, demokratik bir ülkede her vatandaşın Başbakan veya bir başka siyasetçi kadar konuşma hakkı olduğunu belirtmiştim. Güner bunu bir de “vatanı için görev yapan herkesin” şeklinde pekiştirmiş. Düşünün o mayınları döşerken hayatını kaybetme tehlikesini hiçe sayarak görevini yapmış olan ve gerçekten de mayınlar konusunda ulema, bu işin bilgini durumunda olan bir emekli askere Başbakan hakaret ediyor:

“Emekli olmuşsun git köşende otur, haddini bil”... Sonra da dönüp muhalefet partilerini (kim bilir kaçıncı kez) halka şikayet ediyor: “Bunlar kavgacı ruha sahip. Sadece muhalefet yapıyorlar... Bunların zihinleri mayınlı.”

Bakın şimdi medyanın her başbakanın, hükümetin konuşmalarını, girişimlerini dikkatle izleme ve eleştirme hakkı demokrasilerde her şeyin üstündedir. Buna ne başbakanlar ne de başka bir güç karışamaz. Bizlerin son 15-20 yılda yazdıklarımıza bakıldığında her hükümete, her başbakana karşı aynı sorgulayan, araştıran, eleştiren bakış açısıyla çalışmış olduğumuz görülür.

SEVİYE ÖNEMLİDİR TABİİ!

Gerçi Ak Parti yerine AKP diyenlere “terbiyesiz” yakıştırması yapacak, halkı medyanın bir kesimine karşı “boykota” çağıracak, ülkenin vatandaşına-diplomatına-rektörüne-siyasetçisine-basınına hakareti bu kadar ileri götürecek düzeyde öfkeli ve konuşmalarını kontrol edemeyen bir başbakanla daha önce karşılaşmamıştı Türkiye, ama her başbakan döneminde medyanın büyük bir kesimi (eskiden bütün medya olayları bağımsız olarak izlerdi, artık ‘iktidar medyası’ oluştuğu için durum farklı) eleştirilerini özgürce yapardı.

Başbakan Erdoğan’ın muhalefet partilerine veya Kemal Güner gibi “iyi niyetle yardımcı olan veya tepkisini gösteren vatandaşlara” kızıp hakaret etmeden önce kendisine bir özeleştiri yapması lazım. Başkasına “kavgacı” demeden önce şu son konuşmasındaki -ülkenin emekli diplomatlarına ‘monşer eskileri’ diyerek yaptığı dahil- hakaretlere, 29 Mart seçimi öncesinde meydanlarda yaptığı “kavgalı konuşmalara” baksın (bantları çıkarıp izlesin) örneğin... Herkes nasibini alıyor Maşallah, kimse eksik kalmıyor, kimse unutulmuyor.

Kendisinin eksik bıraktıklarını da AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın bir başka milletvekiline (ve muhalefete) hitabındaki “Biz ahlâksızlıkta, edepsizlikte yarışamayız” sözünde olduğu gibi diğer üyeleri tamamlıyor.

“Siyasetin seviyesi hiç bu kadar düşmemişti” diyor ama siyasetin seviyesi baştan koktu. İktidarın yıllardır izlediği ve hâlâ sürdürdüğü “seviye” ile bu hale geldi. Artık lâf kalabalığıyla “gerçeklerin örtülmeye, saptırılmaya” çalışılmasını da kimse yutmuyor.

Hitabet önemli bir özelliktir ama terazinin öbür kefesine gerçekleri koyduğunuzda tüm önemini yitirir sonunda. Stratejik öneme sahip mayınlı arazi tasarısı “Türkiye’ye toprak kazandıracak”sa ne güzel. Ama “temizlenmesi karşılığında başka bir ülkeye verilmesi” konusunda bu toplumun SÖZ HAKKI vardır. Olmaması ancak bir BASKI REJİMİNDE görülebilir.

İsrail, Suriye ya da bir başka ülkeye 44 yıllığına verilmesini kendi keyiflerine göre sağlamaları kabul edilemez. Ayrıca, evet o arazide petrol veya altın olabileceği söyleniyor, ne var bunda? Ya gerçekten varsa? Haydi “kahraman fareler”i çağırsınlar da ne varsa bulsun çıkarsın farecikler. En azından o madenlere de bir takım “torpilli”lerin konacağı korkusu kalkmış olur.

***

Pardon, PKK mı konuşan?

Partilerde liderlerin, yönetim kadrolarının söyleyemediğini milletvekillerinin söylemesi yeni bir siyaset taktiği haline geldi. Liderin yerine onlar söylüyor, sonra yönetime sorduğunuzda “partinin söylemi değil, kendine ait” diyerek çıkıyorlar işin içinden... AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan (herhalde daha çok oy için Güneydoğu politikalarını DTP’ye yaklaştırma kararı almış olmalılar) önce milleti “hem Türk, hem Kürt kamuoyu” diye ikiye bölmüş, sonra Atatürk’ün dağlarda yazılı olan “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünün silineceğini söylemiş. Arkasından da “Dağda 4-5 bin kişilik silahlı güç var, bunların hiçbiri keyiften dağa çıkmadı” demiş. Terörist başı Karayılan mı konuştu, AKP’li mi belli değil. Bundan sonra hele DTP’ye hiç lâf etmesinler, farkları kalmamış çünkü... Bu millet bunu yemez, ikiye bölünmez, Atatürk’ün sözlerini sildirtmez, teröristin adını silahlı güç veya gerilla koyanları da unutmaz. Böylece bilsinler. Yahu gerçekten oy uğruna yaptıkları yutulur mu sanıyorlar acaba?

***


Başhekim’in istifası ne oldu?

Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’nde çıkan yangında 8 hastanın yanarak ölmeye terk edilmesi, yangından 1 ay önce yangın tatbikatı yapılmasına rağmen jeneratörün çalışmaması, yanan kablonun kaldırılmamış olması, yangında hastaların nasıl tahliye edileceğinin bilinmemesi (ve yoğun bakımın tahliye edilmemesi) tabii bunların üstüne Sağlık Bakanlığı’nın vazifesi olan denetimi yapmamış olması unutulacak, üzerine sünger çekilecek bir olay değildir. Tam aksine Türkiye için utanç verici bir cehalet ve aymazlık örneğidir.

Başbakan bakanlardan “imzalı istifa mektubu”nu önceden aldığına göre Sağlık Bakanı’nın istifasını neden istemiyor? Bu olayda istemeyecekse ne tür bir olayda ister?

Görevini yapmayıp bu vahşete neden olan Başhekim neden hâlâ yerinde, öğrenmek istiyoruz.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


"GÜL'E NOTER OLMADIĞINI GÖSTERECEK BİR FIRSAT"

DSP'DEN İSTİFA EDEN VEKİL KONUŞTU!

GİZLİ 'MAYIN ANLAŞMASI' VAR MI?
»  TECAVÜZÜNÜ İNTERNETTEN CANLI CANLI YAYINLADI
»  DTP'Lİ VEKİLLERE 1'ER YIL HAPİS
»  YARGITAY'DAN KİRACILARI SEVİNDİRECEK KARAR
»  ERDOĞAN'A "35 AKP'Lİ MAYIN FİRESİ" RAPORU
»  GENELKURMAY'DAN MAYIN AÇIKLAMASI
»   PROF. EROL MANİSALI TAHLİYE EDİLDİ
»  20 SUBAY'A ERGENEKON GÖZALTISI
»  ERGENEKON, GATA'YA SIÇRADI
»  "ARAR, BULUR, YOK EDERİM"
»  BAYKAL'DAN GÜL'E 'VETO' ÇAĞRISI
»  FLAŞ.. DSP'DE RAHŞAN İSTİFASI
»  FLAŞ... ŞIRNAK'TA SICAK ÇATIŞMA, 1 ŞEHİT, 3 ASKER YARALI
»  CHP'DEN HAZİNE'YE 12 BİN TL
»  FLAŞ.. RAHŞAN ECEVİT, DSP'Yİ TERKETTİ
»  AKP DENİLMESİNE KIZDILAR, KENDİLERİ DE KULLANDILAR!
»  BAŞBAKAN ERDOĞAN TAZMİNAT KAZANDI
»  İŞTE OBAMA'NIN BEKLENEN MESAJI
»  FLAŞ... "TSK, SİLAH BIRAKMAZ"
»  MAYIN YASASI ANAYASA MAHKEMESİ YOLUNDA
»  ERDOĞAN, 3 MİLYAR DOLAR'LIK TEŞVİK PAKETİNİ AÇIKLADI
»  DEVLET, ALEVİLERİ DİNLEDİ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.