Mardin’de 9 yıl önce 26 erkekle birlikte olmaya zorlanan 13 yaşındaki N.Ç. davasında Yargıtay’ın yerel mahkemenin ‘kendi rızası ile erkeklerle birlikte oldu’ kararını onaması tepkilere neden oldu. Ancak 2002’de açılan davanın zaman aşımına uğraması da söz konusu. Bu durumda 26 sanığa özgürlük yolu açılabilir. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, N.Ç. davasında Mardin 1. Ağır Ceza’nın ‘15 yaşından küçük kızla rızasıyla birlikte olmak’ suçundan 4 yıl 2 ay ceza veren kararını onamıştı. Daire, bazı sanıklara verilen cezaların yarı oranında artırılması gerektiğini belirterek, bazı sanıklar yönünden ise bozmuştu. Daire’nin gerekçeli kararı henüz tamamlanmadı. Karar tamamlandıktan sonra dosya yerel mahkemeye gidecek. Yerel mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uyarsa bazı sanıklara daha fazla ceza verilebilecek. Mahkemenin ilk kararında direnmesi durumunda dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu gündemine gelecek. Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dairenin kısmi bozma kararına itiraz ederek dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na taşıma ihtimali de var. Hukuk kaynakları, Yargıtay’ın kısmi bozma kararı nedeniyle suç tarihi olan 2002’den bugüne geçen sürede davanın zamanaşımına uğrayacağını belirtiyor.
Bakan Şahin: Kararı inceliyoruz
Öte yandan Yargıtay, yargılama sürecinin henüz tamamlanmadığını belirterek, kararların bir kısmının bozulmasına karar verildiğini açıklaması dikkat çekerken, hükümet ve kamuoyunun karara verdiği tepki çığ gibi büyüyor. Karar mekanizmasındaki bireylerin toplumun her kesimini kuşatacak şekilde karar alması gerektiğine dikkat çeken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Bir anne olarak kararı kabul edemiyorum. Dünyanın en iyi yasasını da çıkartırsanız çıkartın, uygulayıcı olan bireyin nasıl algıladığı önemli. Bakanlığımız bünyesinde incelemelerimiz devam ediyor” dedi. ZAFER KÜTÜK ANKARA
‘Artık beni daha fazla acıtamazlar’
Cinsel istismar mağduru N.Ç. “Mahkemenin verdiği karardan sonra hukukla ilgili bir beklentim kalmamıştı. Beni daha fazla acıtamazlar” dediği öğrenildi. N.Ç’nin tepkisini ise yakın bir arkadaşı açıkladı. N.Ç’nin arkadaşı, “Artık bunları umursamıyor. Çünkü yerel mahkemenin verdiği karardan sonra hukuka dair bir beklentisi kalmamıştı. Açıkçası takmamaya çalışıyor. ‘Mahkemenin verdiği karardan sonra hukukla ilgili bir beklentim kalmamıştı. Artık bunlarla ilgilenmiyorum. Beni daha fazla acıtamazlar. Artık buna izin vermeyeceğim’ diyor. Bunlar tabii ki etkiliyor onu ama ayakta durmaya çalışıyor” diye konuştu. Olay sonrası ailesi tarafından dışlanan N.Ç , ona sahip çıkan avukat ve insan hakları savucularının desteğiyle yeni bir yaşam kurmaya çalışıyor. HABER MERKEZİ
‘Bir daha böyle bir karar çıkmayacak’
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de Bakü’de Yargıtay’ın N.Ç. hakkında verdiği kararı değerlendirdi. Kararın eski TCK hükümlerine göre verildiğinin altını çizen Bakan Ergin, 2005 yılında yürürlüğe giren TCK ile böyle bir hükmün verilemesinin mümkün olmadığına dikkat çekti. Olayın 2002 yılında işlenen bir fiil olduğunu söyleyen Ergin, “2005 yılında ceza yasamız değişmiştir malumunuz. Eski ceza yasasını hükümleri ile yapıldı bu yargılama, yeni yasalarımız bu fiilleri daha şiddetli cezalandırıyor. Bir daha böyle bir karar çıkmayacak” dedi. Sürecin devam ettiği için somut olarak olaya girmek istemediğini ifade eden Ergin, olayın içindeki teknik boyutları bilmeden yapılan yorumların, yargı mercilerini rencide ettiğini ve yıprattığını sözlerine ekledi.
Muhalefet de Yargıtay’ın kararını sert eleştirdi. CHP’nin düzenlediği basın toplantısında konuşan İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, yaşanan olayın kabul edilemez bir karar olduğunu belirterek, Yargıtay’ın kararında N.Ç hakkında ‘ahlaki kötülüğün farkında, bunu kendi rızası ile yaptı’ yönündeki ifadelerine tepki gösterdi. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de kararın bir insanlık suçu olduğunu ileri sürdü.