Gerçeker, DTP'li milletvekillerinin ''zorla mahkemeye götürülmesi'' ile ilgili sorular üzerine, yargılamanın konusunun Anayasa'nın 14. maddesine girip girmediğinin önemli bir konu olduğunu söyledi. Gerçeker, ''Bu, yargılama bittikten sonra ortaya çıkacak. Şu anda yapacak bir şey yok'' diye konuştu.

''Demokratik açılım ile birlikte toplumda bir gerginlik olacağını düşünüyor musunuz?'' sorusuna ise Gerçeker, şöyle karşılık verdi:
''Demokratik bir sistemde her şey tartışılabilir, her görüş tartışılabilir. Yeter ki bunlar kavga dövüş etmeden, kamplaşma olmadan, husumet doğurmadan, medeni bir şekilde olsun. Yoksa, elbette tartışılacak. Hukuk pozitif bir bilim olmadığı için benim doğrum başkasının doğrusu olmayabilir. İki kere iki dört etmiyor hukukta. Bu, ancak birtakım deneyimlerle, uygulamalarla ortaya çıkacak bir konu. Onun için tartışmalar aslında sağlık işareti. Ama dediğim gibi, bu, toplumu germesin, bölmesin kutuplara, gruplara ayırmasın. Bizim istediğimiz o.

Olayın hep sansasyonel yönüne bakılıyor. Biz yargının sorunlarını 'yangın var' diyerek dile getirdiğimiz halde bunlara çok fazla itibar edilmiyor. Aslında biz yargının sorunlarının gündeme getirilmesini istiyoruz. Bugün vatandaş isyan ediyor haklı olarak. Dosyaları gecikiyor, zaman aşımına uğruyor, alacaklarını ancak yıllar sonra alabiliyor. Bunlar toplumda yargıya karşı güvensizlik oluşturuyor. Biz, bunların ortadan kaldırılması için bir an evvel yargının altyapı sorunlarının çözülmesini arzu ediyoruz. Asıl uğraşımız o. Yoksa biz politikacı değiliz. Politikayı, politikacılar yapacak. Bizim derdimiz yargının sorunları.''

''Rapor bitmeden bir şey söylemiyoruz"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da DTP'in kapatılması davası ile ilgili sürecin sorulması üzerine, raportörlerin çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Kılıç, ''Aşama aşama değerlendiriyorlar. O değerlendirmeler sonucunda eksik buldukları belge ve bilgileri yeniden istiyoruz. Hatta bugün bile epey bir eksik vardı, onları tekrar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından istiyoruz'' dedi.

Davanın görüşülme tarihi ile ilgili sorulara karşılık da Kılıç, ''Rapor bitmeden bir şey söylemiyoruz. Rapor geldikten sonra ancak (şu gün görüşebiliriz) diyeceğim. O nedenle hiçbir şey diyemiyorum'' diye konuştu. Kılıç, ''askerlere sivil yargı yolunu açan'' düzenlemenin iptali istemi konusundaki bir soru üzerine de raportörün çalışmalarını son noktaya getirdiğini ve raporu bitirmek üzere olduğunu söyledi. Kılıç, ''Geldiğinde gündeme alacağız. Ona öncelik vereceğiz'' dedi.

Diğer konular ile ilgili sorular üzerine de Kılıç, mahkemenin gündeminin yoğunluğuna işaret ederek, ''Olanca gücümüzle çalışmamıza rağmen yetiştirmekte güçlük çekiyoruz. Bir sıraya koyarak, belli ölçüler içerisinde olayın üzerine gitmeye çalışıyoruz'' karşılığını verdi.

Kılıç, DTP'li milletvekillerinin zorla mahkemeye götürülmesi kararına ilişkin soruya ise o konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılacağının ifade edildiğini anımsattı. Kılıç, konunun Anayasa Mahkemesinin önüne gelebileceğini kastederek, ''Bu konuda değerlendirme yapmak kolay ama sıkıntıya düşeriz'' diye konuştu.

''Anayasa Mahkemesine, anayasa hükümlerini yorumlama yetkisi verilmesi konusundaki görüşlerin anımsatılması üzerine de Kılıç, şunları söyledi.
''Anayasa Mahkemesi önüne gelen olaylarla ilgili anayasa maddelerinin yorumunu yapıyor zaten, önünde bir engel yok. İptal başvurusu gelmeden yorum yapma konusunda mutlaka bir yasal düzenleme yapılması lazım ki biz onu yapabilelim. Anayasa Mahkemesine gelme ihtimali olmayan konularla ilgili şeylerde olabilir. Ancak bizim en çok üzerinde durduğumuz konu bireysel başvuru. Yani eğer bireysel başvuru konusu açılmış olsa belki bu söylediğiniz konuların çok büyük bir bölümü orada halledilebilecek noktaya gelir.''

Kılıç, Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı konusunda hükümetin yeniden görüş sorup sormadığına ilişkin bir soruyu da ''Yok. Hayır'' diye yanıtladı.