Şirketler ve tüzel kişilikler döviz işlemlerinden elde ettikleri kazanç için yüzde 25 oranında gelir vergisi öderken, bireylerin sık sık yaptığı yüklü alım-satım işlemleri herhangi bir vergiye tabi değil. Uzmanlara göre bu durum hem eşitsizlik yaratıyor hem de vergide adalet ilkesine aykırı düşüyor.

Vergi uzmanları, bireysel döviz alım-satım işlemlerinin istisna kapsamında değerlendirilmesinin suistimale açık olduğunu, bu yolla ciddi miktarda servet elde eden kişilerin hiçbir vergi yükümlülüğü bulunmadığını belirtiyor.

ANAYASA'DA NE DİYOR
Anayasa’nın 73. maddesi “Herkes mali gücüne göre vergi verir” hükmünü taşıyor. Ancak döviz spekülatörlerinin bu maddeye rağmen herhangi bir gelir vergisi ödememesi eleştirilere yol açıyor.

Haberde, bu boşluğun sadece kayıt dışı kazancı teşvik etmediği, aynı zamanda sistemin çalışan ve üreten kesim üzerinde yoğunlaştığını ortaya koyduğu vurgulanıyor.

Yeni Şafak’a konuşan uzmanlar, “Borsadan, kripto piyasalarından ve dövizden kısa sürede yüksek kazanç sağlayan bireyler, bu gelirleri beyan dahi etmeden sistemden çıkabiliyor. Oysa aynı sistem içinde ücretli çalışan her lokmadan vergi veriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Vergi düzenlemelerinde yapılacak bir reform ile bu alandaki istisnaların yeniden ele alınması gerektiği ifade ediliyor.