Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8376
EURO
44,1332
IMKB
9.399,000
ALTIN
4.145,030
 
Hava Durumu ANKARA
9 / 26 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ÖZRÜ KABAHİNDEN BÜYÜK !
ÖZRÜ KABAHİNDEN BÜYÜK !
 
Ermenilerden özür dileme açıklamasını imzalayanlar var. “Af dileme erdemdir” diyen de oldu. Alçakgönüllülük gösterimi insan doğasında var. Kaba biri bana “küt” diye çarptığında, “Özür dilerim” sözü ağzımdan kendiliğinden dökülüyor.
 
21.12.2008 - 00:15

Yobaz-işbirlikçi-ayrılıkçı bir faşist özentinin ağır basmakta olduğu ortamdayız. Bunlardan ayrı durmak isteyenler de kendilerine ve dış dünyaya “Biz birey olarak demokrat, insancıl, uygar, çağdaş, gerçek Batılı, ileri aydınlarız; onlardan değiliz” demek isteyebilirler. Kimi tanışını, dostunu, Ermeni komşusunu kıramayarak imza koyabilir. Kendini tanıtma, değişik görünme gibi bambaşka örgeler de olacaktır. Her birindeki itici nedene ayrı ayrı bakmak olanaksız. Ancak, önemli bir bölümünün de, tarih bildiğinden ya da Ermeni duygudaşlığından ötürü değil, Cumhuriyete karşı olması nedeniyle katıldığı söylenmezse ve bu tavırların başka oluşumlarla koşutluğu görmezden gelinirse, büyük eksiklik olur.

Ne var ki, tarih eş-dost hatırı, bireyin hoşgörülü görünmesi ya da ABD ve AB sorumluları önünde temize çıkma kaygılarıyla yazılmıyor. Konu Ermeni-Türk ilişkileriyse, bu ikisinin belgelikleri başta olmak üzere, ilgili ve belli başlı devletlerin yayımlanmış ya da basılmamış belge hazineleri var. Kitaplar, kitapçıklar, süreli yayınlar, gazeteler, bilimsel araştırmalar, yıllıklar, doktora ve yüksek lisans tezleri, yazanaklar, toplantılar, açıkoturumlar, sempozyumlar, bildiriler, tutanaklar, anılar, albümler, resimler ve benzerleri kitaplıkları doldurur. Birçoğu yayımlandı da. Örneğin, ben kendi adımla Türkiye’de ve yurtdışında, Türkçe dahil, değişik dillerde, seksen kitap ve kitapçık yayımladım. Bu konuda ilk küçük kaynakçayı otuz yıl önce çıkarmıştım. Şimdi Dr. Erdal İlter’in 300 sayfalık ayrıntılı kaynakçası var.

Sayısı yüz milyonu bulan Osmanlı belgelerini bir yana koyalım. Özür dileme açıklamasına imza koyanlardan 200 bin dosyalık Bab-ı Âli Evrak Odası’na, 224 cilt Meclis-i Vükelâ Mazbataları’na, 46 ciltlik İradat-ı Seniye Müsveddatına, Yıldız Sarayı belgelerine, her ilin sâlnamelerine, Mesail-i Mühimme ve Gayri Müslim Cemaatlerine Ait Defterlere ve Nazım Paşa vukuatı, Mehmet Mansur Efendi yazanağı, Vali Hakkı Paşa buyrukları ya da Uras incelemesi benzeri yüzlerce ve binlerce ilk elden belgelere bakmış olmalarını beklemiyorum. Bunları renkli filmler olarak önde gelen dünya kitaplıkları ve konuyla ilgili en önemli araştırma merkezlerine yıllar önce armağan etmiştik. Genel kurmay Başkanlığı bunları kimi yabancı dillere, bu arada günümüz Türkçesine de çevirerek cilt cilt yayımladı. Bu aydınlatıcı çalışmaları da bir kalemde geçelim.

Bize büyük ölçüde hak veren eski ve yeni kuşak yabancılardan ünlü Langer, Hamlin, Whitman, Rambert, Eliot, Ubicini, Arpée, Shaw, McCarthy, Lewis, Levy, Zeidner, Weems, Erickson ve benzerlerinin yazdıklarını da bir yana koyalım.

Ama, gelin görün ki, sorumlu konumdaki Ermenilerin kendi yazdıkları var; hem de hiçbir duraksamaya yol açmayacak biçimde. Ermeniler silahsız, savunmasız, barışçı, zayıf, sahipsiz, suçsuz çoluk-çocuktan oluşan ve dudaklarında ilahilerle ölüme koşan örnek Hıristiyan sivilleriydiler, öyle mi? Ama kendileri bile öyle demiyorlar ki! Önce, Anadolu yöresini ve Daşnak terör örgütünün akıttığı kanı iyi bilen Amerikan Ermenisi K.S. Papazian’ın benim sık göndermeler yaptığım kitabında dediği gibi, Ermeniler Anadolu’da, kimilerinin Batı Ermenistan demek istedikleri altı il de dahil olmak üzere, hiçbir yerde çoğunlukta değildiler. Değişen çağa ve koşullara göre, Rus, İngiliz, Fransız ve Amerikan din yayıcıları, gizli görevlileri, silahları ve paralarıyla başkaldırdılar, zararlar verdiler ve öldürdüler. Sandıklarla silah, cephane, hatta büyük kilise mumu biçiminde top namluları ya yakalandı ya da Ermenilerin ellerine sızdı. Kiliselerde, yabancı okullarda ve banka kasalarında patlayıcılar saklandı. Ermeni yazar L. Nalbantian’ın doktora tezindeki terorizm değerlendirmelerini okumakta yarar var.

Van’da yaşanan silahlı ayaklanma

Nisan 1915 başında Van’da yaşanan silahlı ayaklanma bu kenti devletten ayırdı ve orada Ermeni önderliği ve Rus desteğinde yönetim kurdu. Komutanlarından G. Pastırmacıyan Amerika’da basılan bir kitabının başlığını Ermenilerin savaşa katılımını “Müttefik kümesinin kazanmasında belirleyici neden” olarak sunuyordu. General Antranik gibi öteki Ermeni komutanların yazdıkları ve açıklamaları hep nasıl Türkleri yok etmeye yönelik olduklarını anlatır. Ermeniler bir düzine savaşa katılıp karşılarındakileri öldürmediler mi? Salgın hastalıklar Anadolu’yu silip süpürürken onlardan da can almadı mı? 1924’te Amerika’daki bir yayınları Ermenilerin Türklere karşı Kafkasya, Doğu Anadolu, Süveyş, Sina, Kudüs ve Suriye cephelerinde “200 bin’lik ordularla”, 1926’daki benzer bir yayın da “200 bin’den fazla” silahlı kuvvetle çarpıştıklarını yazar. Bu yayınlar bende var ve bu bilgilerle belgeleri kaç yıldır yapmakta olduğum Türkçe ve yabancı dillerdeki kitapların içine koyarak okuyucuya sunmayı araştırma ve gerçekçilik görevim bildim.

1914-18 arası Ermeni savaşlarını anlatan A.P. Hacobian ve Ermenilerin doğuda Kafkas cephesindeki askerî eylemlerini anlatan Ermeni General G. Gorgarian “özür açıklaması”na imza koyanların dikkate almadıkları kanıtları kendi kalemleriyle sergilemektedirler. Ben bu Ermeni kaynaklarına da kendi yayınlarımda göndermeler yaptım. Birinci Dünya Savaşı’nın yenginlerinin önderleri olan D. Lloyd George ve G. Clemenceau gibi başbakanlar, General E.H.H. Allenby gibi Ermenilere komuta etmiş ön sıradaki yüksek rütbeli askerler ve siyasal kararların önemli yerlerinde bulunan A.J. Balfour, R. Cecil ve J. Bryce gibi kişiler, Ermenilerin kendilerinin kabul ettikleri gibi, “200 bin’den fazla” silahlı kişiyi Türklere karşı savaşa sürdüklerini yinelemiş ve kendilerine teşekkür etmişlerdir. 1917 Bolşevik Devrimi’ne değin, bu kutlamalara Rus Çarı İkinci Nikola ile Kafkasya’daki Rus generalleri de katılıyorlardı. Bu bilgileri, Türkçe kitaplarım da dahil, çok sayıda okuyucuya ulaşan yayınlarıma gereği gibi aktardım. Başkalarının da yayınları var.

Bu arada, 2003’te basılan önemli bir İngiliz kitabının “Osmanlılar seferberlik hazırlığı içindeyken, Ermenilerin doğuda 120 bin kişiyi boğazladıklarını” belirttiğini de yazdım. İngiliz kaynağı “öldürdüler” dememekte, sanki hayvan kesilen mezbahadan söz eder gibi “boğazladılar” demektedir. Gene aynı kaynak Van’da silahla başkaldırıp Türk ve Müslüman mahallelerini bastıklarını, kenti devletten ayırıp başa geçtiklerini ve daha sonra da bir 50 bin kişi daha yok ettiklerini yazmaktadır. Bunun belgelerini de yayımladım. Ya Japonlar ABD’ye aynı şeyi yapsaydı, neler olurdu?

Özür açıklamasına imza koyanlar bu kaynakları bilmiyorlar mı? Bilmiyorlarsa, bu bilgiçlik gösterisinin kaynağı ne? Biliyorlarsa neden? Bunda toplumun değerlerinin eksileceğini hesaba katmıyorlar mı? M. Kemal Atatürk’e ve devrimlere karşı takınılan yeni tavırlarda da toplumun değerlerini teker teker eksiltme çabası yok mu? “Ne mutlu Türküm diyene” değerlendirmesiyle topluma güven kazandırmak yerine, bu koca ulus bir kinle bezenmiş aşağılık duygusu örgüsü kıskacına mı alınmak isteniyor? 1914-18 Savaşı’nda bunca Türk öldürülmedi mi? Ya 1821-1922 arası Balkan, Kafkas ve Kırım Türklerinin başına gelenler? Bunların hiçbirine neden bir gönderme bile yok? Benim TBMM adına ayrı ayrı Türkçe ve İngilizce hazırladığım iki kitabımın başına şöyle bir not koymuştum: “Bu kitaba konu olan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde meydana gelen isyan ve çatışmalarda yaşamını yitiren asker ve masum insanlarla, yıllar sonra teröristlerce şehit edilen Türk diplomatlarının anısına...” O dönem benim de her yurtdışına çıkışımda saklanmak zorunda kaldığım yıllardı. ASALA şubelerinde resmim asılıydı. Kim kimden özür dilemeli?


Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV
Cumhuriyet



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


GİZLİ BOR PAZARLIĞI!

GÖRME ENGELLİLER İÇİN PARA ÖLÇER YAPILDI

E-DEVLET FAKİR FUKARA, GARİP GURABAYA KAPALI
»  ARITMAN: GÜL DAVA AÇSIN,DAHA CEPHANEM VAR!
»  TOPBAŞ YENİDEN ADAY
»  GÖKÇEK,UĞUR DÜNDAR'I KÜPLERE BİNDİRDİ
»  EMO'DAN GÖKÇEK'E TEPKİ!
»  İMZACILAR 301'DEN YARGILANSIN.
»  ANKARA'LININ SADECE GAZDAN 340 MİLYON DOLARI TIRTIKLANDI
»  ÖZÜR DİLETMEDİK BİR KAPIDAKİ KÖPEK KALACAK
»  AKP'DEN ADAY ADAYLARINA 11 MADDELİK YASAK LİSTESİ
»  ASPENDOS FESTİVALİNDE İÇ EDİLEN 300 MİLYAR
»  ERMENİLERDEN ÖZÜR DİLEYENLER NEDEN KAÇIYOR?
»  9 BİN POLİS'E DİSİPLİN CEZASI
»  KİRACILARA ZULÜM YASASI
»  GÖKÇEK, YENİ BİR DÜELLO İSTEDİ..!
»  ÖCALAN'I BİN KİŞİ KORUYACAK
»  ÇOK GÜZEL HAREKETLER BUNLAR
»  ÇİFTÇİLER, "ÖRGÜTLENME" DESTEĞİNİN SÜRMESİNİ İSTİYOR
»  ERDOĞAN HAVA KİRLİLİĞİ HABERLERİNE KIZDI
»  MELİH GÖKÇEK'DEN UĞUR DÜNDAR'A YENİ TEKLİF
»  ARITMAN, PARTİ YÖNETİMİNE MEYDAN OKUDU
»  CHP ÖNÜNDE SİYAH ÇELENK KAVGASI
»  YSK VE TÜİK,KARIŞTIRDIKLARI İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMADI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.