Halk TV ekranlarında İsmail Küçükkaya’nın Yeni Bir Sabah programına katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
'İYİ GEÇTİ SINAVI'
Yakın dostu Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in kızını dün üniversite sınavına götürerek destek olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel 'Nehir babası gibi mimar olmak istiyor. Şimdi beni sınava kim götürecek deyince çok hepimize dokundu. Ben de ben götüreceğim tabii kim götürecek demiştik. İşte hafta sonu cumartesi pazar birlikte sınava gittik. İyi geçti sınavı' dedi.
'OY İSTİYORUZ NE EVİ?'
Özel, 'CHP Kurultayı'nda KİPTAŞ'tan 100 ev verdiler' iddiasına da yanıt verdi. Özel ' ‘Ya biz selam verip oy istiyoruz milletten... Ne ev vermesi? İspatlarlarsa ben haysiyetsizim. İspatlamayan haysiyetsizdir’ dedi.
Özgür Özel’in konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
Nehir hem Ferdi’nin emaneti hem her genç gibi hepimizin evladı çok talihsizlik. Nehir mimar olmak istiyor babası gibi. Geçen sene fena bir puan almıyor. Birçok üniversiteye girebilir ama en iyisi olsun diye babasının da teşvikiyle bir yıl daha hazırlandı ve sınava işte 10 gün kala bu büyük felaketi yaşadık. Ferdi'nin kaybının büyüklüğü apayrı ama bir yandan da kızının bu sefer de bir yılda ekstradan hazırlanmış. Bu seneyi kaybederse bir daha motive olabilir mi? Zordu gerçekten.
'HEPİMİZE ÇOK DOKUNDU'
Şimdi beni sınava kim götürecek deyince çok hepimize dokundu. Ben de ben götüreceğim tabii kim götürecek demiştik. İşte hafta sonu cumartesi pazar birlikte sınava gittik. İyi geçti sınavı. Herkes merak ediyor. Cumartesi günü daha normal geçti ama dünkü esas daha katsayısı yüksek meslek belirlemede daha etkili olacak. Sınav çok iyi geçti Nehir'in. Böyle şeydi yani. Hep korkuyordum. O çok donuk ve bitkin bir haldeydi. Sabah baktım bir sınav heyecanı var. O çok umutlandırdı beni. Annesiyle birlikte hep beraber babasının arkadaşlarıyla beraber gittik, geldik sınava. Sağ olsun gazeteci arkadaşlar rica ettik. Sabahleyin çok uzaktan bir böyle vatandaşın çektiği videoyu almışlar ama onun dışında sabah sınava giderken hiç görünmediler.
Nehir bize emanet. Biz Manisa Ferdinin arkadaşları, ailesi aileye sahip çıkarız. Ama her konuda ilk böyle duyguların çok yüksek olduğu andaki meseleyi unutmayıp bir takip etmek gerekiyor. O kısım çok önemli.
'SAHİP ÇIKACAĞIZ HEP BERABER'
Benim de bir tane kızım var. Ferdinin üç kızı var. Nehir'den ayrı bir de ikizleri var. 7 yaşında. Onun için de Türkiye'nin dört bir yanından işte eğitim masraflarını biz üstlenelim, okutalım. Sağ olsunlar kurumsal olarak da geliyor. Biz aileye bütün seçenekleri söyledik. Öyle ümit ediyoruz. İyi olacak. Sahip çıkacağız hep beraber. Önemli olan şu. Türkiye'nin bunu böyle biraz özeleştiri olarak da söyleyeyim.
'87 DURUŞMAYA GİTTİK'
Günlük, haftalık, o zamanlık sahip çıkması muhteşem. Yani duygular çok yüksekken öyle Soma'da da hatırlayın neler oldu. Ama sonra unutuluyor. Depremde de öyle. Depremde de öyle oldu. Burada önemli olan hani gazetecilikte fikri takip denilen bence siyasette değil de için insanlık tarafında unutmamak ve işi sonuna kadar götürmek lazım. Örneğin Soma mahkemesini hatırlayın. İlk gün önünde 5 kilometre kuyruk vardı. 87 duruşmaya gittik biz. Son gün 300 kişilik salonda 150 kişi vardı. Yani o motivasyon kaybolunca, unutulunca bu sefer yani işte kötüler at oynatmaya başlıyor. İyilerin hani İsmet Paşa'nın dediği gibi iyilerin kötüler kadar cesur olması lazım. Bir de onlar kadar inatçı olmak lazım. O yüzden ben sadece bu konuda değil.
İki günde takip edemedik tabi ama daha sonra öğrendik. Şimdi ne yapacağım, Manisa’yı kime emanet edeceğim ben demiştim. Bu sözlerime bir köşe yazarı hanımefendi bu konuşmayı yapacak birine ülkeyi nasıl emanet edecekler diye yazmış.
Olduğum gibi siyaset yaptığım için zaman zaman eleştirildim. Biz bundan sonra olduğumuz gibi siyaset yapacağız. Dün Murat Ongun ve Mehmet Pehlivan’ı, Tekirdağ Cezaevi’nde de 3 bürokrat arkadaşımızı ziyaret ettik.
'ZAMAN ZAMAN ELEŞTİRİLDİM'
Ferdinin erkek kardeşi yok. Eşinin de eşi de dört kız kardeş. O an ben baktım. Böyle bir belediye görevlisi girmeye niyetleniyor. Bir tane aileden genç çocuk girmiş ne yapacağını bilemiyor falan. Öyle olunca ben atladım ve bu görevi ben yaptım. Mesele siyaseti çok böyle boyalı, çok rollü, çok tiratlı, olduğun gibi değil de olman gerektiğin gibi, senden beklendiği gibi. Biz bunu ben olduğum gibi siyaset yaptığım için zaman zaman acayip eleştirildim.
'GRAVYER YEDİ DİYE HABER YAPTILAR'
Ya öyle bir şey ki mesela gitmişim örnek veriyorum. Ardahan'a. Ardahan'ın üç ilçesinde -20 derecede üç tane miting yapmışım. O mitinglerde de ne problem varsa onları konuşmuşum. Her şey bitmiş. Geçerken demişler ki şurada bir kadın kooperatifi var, uğrar mıyız? Uğramışız. Kadınlar kadın emeğiyle de Gravyer peyniri yapıyorlar. Kadınlar dedi ki şunu bir keser miyiz? Bir fotoğraf çektirelim bize ana olsun, hatıra olsun. Orada Gravyer peynirini kadın kooperatifi, kadın emeği değerlensin diye bir bıçak vurduk. -20 derecedeki o mitinglerin hiçbir tanesini dert etmedi kimse sosyal medyada. Millet açken Özgür Özel gravyer yedi diye haber yaptılar. Ben şimdi gidip orada o kadınlar onu dediğinde fotoğraf çekmeyin. Kadın diyor ki bir fotoğraf alabilir miyiz?
'TESLİM OLMAYACAĞIZ DİYOR'
Murat Ongun gayet iyi. Yani şöyle gördüm. Kendine inancı yüksek, morali yüksek. Biraz duygusal. Bu kadar da haksızlık olur mu diyor. Ama bir yandan da sinirli. Çünkü gördüğü bu kadar şeyden sonra tepki gösteriyor. Yani elbette teslim olmayacağız diyor. Tepki gösteriyor olanlara bunu nasıl yaparlar? Bunun hesabının sorulması lazım diyor. Ama diğer taraftan da herkesin çoluğu var, çocuğu var, eşi var. Konu onlara geldiğinde de tabii insani olarak çok anladığımız ve çok üzüldüğüm bir şekilde duygusallaşıyor. Bunda hiçbir şey yok ama şu kadarını söyleyeyim.
'İSPATLARLARSA HAYSİYETSİZİM'
Büyük bir kumpasın içindeyiz. Mesela son iftiralarda bulunan itirafçı dedikleri, işte Soytekin'in ifadelerini gördük. İlk başlarda atılan yalanlar var ya, onları desteklemek için bir şey yapalım derken adam tutmuş, duyuyor ya diyor ki CHP kurultayında KİPTAŞ'tan 100 tane ev verdiler diyor. Bak. O ilk baştaki yalanı adam bir şey itiraf edecek ya. Duydum diyor bakın, duydum diyor. Onu bile yazmışlar. Bak şimdi biraz önce girmeden önce konuştuk. Şunu söyleyeceğim. Kongrede evleri dağıttık ve kongreyi aldık diyorlar ya CHP aldı. Bizim taraftaki en güçlü il başkanı kim? İstanbul İl Başkanı. Kirada oturuyor adam. Evi yok. 100 tane ev dağıtmış, bir tane ev kendini almamış. Şu iddiada bulunuyorum. Sabah okudum. Bir tanesini ispatlasınlar. Bakın. Bir tane delegeye Bir tane KİPTAŞ'tan ev verilip oy karşılığında. Ya biz selam verip oy istiyoruz milletten... Ne ev vermesi? Merhaba abi, nasılsın, iyi misin? Bilmem ne falan kendimizi anlatıyoruz. Bir tane ispatlasınlar göreyim. İspatlarlarsa ben haysiyetsizim. İspatlamayan haysiyetsizdir.
'EKREM BEY SİYASET İNSANI DEĞİL ARTIK'
Ekrem Bey’in durumu hepimizden iyi. Çünkü şöyle bir durum var. Ekrem Bey hem kendi masumiyetini biliyor, arkadaşlarının masumiyetini biliyor ve Ekrem Bey niçin içeride olduğunu biliyor. Ekrem Bey bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı olmasın diye içeride tutuluyor. Şimdi bu öyle herhangi bir mesele olmaktan çıkmış. Ekrem Bey'e mesela bir siyaset insanı değil artık Ekrem Bey. Verilmiş bir görevi omzunda taşımak zorunluluğu olan o yükü taşımak zorunda olan ve bu ülke için bu yükü taşımak zorunda olan bir seçilmiş bir görevlendirilmiş birisi.
ERKEN SEÇİM MESAJI
Biz Kasım’ı istiyoruz. Seçim kararını şimdi Meclis’te alırsak bir onay veririz. Seçimlere 6 ay kala seçimleri öne alalım yaklaşımının karşısındayız. CHP olarak bir an önce adayımızı yanımızda, sandığı karşımızda istiyoruz. Önümüzdeki Pazar sandığa gelecek 191 bin kişiyi bulmuş bulunmaktayız.