Teröre kurban giden Buse'nin 6 yaşındaki kız kardeşi Sude ablasını rüyasında gördüğünü belirterek, "Dün İstanbul'dan Ankara'ya uçakla geldiğimizde gözlerimi kapattığımda rüyamda ablamı gördüm. ablam bana dedi ki; arkamdan sakın ağlamayın, ben sizin kalbinizdeyim, hepinizi görüyorum" dedi. Sude'nin rüyasını anlatması, vatandaşları duygulandırırken göz yaşı döktürdü.

BUSE SARIYAĞ SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

İSTANBUL Halkalı'da dün sabah saatlerinde askeri personel taşıyan otobüsün geçtiği sırada yol kenarına yerleştirilen bombanın cep telefonu ile patlatılması sonucu şehit olan 4 asker ile birlikte yaralı Uzman Çavuş Ünal Sarıyağ'ın 17 yaşındaki kızı Buse, Ankara'nın Elmadağ İlçesi'nde toprağa verildi. Buse'nin asker babası Ünal Sarıyağ 20 yıl dağlarda mücadele edip, kızını hainlerden koruduğunu belirterken, "Batı'nın batısına geldim, kızım bana siper oldu. Erkeklerse, delikanlılarsa şimdi karşıma çıksınlar" dedi.

TÖRENDE DİKKAT ÇEKEN YAZI

Atatürk'e olan hayranlığıyla bilinen Buse Sarıyağ'ın cenaze töreninde "Atam, mavi gözlüm, Busemize sıkıca sarıl 'O' sana emanet" yazılı döviz dikkat çekti.

Buse Sarıyağ'ın Adlı Tıp Morgu'ndan alınan Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerine duvak konulurken, önce doğduğu Üçevler Mahallesi'ndeki baba evine, ardından Elmadağ Merkez İstasyon Camisi önüne götürüldü. Cenaze törenine Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çok sayıda kuvvet komutanları ile yaklaşık 10 bin vatandaş katıldı. Elmadağ'da bulunan binalara asılan bayraklarla birlikte cenazeye katılan vatandaşlar da dev Türk bayrakları açtı. Cenazeye katılan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, tören alanına grişinde, "Buse'nin babası Ünal, annesi Belgin ve 6 yaşındaki kardeşi Sude ile birlikte bir süre sohbet edip, başsağlığı diledi.

 HALASI ULVİYE AĞITLAR YAKTI

 Buse'nin Elmadağ'da yaşayan halası Ulviye Sarıyağ, yeğeninin vefatından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirirken göz yaşları döktü. Hala Sarıyağ, "Çocuğum olmadığı elimde doğan Buse'yi kendi çocuğum yerine koydum. Okumayı çok steyen ve seven Buse, büyük yerlere gelmek istiyordu. 20 yıldır Doğu ve Güneydoğu'da görev yapan kardeşim Ünal, 1 yıl sonra da emekli olmayı düşünüyordu" dedi.

Buse'nin diğer halası Nurcan ise bu acıya dayanamayarak fenalalık geçirdi. Şehit haberini televizyondan öğrendiğini belirten Buse'nin amca kızı ve sırdaşı olan Begüm ise "iki kardeş gibi büyüdük, sürekli internetten görüşüyorduk. Kendisi Cumhurbaşkanı ya da Başbakan olmak istiyordu" diye konuştu.

KIZIM BANA SİPER OLDU

Kızının cenazesinde basun mensuplarına ricada bulunan baba Ünal Sarıyağ, "Ağlayanları çekip de hainleri sevindirmeyelim. 20 yıl dağlarda onlara karşı mücadele ettim, kızımı onlara karşı korudum, onlara vermedim, Batı'nın batısına geldim, kızım bana siper oldu. Erkeklerse, delikanlılarsa şimdi karşıma çıksınlar" dedi.

Dede Mustafa Elber ise konuşmasında, bunu yapanların kalleşler olduğunu belirterek, "Bunu yapan ne Türk, ne Kürt olamaz. Bunu yapan kalleştir, haindir" dedi.

Tabutu taşıyan cenaze aracı geçerken subay ve astsubayların karanfiller atması dikkat çekti. Buse'nin cenazesi, İstasyon Camii'nde kılınan öğlen namazını mütakiben kılınan cenaze namazından sonra Üçevler Mezarlığı'nda toprağa verildi.