Kılıç, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
DTP'ye açılan kapatma davasıyla ilgili bir soru üzerine Kılıç, şunları kaydetti:
"Genel anlamda siyasi partileri kapatma yönündeki kararların,
Türkiye'nin demokrasisine ve bu konudaki ihlallere olumlu katkı vermediği kanaatini geçmişten bu yana ifade ediyoruz. Siyasi partilerin, Siyasi Partiler Kanunu ya da Anayasaya aykırılıklar konusunda farklı yaptırımlara muhatapolabilmeleri gerekir. Ama bu durum, demek değildir ki siyasi partiler kanunlara ve Anayasa'ya rahatlıkla aykırı eylemler, davranışlar ve söylemler içeresinde olsunlar. Elbette ki siyasi partilerin dikkat etmesi gereken hususlar vardır.
Ülkenin barışına hizmet etmek gibi, ülkenin tamamına yönelik siyaset üretmek gibi, insanlarımızın tamamının ihtiyaçlarına cevap verecek söylemler geliştirmek gibi görev ve sorumluluklar, siyasi partimizin tamamı açısından geçerlilik taşır.
Siyasi partiler ödevlerinin farkında olmalı ama diğer taraftan- geçmişten bu yana ifade ettik- Türkiye'de maalesef parti kapatmalar, bu konudaki sıkıntıları ortadan kaldırmaya yönelik gereken tedbirleri içermiyor. Partiler bir şekilde yeniden kuruluyor. Türkiye demokrasisini farklı yönlerde geliştirmek ve
güçlendirmek gerektiği kanaatindeyiz. Hiçbir siyasi partinin yöneticisi veya sözcüsü veya üyesi, yetkilisi, Anayasa'ya ve yasalara göz göre göre, açıkça, aykırılık içerecek davranışların içerisine girmemelidir. Buna özen gösterilmelidir."
-DTP'NİN TUTUMU-
Suat Kılıç, "DTP'liler bu yönde özen gösteriyor mu?" sorusu üzerine, DTP'nin yaklaşımlarına bakıldığında, Türkiye'de birlikte bir şeyler yapabilme iradesine ve ihtiyacına katkı sağlamadıklarını, katkı vermediklerini gözlemlediklerini söyledi.
Kılıç, "DTP, bu süreçlerde illegal taleplere aracılık ya da sözcülük
etmek yerine halkımızın ihtiyaç ve beklentilerine aracılık ederse, sözcülük ederse hem Türkiye'nin huzuruna daha fazla katkısı olur hem de Türkiye'nin bütün bölgelerindeki barış ve huzur arayışlarına daha olumlu yönde destek vermiş olurlar diye düşünüyoruz" dedi.
-YENİDEN YARGILAMA İDDİALARI-
Kamuoyunda, "Taş atan çocuklarla ilgili" olarak bilinen Terörle
Mücadele Yasası ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarının, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasına yol açacağı iddialarının hatırlatılması üzerine Kılıç, şu görüşleri ifade etti:
"Terörist başı Öcalan hakkında Türkiye'deki iç yargı yolları
tüketilmiştir ve AİHM'e dosya götürüldükten sonra AİHM de yeniden yargılamaya gerek olmadığına karar vermiştir. O yargılama sürecinde savunma ihtiyacının gerekleri yerine getirilmiştir ve Türkiye yargısı o sınavdan yüzünün akıyla,
başarıyla çıkmasını bilmiştir.
Bugün Meclisin gündemine gelen bir kanun tasarısının, yeniden yargılama imkanını sağlamaya yönelik bir tasarı olarak değerlendirilmesini doğrusu deli saçması bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum. Bu demektir ki Türkiye'nin terörle
mücadelesi sadece DTP tarafından istismar edilen bir süreç değildir. Türkiye'nin terörle mücadele süreci aynı zamanda CHP ve MHP tarafından da istismar edilen bir süreçtir.
Tasarıyı sevk eden Hükümet adına Adalet Bakanı, 'bu tasarı bir yeniden yargılama imkanı vermiyor' açıklamasını net bir şekilde ortaya koymuştur. Keza tasarının görüşüleceği Adalet Komisyonu aynı şekilde görüşünü 'bu tasarı yeniden yargılama imkanını vermemektedir' şeklinde ortaya koymuştur. Yine tasarının
gelmesi sürecinde, AKP Grup Başkanvekilleri olarak bizler, 'bu tasarı yeniden yargılama imkanını hiç bir şekilde vermeyecektir, vermemektir' görüşümüzü ortaya koyuyoruz. Buna rağmen CHP ve MHP yöneticilerinin, söz konusu tasarıyla yeniden yargılama imkanı sağlanacak' şeklindeki yaklaşımları tamamen politik
istismar amaçlayan yaklaşım ve cümlelerdir. Doğrusu Türkiye'nin barışına, huzuruna ve milletimizin doğru bilgi alma hakkına herkesin katkı vermesi, herkesin saygı göstermesi gerektiği kanaatindeyiz. CHP ve MHP'den gelen bu kabil yaklaşımlar milletimizi tedirgin ediyor, huzursuz ediyor. Kaldı ki bunlar tamamen gerçek dışı yaklaşımlar. Gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmayan bakış açıları. Kendileri de bu kanundan böyle bir yargılama imkanının çıkamayacağının farkındalar."
Kılıç, yeniden yargılamanın asla söz konusu olmadığını ifade ederek, "Bu süreçler Türkiye açısından da uluslararası hukuk açısından da sona ermiş süreçlerdir. CHP ve MHP'nin yaklaşımları tamamen politiktir, tamamen seçim odaklıdır. Deli saçması, hukuk mantığından uzak yaklaşımlardır" diye konuştu.
Tasarıdaki tarihle, yeniden yargılama arasında doğrusal bağlantının söz konusu olmadığını vurgulayan Kılıç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bu yöndekisözlerini hatırlattı. "Bu hamur daha fazla su götürmez" diyen Kılıç, tartışmaları "politik istismar odaklı" olarak niteledi.
-AFGANİSTAN-
Türkiye'nin Afganistan'a muharip asker göndermesine ilişkin tartışmaların sorulması üzerine de Kılıç, Türkiye'nin geçmişten bu yana uluslararası güç oluşumlarına katkı verdiğini hatırlattı. Kılıç, Türkiye'nin uluslararası güce katkı verirken belirlediği temel amacın, "bu katkılar mutlaka gidilen ülkenin barışına, huzuruna, esenliğine, istikrarına katkı vermelidir ve bu arada insan
haklarına, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye yönelik yaklaşımlar mutlaka korunmalıdır. İnsan hakları ihlallerine asla izin verilmemelidir" şeklinde olduğunu söyledi.
Afganistan'a asker göndermenin içeriğinin de başından beri bu şekilde şekillendiğini anlatan Kılıç, "Hep barış, hukuk, insan odaklı olarak Türkiye bu konuya yaklaşmıştır. Bugün de Türkiye'nin bu yaklaşımında herhangi bir değişiklik söz konusu değildir" dedi.