|
Özel bir televizyona konuk olan Babacan, IMF İcra Direktörleri Kurulu`nun Türkiye ile ilgili stand-by düzenlemesini bugünkü gündemine aldığını, stand-by`ın onaylanmasıyla birlikte artık yeni dönemin resmen başlayacağını söyledi. Burada herhangi bir problem görünmediğini belirten Babacan, şu anda 19 milyar doları aşan IMF`ye olan borcun, 3 yıllık stand-by sonucunda 10 milyar doların altına inmiş olacağını kaydetti. Stand-by sonunda geriye kalan borcun, Türkiye`nin kendi kaynakları ile ödenebileceğini düşündüğünü belirten Babacan, IMF ile 2008 Mayıs sonrası için kredi unsuru olan yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmayacağını öngördüklerini, nihai kararın, o günler gelince verileceğini söyledi. Cari açığın, bu yıl nominal olarak geçen yılın altında kalacağını daha önce de açıkladıklarını vurgulayan Babacan, 2005 bütçesi ile ilgili de, şu an için önlem alınmasını gerektiren bir durum olmadığını vurguladı. IMF 1. Başkan Yardımcısı Anne Krueger`in ``asgari ücretin yüksek olduğu`` yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Babacan, yeni stand-by görüşmelerinde asgari ücrete ilişkin özel bir konunun gündeme gelmediğini ifade etti. ``Ekonomide yaşanan gelişmelerin halkın cebine ne zaman yansıyacağına`` ilişkin de Babacan, aslında 2001 yılına göre herkesin çok daha iyi bir noktaya ulaştığını, ancak Türkiye`nin AB ülkeleri gibi müreffeh bir seviyeye ulaşmasının zaman alacağını kaydetti. Bunun yanında 2004 yılında tüketici kredileri ve kredi kartlarında yaşanan büyük artışlar nedeniyle, halkın bu yılki gelirinin bir kısmını harcadığına işaret eden Babacan, ancak bu durumun geçici olduğunu bildirdi. Ziraat ve Halk Bankası`nda özelleştirme sürecinin başladığını, kaydeden Babacan, ancak sektörde yaşanan son dönemdeki aktivitenin de etkisiyle, bu bankalarla ilgilenen uluslararası kuruluşlar bulunduğunu kaydetti. |