Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB’un 60’ıncı Genel Kurulu’nda, Türkiye’de artık eskisi gibi rahat kazanma, faaliyet dışı gelir elde etme döneminin bittiğini belirterek, "Şimdi ter dökme dönemidir. Faaliyet dışı gelirden kim ne kazandı biliyorsunuz" dedi. Erdoğan, özelleştirmeye karşı muhalefetinden dolayı da CHP’yi işadamlarına şikayet etti. Erdoğan, "Bunu ideolojik yaklaşımlarla anlatamazsınız. Bu sadece ülkenin zarar hanesine kayıt düşmektir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB’un 60’ıncı Genel Kurulu’na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin neredeyse kaybetme noktasına geldiği geleceğini yeniden kazandığını söyledi. Erdoğan, Türkiye’de en kötümser olanların dahi gözünü geleceğe çevirdiğini, oysa 2.5 yıl önce Türkiye’nin umudundan başka neredeyse hiçbirşeyinin kalmadığını ifade etti. İşadamlarına, "Zaten o yangının ateşini en yakından sizler hissetiniz" diyen Erdoğan, "Allah o hazin günleri Türkiye’ye bir daha yaşatmasın" diye konuştu. Erdoğan, 2005 yılının Türkiyesinin o karanlık günlerinu çok çok uzağında olduğunu, Türkiye’nin özgüvenini tekrar kazandığını, yeniden üretmeye, büyümeye başladığını anlattı. Erdoğan, bugün artık uzun vadeli hedefler koyacak, etkin stratejiler üretecek ve o stratejileri hayata geçirecek bir dinamizmin yakalandığını kaydetti. Erdoğan, bir ülke ekonomisi için de en önemli şeyin özgüven duygusu olduğunu vurguladı.
"TÜRKİYE SİSLER ÜLKESİ OLMAKTAN ÇIKACAKTIR"
Başbakan Erdoğan, 2005-2007 yeni programlarının neyi öngörüyorsa, maliye-para disiplininden ödün vermeden hedeflerden sapmadan, yerine getirileceğini, ekonomideki karar mekanizmalarının mutlaka önlerini göreceğini vurgulayarak, "Türkiye yerli ve yabancı sermaye için artık sisler ülkesi olmaktan çıkacaktır" dedi.
Hükümetlerinin en kısa zamanda en çok ekonomik reforma imza attığını anlatan Erdoğan, bunu önümüzdeki dönemde de sürdüreceklerini bildirdi. Erdoğan, bu ekonomik kararları Hükümet olarak tek başına almadıklarını, başta TOBB olmak üzere ilgili kuruluşların da görüşlerini aldıklarını ifade etti. Erdoğan, yurt dışına yaptığı ziyaretlerde işamadamlarını da birlikte götürdüğünü ve orada ihracatçıların bire bir bu ülkedekilerle irtibat kurulmasını sağladıklarını anlatırken, bu anlayışa bugüne kadar kendileri dışında sadece Turgut Özal Hükümetinin sahip olduğunu ifade etti.
BAYKAL’I ŞİKAYET ETTİ
Başbakan Erdoğan, Türkiye’de özel girişimcinin artık devletle rekabete girmek zorunda kalmadığını söyledi.
Erdoğan, "Biz devleti ticaretle uğraşan mekanizma olarak görmüyoruz" derken, bunun farklı bir şekilde yorumlanabileceğini kaydetti.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı şikayet ederek, şunları söyledi:
"Ana muhalefetin özelleştirmeye dayalı muhalefetini anlamak mümkün değil. SEKA ve Ereğli Demir Çelik Fabrikası’nı ziyaret etmişlerdir. Ama unutmayın ki CHP’liler Ereğli Demir Çelik Fabrikası’nın kurulmasına da karşı çıktılar. Şimdi özelleştirilmesine karşı çıkmaktadırlar.
SEKA zarardadır. SEKA büyük miktarda paralarla finanse edilmektedir. SEKA’nın alanı olan kağıt sektöründe özel sektörün başarılı olduğu bir dönemde hala bu alanda devletin zararla bu işi yürütmesinin mantığını anlatabilir misiniz?
İdeolojik yaklaşımlarla bunu anlatamazsınız. Bu sadece ülkenin zarar hanesine kayıt düşmektir. Biz ülkenin zarar hanesine kayıt düşmesini istemiyoruz." Erdoğan, yabancı sermayenin de gelerek Türkiye’ye yatırım yapması gerektiğini, Türkiye’nin rekabet ortamında daha farklı olacağını söyledi. Erdoğan, "Bundan ürkmemeliyiz. Dün bundan ürkenler de bedel ödettiriyor bu ülkeye. Kendine güvenen müteşebbisin bundan ürkmesine gerek yok. Biz özel sektörünün bürokrasiyle boğuşmamasını sağlamaya çalışıyoruz" dedi.
"BİR HAZIM SÜRESİ VAR"
Erdoğan, Türkiye’nin hızla büyüyen bir ülke olduğunu, bunun görmezlikten gelinemeyeceğini, ancak büyümenin tabana tam yansımadığı eleştirilerinin olduğunu belirtti. Erdoğan, "kusura bakmayın ama bir hazım süresi var. Bunlar yavaş yavaş tabana yansıyacak" dedi.
Erdoğan, kendisine yönelik olarak "Halkın arasına girmeye yüzleri yok" eleştirisi yapıldığını belirterek, "Halkın arasından çıkmadım ki. Biz halkın içindeyiz. Bu konuda sıkıntım yok ki. Gayet rahatım. Ben alışılmadık bir politikacıyım" diye konuştu.
DENİZ BAYKAL: ERDEMİR ZATEN ÖZEL
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk ekonomisinin ''sokakta bulunmuş, ne yapacağını bilemez hale düşmüş, birilerinin lütfedip ayağa kaldırarak, başarıya götürdüğü bir ekonomi olmadığını'' söyledi.
Türk ekonomisine şimdiye kadar emek vermiş çeşitli yönetimlerin
bulunduğunu belirten Baykal, Türk ekonomisinin arkasında 80 yılın
emeği olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:
''80 yılın, gelmiş geçmiş bütün kuşakların, çeşitli yönetimlerin
iktidarların, bakanların, başbakanların, halkın, milletin alın teri,
emeği ve katkısı var. Türk ekonomisinin sahipsiz, cami önüne
terkedilmiş, kendi başına bırakılmış bir ekonomi olmadığı gerçeğini
herkesin kafasının içine yerleştirmesi lazım. Gelmiş geçmiş bütün
yönetimlerin haklarını yemeden, saygı duymak hepimize düşen bir
görevdir. Bunu inkar etmek insafsızlık, haksızlık... Bunu yapmak
hepimizin boynunun borcudur.''
İŞSİZLİK HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Reel piyasa ile mali piyasanın şartlarının farklı olduğunu bir kez
daha vurgulayan Baykal, reel piyasadaki insanların iç piyasadaki talep
yetersizliğinden şikayet ettiğini, işadamlarının alacaklarını tahsil
edemediğini, kayıtdışılığın arttığını, vergi mükelleflerin sayısının
azaldığını, vergi tahsilatının azaldığını, bankaların bazı sektörlere
verdiği kredilerin azaltıldığını, işsiz sayısının her geçen gün
arttığını kaydederek, tüm bunların ''yüzde 10 büyüdük'' denilen
ortamda gerçekleştiğini belirtti.
ERDEMİR'İN SATIŞINA KARŞIYIZ
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de Erdemir dahil elde
avuçta ne varsa paraya çevirerek, bu dönemin kurtarılmaya
çalışıldığını iddia etti ve ''Biz Erdemir'in satışına karşıyız, ancak
bunun bir ideolojik özelleştirme karşıtlığı olarak algılanması büyük
bir hatadır. Çünkü Erdemir zaten özeldir, bunun özelleştirilmesi söz
konusu değil, ancak satışı söz konusudur'' diye konuştu. Erdemir'in
kar eden, teknolojisi yeni, başarılı bir kuruluş olmasına rağmen,
rakiplerine satılmak istenildiğini kaydeden Baykal, ''Erdemir 2 yıllık
karına karşılık satılıyor. Bu durumda Erdemir'in satışına aklı başında
herkes karşı'' dedi.
Dünyada böyle bir uygulamanın bulunmadığını da anlatan Baykal,
İtalya'da bankacılık sektörünün elden çıkarılmasına izin verilecek
diye Başbakan'ın arkadaşı İtalyan Başbakanı Berlusconi'nin tedbirler
aldığını ve satışı engellemeyi çalıştığını iddia etti.
Baykal, Erdemir, Petkim, Tüpraş verilerek, günü kurtarmanın doğru
olmadığını, sadece satarak, kapatarak, Türkiye ekonomisinin
sorunlarını çözüleceğini düşünmenin yanlış olduğunu sözlerine ekledi.