Ergenekon Davası uzun süredir devam ediyor. Ancak yapılan savunmalar yazılı ve görsel medyada operasyonlar kadar yer bulmuyor. Oysa yapılan savunmalarda çok önemli ayrıntılar var.

Bunlardan biri 18 Aralık günkü oturumda yaşandı. 26 Aralık günü serbest kalan Birol Başaran’ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz heyete önemli bir belge sundu. Belge 2. iddianamenin 229. klasöründe mevcut. Aşağıda da bir örneğini göreceksiniz.

Belge toplam 10 sayfadan oluşuyor. İlk 5 sayfasında sanıklar hakkında 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 11 Eylül 2008 tarihinde verdiği iletişim döküm kararı var. Hakim Oktay Açar, sanıkların telefonlarının dinlenmesi kararını vermiş ve bununla ilgili kararın her sayfasını imzalamış. Burada bir sorun yok.

Belgenin sonraki 5 sayfasında ise savcılığın Ergenekon davası sanıkları hakkında mahkemeden dinleme talebi var. Talep belgesinin tarihi de aynı güne 11 Eylül 2008 tarihine ait. Yani Ergenekon Davası savcısı Zekeriya Öz, hakimden dinleme kararının verilmesini istiyor. Bu belgenin 5. sayfasında Savcı Zekeriya Öz’ün imzası var. Bu imza da kurallar dahilinde.

Talep kağıdında hakimin imzası var
Ancak belgenin gündeme gelmesini sağlayan durum dinleme talebinin ilk dört sayfasında. Bu sayfalarda yine 11. Ağır Ceza Hakimi Oktay Açar’ın imzası görülüyor. İşte bu durum sanık avukatlarının tepkisine yol açtı.

Çünkü dinleme kararı savcının gördüğü lüzum ile mahkemeden talep ediliyor. Mahkeme talebi uygun bulursa bu yönde karar veriyor (ya da uygun bulmazsa reddediyor). Ancak talep kağıdının altında da hakimin imzasının olması hem talep edenin hem karar verenin hakim olduğu bir garip durum ortaya çıkarıyor. Üstelik talep ile karar aynı gün içinde bu kadar hızlı olarak alınınca kafalarda soru işaretleri çoğalıyor.

Adil bir yargılamanın en basit kuralı iddia makamı ile karar makamının ayrışması gerekliliği. Mahkemede sanık avukatlarının gösterdiği belge bu basit kuralın uygulandığına dair şüphelerin oluşmasına neden oluyor.

Barış Terkoğlu
Odatv.com

İşte o çok tartışılan belge:
GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ