Son dönemin en medyatik görüşmesi bitti.
Deniz Baykal Kemal Kılıçdaroğlu’nu evinde kabul etti. Gündemde tek bir soru var. Baykal, CHP’nin genel başkanlığı için Kemal Kılıçdaroğlu’na “icazet” verdi mi, verecek mi?
Bir saatlik görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu açıklama yaptı. Satır başları şöyle:
“Partiyle ilgili olarak kurultay süreciyle ilgili olarak değişim ve uzlaşmadan yana olduğunu ilk gün söylediği sözlerin arkasında olduğunu söyledi.
Uzlaşmanın altını çizdi. Bir çatışmanın doğru olmadığını söyledi.
Uzlaşmayı parti kadroları sağlarsa kendisinin de destek olacağını söyledi. Baykal yönetimin üzerinde anlaştığı isme destek verecek.
Partinin yönetim kadrolarında bir uzlaşmanın olmasını Sayın Baykal vurguladı.
Partimizin üst kadrolarının parti tabanıyla uzlaşmasının önemli olduğunu vurguladı.
Biz bu süreçte bir çatışma olmasını istemiyoruz.”
Odatv, Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının ne anlama geldiğini CHP kulislerini yoklayarak irdeledi.
Sonucu baştan söyleyelim:
“Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olamayacak.”
Bu iddialı tespit pek çok bulguyla destekleniyor.
- CHP’nin yeni genel başkanını parti üst yönetimi belirleyecek. Tabi bu karar Baykal’ın gözetiminde alınacak.
- Parti yönetimi Kılıçdaroğlu’nu istemiyor. Çünkü MYK üyelerinin önemli bölümü kendisini genel başkanlığa aday hissediyor.
- Kılıçdaroğlu, yaklaşık bir yıldır Türkiye’nin her yerini dolaşıyor. Halkla temas ediyor. Bu çalışmalar esnasında parti örgütleri Kılıçdaroğlu’na hep “mesafeli” durmayı tercih etti. Çünkü Kılıçdaroğlu alttan alta genel başkanlığa hazırlanıyordu. Baykal ise Kılıçdaroğlu’nu temkinli biçimde ve uzaktan kendisini izliyordu.
- Kılıçdaroğlu’nun Türkiye turları medyada hep geniş yer buldu. Ancak medyadaki hissiyat örgütlere yansımadı. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun milletvekili olmak ve Meclis grup başkanvekilliği haricinde parti görevi yok. Parti, Kılıçdaroğlu’na Türkiye’yi gezme görevi de vermemişti. Bir anlamda Kılıçdaroğlu kendine kendine “gelin güvey olmuş” vaziyette kentleri kasabaları gezdi.
- Baykal Kılıçdaroğlu için “başkan adayımdır” açıklamasında bulunması beklenmiyor. Çünkü Baykal “dar ekip” adamıdır. Ekibindeki isimlerle yol arkadaşlığı ise 25 – 30 yıla dayanır. Diğer bir yandan Kılıçdaroğlu, Baykal’ın dar çemberinde yer almıyor.
- Baykal, özellikle parti içinde iktidar kurmak üzerine iddialı bir politikacıdır. Hal böyle olunca, parti içi iktidardan Baykal ve Baykal etkisini uzaklaştırmanın tek yolu çarpışmaktır.
- Kılıçdaroğlu ise bir hafta sonra toplanacak CHP Kongresine aday olarak çıkmaya çekiniyor. Çünkü delegelerin neredeyse tamamı Baykalcı olarak anılıyor. Delege isimlerini bizzat Önder Sav ve Baykal şekillendirdi.(ODATV.COM)