Macit, Kanadoğlu'nun konuşmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Macit, şunları söyledi: "Sosyal hukuk devleti niteliğini kaybediyor. Sadece TEKEL işçileri sembol oldu ama İstanbul'da itfaiyeciler, şeker işçileri var, kırsal alanda sesini duyuramayan yüzde 26'lık bir nüfus var. Bunlar tamamen uygulanan politikaların mağduru olan kesimlerdir, üreten kesimler AKP'nin mağdurudur. Kanadoğlu'nun sözlerine aynen katılıyorum."

Macit, Kanadoğlu'nun "Sosyal devlet olmak istiyorsanız, hangi partiden olduğunuza bakmayın, güçlerinizi birleştirin" sözlerine ise katılmadığını belirtti. Macit, 2007'de bunun denendiğini ifade ederek, "Biz, 2007'de denedik. Solda DSP, SHP seçime girmedi, CHP tek başına AKP'nin karşısında seçime girdiği halde umut olamadı. Ve AKP yi tekrar 'o birleşin diyenler' iktidara taşıdı. Yapay birleşmeler ne yazık ki AKP'yi iktidardan uzaklaştırmaya yetmiyor. Halk, sorunlarını çözeceğini umut ettiği siyasi partileri destekleyebilir" dedi.

 "Biz de başından beri aynı şeyleri söylüyoruz"

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun, "Laik demokratik Cumhuriyet aleyhine eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmiş bir iktidarın ne reform yapmaya, ne de anayasa değişikliği yapmaya hakkı yoktur. Olmamalıdır" şeklindeki sözlerini, "Başından beri aynı şeyleri söylüyoruz" diyerek değerlendirdi.

Okay, Kanadoğlu'nun sözlerini değerlendirdi. Başından beri Kanadoğlu'nun sözlerini CHP'nin savunduğunu dile getiren Okay şöyle dedi:
"Meclis bu siyasal iktidarla bir anayasa değişikliği yapamaz. Laik Cumhuriyetin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından tescil ve tespit edilmiştir. Bu iktidarın yapacağı anayasa değişikliği hazırlığında yer almayız. Ancak, Anayasa'nın geçici 15. maddesi ve dokunulmazlık şartıyla masaya otururuz. Onun dışında hiçbir şekilde anayasa değişikliği içerisinde yer almayız."