Törende konuşan Başbakan Erdoğan, ölüm rampalarının bir bir ortadan kaldırıldığını belirtirken, bu açılış törenini yayınlamayan medyaya çattı ve ‘Onlar şok şok şok bunları versin, olumsuz bir şeyler arasın. Onlar bu açılışı veremezler’ diye konuştu.
ÖLÜM VİRAJLARININ KADERİ DEĞİŞTİ
Bugün ülkemiz için son derece anlamlı bir açılışı gerçekleştiriyoruz. Büyük bir heyecanı hep birlikte paylaşıyoruz. Bugün ölüm virajları adıyla kötü bir şöhret kazanan bu yolun adeta kaderini değiştiriyoruz.
Ankara’yı 43 ilimize bağlayan, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan bu yolun, Elmadağ’daki ölüm rampaları olarak bilinen bölümünü bitirdik. Bugün de ulaştırma projelerimiz arasında çok önemli bir yere sahip olan bu yolu hizmete açıyoruz.
Bugün bununla birlikte Türkiye genelinde bölünmüş yollarda çok önemli bir sorunu geride bırakıyoruz. Sıkıntılı bir güzergahı daha sıkıntı olmaktan çıkarıyoruz.
7 yılda, 23 katrilyon Türk lirası yatırım gerçekleştirdik bu yollarda, dile kolay tam 11.400 kilometre yeni bölünmüş yol inşa ettik. 79 senede 6 bin kilometre yol yaptılar bu ülkede. Biz ise 7 senede 11 bin kilometre yol yaptık.
BU MUHTEŞEM TÖRENİ VEREMİYORLAR
Şu muhteşem töreni veren medya var, vermeyen medya var. Dün Elmadağ rampalarının açılışını yaptık, 5 tane televizyon kanalı verdi, diğerleri veremediler.
Diğerleri neleri veriyor? Bir yerde bir olumsuz bir şey arıyorlar. Onlar, şok şok şok bunları versin. Sizin bu ülkede yapılan bu işleri paylaşmak diye bir heyecanınız yok mu?
Şu anda bu heyecanı paylaşıp yayın yapan televizyonların ekranlarında dizi izleyen vatandaşlarıma sesleniyorum. Bu yollar bundan 10 yıl önce neydi, bugün ne? Buralardan nasıl geçiyorduk. Sakarya’dan gelip de, ölüm rampalarından nasıl geçiyorduk. Ama şimdi huzurlu bir şekilde güvenle geçeceksiniz.
Bir taraftan yol medeniyettir dedik ve medeniysek, Türkiye gerçekten muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacaksa, biz bu ülkeyi geniş yollarla öreceğiz. İşte şimdi burada 3 gidiş, 3 geliş yollarımız var. Bu iş lafla olmuyor, icraatla oluyor icraatla.
DEVASA PROJELERE İMZA ATTIK
Er yada geç bu yollardan geçecekler. Geçtikleri zaman da şuna inanınız ki gözleri olduğu halde bunları göremeyecekler ve bunu zaten biz yapmıştık diyecekler. Ama biz bunlara alıştık, aslolan sizsiniz, millet. Sizin ne diyeceğiniz önemli.
Türkiye’nin her ilinde, her ilçesinde, hatta KÖYDES projemizde köylerimizde yol yatırımlarımıza ağırlık verdik. Niye? Yolu olmayan köylerimiz vardı.
Karadeniz Sahil Yolu gibi, Bolu Tüneli gibi devasa yol projelerini biz bitirdik. Türkiye’yi dünyada hızlı tren işleten 8 ülkeden biri yaptık. İstanbul’da Marmaray gibi, sadece bu döneme değil, bütün bir asra damgasını vuracak bir projeye imza attık, inşallah 2013’te bitecek.
Anadolu’nun güzel bir sözü. Çok da inanırım. “İnanç öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır” Öyle bir şeydir. Onun için inanacaksın önce, inanmadıktan sonra başaramazsın.
Türkiye’nin karayolları ölüme yolculuk olmasın, umuda yolculuk olsun. Biz istedik ki yollar hasreti dindirsin, gönülleri birbirine kavuştursun. Biz istedik ki yolun sonunda mutlu son olsun.
HÜKÜMETİ SENDİKALAR DEĞİL, MİLLET GETİRİR
Biz hükümeti deviririz diyecek kadar ileri bir mantık var. Bunlarla ilgili yasal mücadeleleri de vereceğiz. Ama şunu söylüyorum, bir hükümeti sendikalar getirmez, hükümeti millet getirir, millet götürür.
Kimse bunun dışında kendinde yetki bulmasın, kimse. Biz bu ülkede sivilleşmenin mücadelesini veriyoruz. Sivil diktatorya bizimle bu ülkede son buldular. Diğer dikta da son bulduğu gibi. Mafyası da çeteler hepsi, bizimle son buldular.
Dedik ya yola çıkarken, yokluk, yolsuzluk, yasaklar bütün bunlarla mücadele dedik. Biz tekel tütün depolarını kapatma kararını çoktan vermişiz ve bize gelip rica da bulunuyorlar, 6 ay daha uzatalım. Arkadaşlar 6 ayı, 2 yıl uzattık. Herhangi bir iş yapılmıyor orada. İki üç tane depoda tütün işleme var ama diğerleri bir şey yapmıyor. Ama buna rağmen biz bunu ödedik. Ama artık bunu yapamayız dedik.
ÇALIŞMAYANA PARA VEREMEYİZ
Şimdi yapacağımız iş, süratle ihbar tazminatını veriyoruz, kıdem tazminatını veriyoruz ve bunun yanında da 4C olayı dedik ve bu 4C’yle daha önce asgari ücret veriliyordu ve şimdi ilkokul mezunlarına 750 civarında bir maaş, lise mezunlarına 850 milyon civarında bir maaş, üniversite mezunlarına 930 milyon civarında bir maaş veriyoruz dedik.
Ortalaması 40 milyarı buluyor. Her birine 40 milyarı buluyor. Bütün bunlara rağmen ne dediler? Hayır biz 4C’yi kabul etmiyoruz, onu kabul etmediğimiz gibi, olmadığı takdirde buna devam edeceğiz.
Biz Türk-İş’in başkanıyla da konuştum anlattım. Ondan sonra da farklı farklı bazı, Ankara’nın göbeğinde provokatif işler. Bu tuzaklara düşmeyin. Bakın biz bu ülkede milletimizin bize emanet ettiği kasayı, soyduramayız. Biz kimseye çalışmadan para verecek durumda değiliz.
Burada özel sektöre ait bir fabrikada, bir grubun fabrikasında çalışan vatandaşlarım var. TMSF’yle ilgili sorunları var bunun talimatını müsteşarıma verdim. O sorunu da inşallah çözeceğiz.
Biz buramayız, bizim acelemiz var. Biz kar diyerek, yağmur diyerek, soğuk diyerek mazeretlere sığınamayız. Her günümüzü her anımızı milletimize hizmet yolunda sarf ediyoruz.
Ben bu ramazan ayında, kalktım buraya kadar geldim. İşçi kardeşlerimle birlikte burada iftar yaptık, yolu yerinde inceledik. Hem yolu hem de Eskişehir-İstanbul hızlı tren çalışmalarını inceledik. Yolun bir an önce talimatını verdim. Yol tamamlanınca da büyük bir heyecanla koştum geldim, bugün bunu gerçekleştiriyoruz.
Burada daha farklı akslar da var. Örneğin İnegöl-Bozüyük arası bitmek üzere, 10 km’lik bir yolu kaldı. Hepsi bittiğinde Türkiye’nin farklı bir hareket merkezi haline geliyor. Birazdan Sakarya’ya geçeceğiz, 27 tesisin açılışını yapacağız. Durmak yok yola devam dedik.
Ben yaz mevsiminde de bakanıma dedim ki, sayın kardeşim bak müteahhitler akşam çalışmıyor, onlarla görüşeceksin 24 saat çalışacaklar, devamlı. Niye? Arkadaş biz yarış içerisindeyiz, çok geciktik bunları aşmamız lazım.
Daha önce geceleri çalışmayan o makineler geceleri de çalışmaya başladılar. At binenin kılıç kuşananın, bu iş böyle.