Ankara Roma Antik Tiyatrosu'na gelerek, kazı alanına 1992 yılında yapılan binanın yıkımını izleyen Günay, basın mensuplarının sorularını yapıtladı.
Bakan Günay, “Akay Kavşağı'nın kapanması” ile ilgili bir soru üzerine, şunları kaydetti:

“Ben son zamanlarda yargının verdiği kararları inanılmaz buluyorum. Hukukçuyum ben, bu kararları veren arkadaşların en yüksek düzeydeki kadar da kıdemim olduğunu zannediyorum. Bu konularda ilgim ve bilgim de olageldi, özellikle kamu hukuku konusunda. Ama son dönemdeki uygulamaları, kararları anlamam bir hukukçu olarak mümkün değil.”

Akay Kavşağı'yla ilgili estetik tartışmalar olabileceğini ama kavşağın Ankara trafiğini rahatlattığını ifade eden Günay, “O yol 10 yılı aşkın süredir kullanıla geliyor. Bunu durdurup da eskiye çevirmek şu anda trafiği alt-üst etmektir. Bu Ankara halkına bir zulüm, bunu anlamak mümkün değil” diye konuştu.

“BİNA YIKILMAYACAK, YENİLENECEK İDİ”

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, İstanbul AKM'yle ilgili proje hakkındaki yargı kararını da hatırlatarak, şöyle devam etti:

“İstanbul'da AKM'yi 'aman yıkmayın, onarın' dediler. Onarma konusunda fevkalade kapsamlı bir çalışma yapıldı. Hatta fazla kapsamlı bir çalışma yapıldı ve çok uzadı. Geçen hafta 60 milyon TL'nin üzerinde bir ihale gerçekleştirildi. Bina yıkılmıyor ama bütünüyle, ısıtması, aydınlatması, soğutması, salon düzeni, girişi-çıkışı modern, çağdaş konsept içerisinde yenilenecek idi. Tam bu eşikte, 'gişelerin yeri orada olmasın, merdivenler buradan olmasın' diye bir itiraz yapıldı, bazı kültür-sanat mensubu arkadaşlarım. Yargı durdurdu.”

Bu süreç devam ederse projenin 2010'a yetişmeyeceğini belirten Günay, “Bunu anlamak mümkün değil. AKM'nin göreceği en kapsamlı, en çerçeveli ve tamamen bilim sanat insanlarının elinden çıkmış bir proje uygulanacaktı. Yargı katiyen derinliğe inmeyen bir bilirkişi raporuyla durdurdu” dedi.

“YARGI BANKAMATİK MEMURUNU KORUDU”

Bakan Günay, bakanlıktaki bir müşavirini Ankara'ya 1,5 saat uzaklıktaki bir ile, oranın kültür ve turizm potansiyeli hakkında incelemeler yapıp rapor hazırlaması için 20 günlüğüne görevlendirdiğini ama çalışanın yargıya gitmesi sonucu, yargının yürütmeyi durdurduğunu anlattı.

“İdari yargı, bankamatik memurunu korudu” diyen Kültür ve Turizm Bakanı Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yargı, 'Bu, bakanlık binasında boşta gezebilir, hiçbir iş yapmadan dolaşabilir, dolaşmaya da devam etmelidir. Ankara'nın 1,5 saat mesafesine gönderip bir rapor isteyemezsin. Çünkü bu arkadaşlar, onların statüsü hiçbir iş yapmayı gerektirmez. Bunlar her ay başında gelirler, maaşlarını alır giderler. Sen de bakan olarak bunlara hiçbir görev veremezsin' dedi bana. Benim bir hukukçu olarak hukuk devletine, bütün öteki Anayasal prensiplerden daha fazla inanan ve bu işin pratiğini bilen bir insan olarak bunu anlamam mümkün değil.

İdari yargı kararlarında, Türk milleti adına karar verildiği söyleniyor. Ben de Türk milleti adına soruyorum; Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanı olarak yıllardan bu yana hiçbir iş yapmadan bakanlık koridorunda, hatta bir masası, odası bile olmadan Ankara'nın çeşitli mekanlarında zaman geçiren bazı arkadaşlarımı, inceleme yapmak için Yozgat'a, Niğde'ye, Karaman'a gönderemeyeceksem bu nasıl bir hukuk devleti? Bu nasıl kamu çalışması anlayışı? Kamunun parasını, imkanlarını böyle mi koruyacağız? Kamu çalışanlarının bazılarına en ağır yükleri yüklerken, bazılarının bankamatik statüsünü koruyarak hukuk devleti ve kamu verimliliği sağlanabilir mi?”