|
 |
 |
|
DOLAR |
38,9344 |
 |
|
 |
EURO |
44,2717 |
 |
|
 |
IMKB |
9.356,000 |
 |
|
 |
ALTIN |
4.203,630 |
 |
|
|
|
Şehir Seçimi

|
|
|
|
|
 |
|
|
|
 |
|
ARINÇ'TAN 'ULUSA SESLENİŞ' GİBİ BASIN TOPLANTISI
|
 |
 |
 |
|
|
Başörtü, İHL, YÖK gibi ülke gündeminde tartışma nedeni olan konuları sıralayan Bülent Arınç, gerilimlerin asıl sebeplerini açıkladı. Arınç, "sisayi sorumluluğu olmayanların sesi çok çıkıyor"diye konuştu |
|
|
 |
|
|
|
|
 |
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Türkiye'de bazı kişi ve kurumlar, siyasetin, siyasetçinin, yani halka hesap veren, bedel ödeyenlerin yerine kendilerini koyup, ülkenin kaderi üzerinde etkin olmak istiyorlar'' dedi.
Arınç, 22. Dönem 3. yasama yılını değerlendirmek üzere düzenlediği basın toplantısında, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da son derece yoğun bir çalışma dönemi geçirildiğini söyledi. Sadece çıkartılan kanunlar ve yapılan denetimler açısından değil, yaşanan siyasi gelişmeler, tartışmalar açısından da son derece yoğun bir gündem yaşandığını belirten Arınç, siyasi tartışmalardan bir kısmının Meclis'in fonksiyonu, görevleri ve inisiyatif alanını da kapsadığını ifade etti.
Bu tartışmalarda, bir anlamda kabuk değiştiren bir Türkiye'nin nasıl algılandığı, özgürlükler ve halk egemenliği konularına yaklaşımların ne olduğunun da görme fırsatı bulunduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti: ''Türkiye, son üç yıldır aslında bu tartışmaları yaşıyor. 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra ortaya çıkan tablo, siyaset, siyasi aktörler, özgürlükler, temel haklar, bir arada yaşama gibi kavramları tartışmaya açtı ve sorguladı.
Geleneksel siyasi kalıplar, klişeleşmiş anlayışlar ve artık geçen yüzyılın sayfalarında kalmış ideolojik yaklaşımlar, bu tartışmalarda bir kez daha gün yüzüne çıktı.
Kişisel olarak, halkın karşısına çıkan, onlara bir gelecek vaat eden siyasi partilerin bu tartışmalarda aktif rol oynamalarından, memnuniyet duyduğumu söylemeliyim.''
''SİYASET İMTİHAN YERİDİR''
Siyasetin, bir imtihan yeri olduğunu ifade eden TBMM Başkanı Arınç, ''Halkın karşısına çıkarsınız, programınızı ortaya koyarsınız, halk sizi seçer iktidar olursunuz. Sonra vaatlerinizi tutmazsanız, halk sizi aşağıya indirir. Bu, içinde adaleti ve hesap vermeyi barındıran güzel bir sistemdir. Bu yüzden tartışmalara katılan siyasi partiler ve siyasetçiler, bir anlamda halkın huzuruna çıkıyor ve hesap vermeyi kabul ediyorlar demektir. Bu, bir siyasi sorumluluktur. Bu sorumluluğun karşılığı, halkın sandıkta vereceği oylarla alınacaktır'' dedi.
''SİYASİ SORUMLULUĞU OLMAYANLARIN SESİ ÇOK ÇIKIYOR''
Hiçbir siyasi sorumluluğu olmayan, sandığa gidip halkın hesabından geçmeyen kesimlerin sesinin daha çok çıktığını dile getiren Arınç, ''Türkiye'de bazı kişi ve kurumlar; siyasetin, siyasetçinin, yani halka hesap veren, bedel ödeyenlerin yerine kendilerini koyup, ülkenin kaderi üzerinde etkin olmak istiyorlar. Bu kesimler kendilerini, nereden esinlendiği belli olmayan bir vehimle, öylesine önemli bir konuma oturtuyorlar ki halk iradesinin tek temsil yeri olan TBMM'nin yasama hakkına bile söz söyleme cesaretini gösteriyorlar'' diye konuştu.
''SON SÖZÜ MECLİS SÖYLER''
Tartışan, konuşan ve özgürce fikirlerini açıklayan bir toplumdan yana olduğunu, her kesimin, her bireyin fikirlerini, düşüncelerini ve eleştirilerini hiçbir tereddüde düşmeden açıklamasını önemsediğini belirten Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ancak, yaşadığımız tartışmalarda çok hassas ve farklı bir durum var. Herkesin tartışmasından ve fikirlerini açıklamasından sonra son sözü söyleyecek bir tek yer vardır; o da TBMM'dir. Burası halkın temsil edildiği tek yerdir. Bu yüzden de bu halkın, bu ülkenin kaderi için son sözü Meclis söyler. Ancak nedense bazı kurumlar ya da kişiler, dünyanın her yerinde var olan bu gerçeği kabullenemiyorlar ya da kabullenmek istemiyorlar.
Herkes biliyor ki Meclisimizi halk şekillendirmiştir. Halk bu Meclisi, siyasi partilerin ortaya koyduğu program ve projelere bakarak seçmiştir. Sonunda ortaya çıkan aritmetik tablo ne olursa olsun, bu Meclis'in her kararı, her tasarrufu halkın kararıdır ve herkesin buna saygı göstermesi gerekir.
Bu kararlar aynı zamanda siyasi iktidarın sorumluluk altına girdiği, sandıkta hesap vereceği kararlardır. Dolayısıyla hesap verecek bir siyaset kurumunun, hiçbir siyasi sorumluluğu olmayan kurumlar tarafından kilitlenip iş yapamaz hale getirilmesi, bloke edilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Daha da şaşırtıcı olan şey, 'Meclis bu kanunu çıkartamaz, değiştiremez' diyerek, halkın iradesine meydan okuyan, Meclis'in meşruiyetini tartışmaya kalkanların bile ortaya çıkmasıdır.''
''MECLİS'İN, SESSİZ KALMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR''
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Meclis'in, yasama iradesini kimseyle paylaşmasının ya da bu iradeye bir ipotek koymak isteyenlere sessiz kalmasının mümkün olmadığını'' söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, Türkiye'de bir çok kırmızı çizgiden bahsedildiğini, demokrasinin kırmızı çizgisinin de millet iradesi olduğunu ifade etti. ''Bu çizginin aşılmasına izin veremeyiz'' diyen Arınç, şöyle konuştu: ''Buna özgürlüğümüz ve geleceğimiz için izin vermemeliyiz. Burada, herkesin sağlıklı ve mantıklı düşünmesi gerekir. Meclis'in yasama iradesini kimseyle paylaşması ya da bu iradeye bir ipotek koymak isteyenlere sessiz kalması mümkün değildir. Buna her bireyin karşı çıkması gerekir. Zira her bireyin hakkı, bu çatı altında temsil ediliyor.''
''MECLİS BAŞKANLIĞIMI DENETİME AÇMAK İSTİYORUM''
Meclis Başkanı olarak şu anda herhangi bir sorumluluğu olmadığını belirten Arınç, ''Siyasi sorumluluk, yaptıklarından dolayı halkın huzurunda hesap vermektir. Bu yüzden bu kavramı çok önemsiyorum. İcraatlarım, kararlarım ve Başkanlık uygulamalarım açısından bir denetime tabi değilim. Bunun yanlış olduğunu ve değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu kadar önemli bir makamın denetimden ve sorumluluktan uzak olması, demokrasi ve halk iradesi açısından doğru değildir'' diye konuştu.
''Meclis Başkanlığımı denetime açmak istiyorum'' diyen Arınç, bu yönde bir çalışma başlattığını, yeni yasama yılında siyasi partilerin temsilcileriyle görüşerek, konuyu Meclis gündemine getirmeyi düşündüğünü söyledi.
''TARTIŞMANIN ANA MERKEZİ ÖZGÜRLÜKTÜR''
Yaşanan tartışmaların merkezinde başörtüsü, laiklik, YÖK, imam hatipler, Kuran kursları ve benzeri konuların olduğuna değinen Arınç, ''Ancak, tartışmanın ana merkezi bizce bu konular değildir. Tartışmanın ana merkezi özgürlüktür. Türkiye'nin sorunu özgürlüklerin sınırını kimin belirleyeceğidir'' dedi.
Özgürlüğün sınırını belirlemek isteyenlerin, kendilerine bir bahane bularak bu isteklerini gerçekleştirmeye çalıştıklarını ifade eden Arınç, özgürlüklerin sınırının Meclis'in belirlemesine bu nedenle karşı çıkıldığını bildirdi. Türkiye'de özgürlüklerin sınırının TBMM tarafından belirlenmesini savunduklarını dile getiren Arınç, ''Bunu demokrasinin bir gereği, geleceğimiz için savunuyoruz. Vazgeçmeye de asla niyetimiz yok'' dedi.
İLK KUTSAL MEKAN
TBMM Başkanı Arınç, halkın iradesinin, üstünlüğünün, egemenliğinin kayıtsız şartsız millette olduğunu, bir kez daha, ama gür bir sesle ifade ettiklerini söyledi. Meclis'in 85 yıldır her türlü baskı, darbe ve yönlendirmelere rağmen sadece halkın sesi olma ilkesini koruduğunu kaydeden Arınç, şöyle devam etti: ''Demokrasinin kesintiye uğratıldığı her dönemde, ilk hedef olan Meclisimiz, aynı zamanda, demokratik yaşamda halkın destek verdiği ilk kutsal mekan olmuştur. Yüceltilen ve saygınlık kazandırılan bir Meclis, daha güçlü ve daha yerleşik bir demokrasiye ruh vermiştir. Çünkü Meclisimiz demokrasi ve özgürlük bedeninin ruhudur. Ruh olmadan beden yaşayamaz. Meclis olmadan demokrasi de özgülükler de yaşayamaz. Bu yüzden her ferdin kendilerini temsil eden Meclislerine sahip çıkması gerekir.''
Siyaset kurumunun saygınlığını, güvenilirliğini ve itibarını yeniden kazandığını belirten Arınç, yapılan anketlerde; Meclis'e, siyasetin organları olan hükümete, siyasi partiler ve milletvekillerine olan güvenin hızla arttığının belirlendiğini kaydetti.
''HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ''
Halen yeni bir Türkiye'nin varlığını kabul edemeyenlerin, siyasete, Meclis'e ve milletvekillerine haksızca eleştirilerini sürdürdüklerini ifade eden Arınç, ''Bardağın boş tarafını göstermek, yani olaylara karamsarca bakmak Türkiye'de bir gelenek haline gelmiştir'' dedi.
TBMM Başkanı Arınç, milletvekillerinin maaşı, özlük hakları, lojmanları, harcamaları, tutumları, Meclis'in faaliyetlerinin her zaman bardağın boş tarafına bakarcasına bazı kesimler tarafından eleştirildiğini ifade etti. Arınç, ''Adaletsizce ve insafsızca bu kurumu ve bu kurumun mensuplarını eleştiriyorlar. Yapılan her şeyde bir açık arıyorlar. Bunu yaparken, öyle genellemelerde bulunuyorlar ki halkımız siyasetten ve Meclis'ten soğuyor. Oysa hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemi, yani Meclisimiz, Türkiye'nin kendisidir. Bu gemi battığında hepimiz onunla beraber karanlık sulara gömülürüz. Tüm askeri darbelerde siyaset kurumu kötülenerek Meclisler kapatıldıysa, bunda bu kurumu yıpratanların büyük payları vardır'' diye konuştu.
''TÜRKİYE'NİN MORALE, DESTEĞE İHTİYACI VAR''
Bülent Arınç, bugün dünya siyasetinde aktif olan, kendini adeta yeniden keşfeden, gücünü gören, ayakları üzerinde yeniden yükselen bir Türkiye olduğunu belirterek, ''Bu gerçeği görmek hepimize gurur verecekken, bazılarını şaşırtıcı bir biçimde rahatsız ediyor. Rahatsız olanlar ise ne yazık ki başka ülkelerin değil, bu ülkenin insanı...'' dedi.
Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Tüm bu karamsar tablo çizenlere rağmen, her gittiğimiz yerde aydınlık bir gelecek müjdesi görüyoruz. Halkımız gelecekten umutludur. Halkımız Meclisi'ne, hükümetine, kendisini yönetenlere, koruyanlara güveniyor. Yarınlardan umutla bahsediyorlar. Bu umutlu tabloyu karartmaya, kötü göstermeye kimsenin hakkı yoktur. Sorunlarımız, eksikliklerimiz, hatalarımız olabilir. Bunların varlığı geleceğimizden umutsuz olmamızı gerektirmiyor.
Türkiye'nin, milletin ve devleti yönetenlerin, morale, desteğe ihtiyacı var. Herkes Türkiye için çalışıyor. O zaman herkes Meclisi'ne sahip çıkmalı. O zaman her bireyin, kendi evi gibi ülkeye ve Meclisi'ne güvenmesi, içinde bulunduğu gemiyi yüzdürmeye gayret göstermesi gerekir. Tıpkı 85 yıl önce olduğu gibi, Türkiye'yi kuranların yaptığı gibi, kenetlenme ve dayanışma içinde olmalıyız. Bu vesileyle ülkenin kurucu iradesi olan Meclisimizin ilk mensuplarını, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve bugün hayata veda eden milletvekillerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Onlar olmasaydı bugünlere gelemezdik.''
 |
|
|
|
 |
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
 |

Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
 |
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
 |
|
 |
Bu kategorideki diğer haberler |

|
|
|
|
|
|
 |
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
Ünlü oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, menajer Ayşe Barım hakkında açılan davada tanık ... |
 |
|
 |
 |
|
Bahçeli, Erdoğan'ın "adaylık derdim yok" açıklamasını 'adil ve hakkaniyetli' bulmadı: Yolundan cayma hakkı yoktur |
 |
|
 |
 |
|
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,: “Sahte bal arıcılığı bitiriyor, denetimler yetersiz”
|
 |
|
 |
 |
|
Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım da 'hemen seçim' dedi, gözler Ali Koç'a çevrildi. |
 |
-
|
 |
 |
|
Ticaret Bakanlığı tarafından Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nde tüketici lehine yeni düzenlemeler ... |
 |
|
 |
 |
|
CHP Gençlik Kolları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'İmamoğlu yasağı'na karşılık “İmamoğlu Her Yerde” kampanyası başlattı. |
 |
|
 |
 |
|
Kurban Bayramı tatilinin süresi kamu çalışanları için netleşti. Beklentilerin aksine tatil 9 güne ... |
 |
|
 |
 |
|
Trafik güvenliğini hiçe sayanlara rekor cezalar geliyor. Kırmızı ışık ihlali, seyir halinde telefon ... |
 |
-
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
YAZARLAR |
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
 |
 |
ÇOK YORUMLANANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
Kurban Bayramı tatilinin süresi kamu çalışanları için netleşti. Beklentilerin aksine tatil 9 güne ... |
 |
|
 |
 |
|
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,: “Sahte bal arıcılığı bitiriyor, denetimler yetersiz”
|
 |
|
 |
 |
|
Ünlü oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, menajer Ayşe Barım hakkında açılan davada tanık ... |
 |
|
 |
 |
|
Ticaret Bakanlığı tarafından Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nde tüketici lehine yeni düzenlemeler ... |
 |
-
|
 |
 |
|
Bahçeli, Erdoğan'ın "adaylık derdim yok" açıklamasını 'adil ve hakkaniyetli' bulmadı: Yolundan cayma hakkı yoktur |
 |
|
 |
 |
|
Trafik güvenliğini hiçe sayanlara rekor cezalar geliyor. Kırmızı ışık ihlali, seyir halinde telefon ... |
 |
|
 |
 |
|
CHP Gençlik Kolları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'İmamoğlu yasağı'na karşılık “İmamoğlu Her Yerde” kampanyası başlattı. |
 |
|
 |
 |
|
Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım da 'hemen seçim' dedi, gözler Ali Koç'a çevrildi. |
 |
-
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
ANKET |
|
 |
 |
|
|
|
|
 |


 |
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
 |
|
|
|