- Bu vahim süreçte ülkemiz geri dönülmez bir batağa sürüklenmektedir. Karanlık gelişmelerle, milli hassasiyetlere ve kimliğe sahip çıkmayı, milli kardeşliğimizi savunmayı, ilkel bir tepki olarak mahkum etme talepleri hız kazanmıştır.

- Başbakan’ın yürüttüğü PKK açılımıyla birlikte etnik bölücülük meşru bir amaç olarak savunulmaya başlamıştır. Bölünme dinamikleri harekete geçirilmiştir. Etnik kimliklerin vatandaşlığın yerine geçirilmesiyle, etnik temelde siyaset yolu açılmıştır.

-Aşiret reisleriyle kucaklaşma, bölücü taleplerin meşrulaşması, terörü aklama çabaları, milli tarihimizi karalama kampanyaları, bölücülüğe anayasal kılıf arayışları, gaziliği aşağılayan emsali görülmemiş alçalma hali hükümet açısından özet olmuştur.

- MHP  milli meselelere yönelik hassasiyetleriyle önümüzdeki sürecin bütün vahametini görmüş ve özetle demokratik açılım ambalajı içinde pazarlanmaya çalışılan bölünme projesinin, teslimiyet sürecinin yeni bir aşaması olduğunu, girilen yolun etnik bölücülüğe siyasi meşruiyet kazandıracağını, PKK patenti bu projenin ülkemizi böleceğini, derin toplumsal yaraların açılacağını, sürdürülen tahriklerin devlet ve millet yapımızı yeni bir yere sürüklemek istediğini, milli birliğimizi kardeşliğimizi bağımsızlığımızı ve tarihimizi savunmanın çağ dışı olarak mahkum edilmek istendiğini, milli birlik ve bütünlüğünün zedeleneceğini, demokrasi açılımı, kardeşlik ve huzur açılımı gibi sürekli tazelenen makyajların gerçekleri saklamaya yetmeyeceğini, şehitlerle canilerin, Mehmetçiklerle katillerin aynı çerçeveye sokulmak istenmesinin milletimizde öfkeye neden olacağını muhataplarına izah etmiştir.

- Zehir şişesinin bir kez açılması halinde aziz millet varlığının devamının mümkün olmayacağını, şahadet ve anaların göz yaşları dahil yapılacak istismarların er geç ortaya çıkacağını açıklamıştır. Partimiz geride kalan günlerde Başbakan Erdoğanr’a milletimizin merak ettiği sorularını da sormuş, kan akmasının, bölünme sürecini başlatarak nasıl durduracaklarını, şehit annelerinin gözyaşlarını nasıl dindireceklerini, Türkiye’nin milli birliğini bölücü terörün ayrımcı uygulamalarını nasıl taşıyacağını ve PKK’yla mücadele yaparak barışı nasıl gerçekleştireceklerini öğrenmek istemiştir.

- Bütün sorularımız karşılıksız kalmış, AKP  dönüşü olmayan bir yola girmekle dönüşü olmayan bir yola girmiştir.

- Bütün uyarılara rağmen teröre sürekli prim veren Erdoğan’ın, başlattığı sürecin gerçekleri bugün bütün yönleriyle karşımıza çıkmıştır.

- Bölücülüğün suç olmaktan çıktığı bir meydan başlamıştır. Bu teröristler şimdi barış elçisi gibi kapı kapı dolaşmaktadır, bu hainlerin tahripleri karşısında hükümet suskundur.

- PKK açılımıyla ortaya çıkan Türkiye’nin karşısındaki gerçek, serbest bırakılan Habur girişli PKK kuryelerinin bir aydır meydan meydana gezdirildiği, PKK uzantılarının kurban bayramında başlattıkları tahriklerin tam 10 gündür sürdürüldüğü, otobüslerin evlerin yakıldığı, dükkanların banka şubelerinin tahrip edildiği, kamu kurumlarının kuşatıldığı, kepenklerin indirildiği, PKK paçavralarının alenen taşındığı, al bayrağımıza karşı saldırıların yapıldığı bir teslimiyet tablosudur.
- Kahraman polislerimiz üzerlerindeki siyasi baskıyı atarak, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları atmışlardır. Teşkilatlarının başındaki bakana, gereken uyarıyı yapmışlardır, hak ettiği karşılığı vermişlerdir. Canla başka çalışan ve AKP ’ye rağmen şehide ve bayrağa sahip çıkan Emniyet Teşkilatını kutluyorum.

- PKK’nın 25 yıldır yapamadığı etnik bölünmeyi, 6 ayda başarmış olan AKP  yıkıcı dinamikleri harekete geçirmiş ve Türk milleti arasında ayrışma tohumları ekmeye başlamıştır.

- Başbakan’ın Türkiye’yi ateşe attığını farkına varamaması vahim bir durumdur. Bu yolda her bedel ödemeye hazır olduğu beyanları ortadadır. Türkiye’yi bir çatışma ortamına sürüklemeye kararlı olduğunu görülmektedir.

- Hükümetin girdiği yolda dönmemesi halinde, milletimizin daha fazla sabır göstermesini beklemek mümkün olmayacaktır. Hükümetin görevlerini yerini getirmeye davet ediyoruz. temennimiz ülkemizin sağ salim seçim

- Millet ayağa bir kez kalkarsa, ortada ne hükümet, ne işbirlikçi lobiler nede kandil işbirlikçileri kalır.

- Mardin Nusaybin’de bir askerimizin şehit olması, lise öğrencisi genç kızımızın vefatının ardından dün Reşadiye’de yaşanan olaylar son derece vahimdir. Bu gelişmelerinin tamamının sorumluluğu yıkım projesindedir.

- Gelin girdiğiniz yanlış yoldan dönün, daha fazla tahribata neden olmadan sözde açılımı terk edin. PKK’yla her şart ve ortamda mücadele edin. Teröristin elindeki mayınları bombaları silahları susturmadan insanımıza huzur ve barışın gelmeyeceğini kabul edin.

- Bu amaçla hangi sınırı girecekseniz girin, sonuna kadar mücadele edin, terörün kökünü mutlaka kazıyın.’de aziz milletimiz de böyle bir girişimin sonuna kadar arkasında olacak ve desteği verecektir.