Yakalama kararını yorumlayan kapatılan DTP'nin lideri Ahmet Türk, "Hukuka aykırı bir karar. Hukuksuzluğu dile getirmek için bugüne kadar gitmedik. Mantıksızlıkla karşı karşıya olduğumuz için buradayız" dedi.
Türk, 'görüldükleri yerde yakalanmaları' yönündeki bir soruya da, "Mahkemeden kaçma gibi bir durumumuz olsaydı bugün burada olmazdık. Buradayız. Zamanı geldiğinde gideceğiz, ifadelerimizi vereceğiz" dedi.
Yargıdan ve yargılanmaktan çekinmediklerini ifade eden Ahmet Türk, "Benim ve Aysel (Tuğluk) hanımın durumu farklı. Her zaman gidip ifade verebiliriz. Milletvekilliği devam eden üç arkadaşımızla ilgili böyle bir kararın gerçekten toplumda aykırı olduğuna inanıyoruz. Bir hukuksuzluğu dile getirmek için bugüne kadar gitmedik. Daha önce gideceğimizi söylemiştik, ama bunu bir soruna dönüştüren mantıkla karşı karşıya kaldığımız için de bugün buraya geldik. Gerektiği zaman, uygun bir süreçte de gider ifademizi veririz" dedi.
Bir gazetecinin, "Polisler sizi zorla götürürse?" şeklindeki cümlesi üzerine Türk, "Biz buradayız, gelip götürürlerse götürürler" dedi.
Sırrı Sakık ise aynı cümleye, "Hayat devam ediyor" yanıtını verdi.
BDP Mardin Milletvekili Emine Ayna da partiden ayrılırken basın mensupların yaptığı açıklamada, "Bizim tek bir kararımız var. O da eşitliktir" dedi.
Bir gazetecinin "Polisler buraya gelirse ne olacak" sorusuna ise Ayna, "Ne olacağını geldiklerinde görürsünüz" yanıtını verdi. Ayna, daha sonra parti genel merkezinden ayrıldı.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, hukuka, adil yargılamaya saygılı olduklarını, fakat siyasileşmiş bir yargılama sürecinin parçası olmayı kabul etmediklerini söyledi.
"Karar bir mahkeme tarafından verilmiş olmakla hukuki hale gelmez" diyen Demirtaş, "Bir dönem çete kurmakla yargılanan, hatta çete başı olmakla yargılanan Milletvekilleri Mehmet Ağar gibi, Sedat Bucak gibi milletvekilleri bırakın haklarında yakalama kararı, yargılama bile yürütülemezken, bizler gibi sadece siyasi düşüncesini açıklamış olmaktan dolayı yargılanan milletvekillerine bu kadar rahat bir şekilde dokunulacaksa, biz de diyoruz ki buyurun gelin. Biz bu siyasi senaryoya kendi ayağımızla, kendi elimizle razı olmayacağız, itirazımız bunadır" dedi.
Demirtaş, "Burada bir yargıyı, bir mahkemeyi, hukuku tanımama söz konusu değil, biz AKP'yi tanımıyoruz, hükümetin politikasını tanımıyoruz. Krizi çıkaran AKP'nin kendisidir, krizi çıkaran biz değiliz. Bizim şahsımızda halkımıza hakaret edilmesine asla izin vermeyeceğiz, asla tahammül göstermeyeceğiz. Halkımız da bunu böyle bilmelidir. Bizim görevimiz, bizim işimiz bu hukuksuzluklara karşı direnmektir. BDP'li milletvekilleri olarak, zorla götürülsek bile biz faşizme teslim olmayacağız, biz faşizmi teslim almaya gideceğiz" dedi.
Kapatılan DTP'nin eski milletvekili Aysel Tuğluk da, alınan kararın "adil ve hukuki" olmadığını belirterek, "Bizim açımızdan bir anlam ifade etmiyor aslında. Anayasa'ya aykırı bir uygulama ile karşı karşıyayız. Dokunulmazlık mekanizması var. Bu Anayasa'da da düzenlenmiş bütün itirazımız Anayasa'ya rağmen, bizlere yönelik ayırımcı bir uygulamanın söz konusu olmasıdır. Mahkemeyi tanımama gibi bir şeyimiz söz konusu değil. Kendi adıma söyleyeyim, yargılamaya konu olan bütün düşüncelerimin arkasındayım ve onları söylemeye de devam edeceğim" dedi.
Yakalama kararı çıkarıldı
4 eski DTP'linin haklarında devam eden davalar kapsamında ifadelerinin alınması için "günsüz zorla mahkemeye getirilmelerine" karar verildi.
Başka illerde yargılandıkları davalar kapsamında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen talimat duruşmalarına Türk, Ayna ve Demirtaş katılmadı.
Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, sanık Türk hakkında çıkartılan duruşma gününü bildirir çağrı kağıdının sekreterine tebliğ edildiğini belirterek, Türk'ün duruşmaya gelmediği gibi mazeret de bildirmediğini ifade etti.
."Şatır, diğer talimat duruşmalarında ise BDP Milletvekilleri Ayna ve Demirtaş'ın duruşmada hazır edilmesi için yazılan müzekkereye verilen cevapta eski DTP, yeni BDP binasına gidildiği, ancak bahsi geçen kişilerin parti binasında olmaması nedeniyle bu kişilere ulaşılamadığının bildirildiğini aktardı.
Cumhuriyet Savcısı Halil Acıoğlu, mahkemede ifadelerinin alınması için sanıklar hakkında zorla getirme kararı verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, iddianame içeriği, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin konuyla ilgili içtihatları, usulen yapılan tebligata rağmen duruşmaya gelmemeleri karşısında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 146. ve 199. maddeleri uyarınca, savunmalarının alınması için günsüz olarak zorla hazır edilmeleri konusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına karar verdi.
Mahkeme, duruşmaları 13 Nisan 2010'a erteledi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, önceki celselerde Demirtaş ve Ayna'nın "duruşma günü" savunmalarının alınabilmesi amacıyla haklarında zorla getirme müzekkeresi düzenlerken, Türk'e, ikamet adresinin değişmesi sebebiyle yeniden tebligat çıkarılmasına karar vermişti.
"Terör örgütünün propagandasını yaptıkları" iddiasıyla Demirtaş Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde, Ayna Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, Türk ise İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor.
Kuzu kuzu gitmeyeceğiz
Eski DTP Diyarbakır Milletvekili Demirtaş: "Burhanettin Kuzu'nun dediği gibi kuzu kuzu gitmeyeceğiz ifade vermeye. Halkımızın saygınlığını koruyacağız. Merkezimiz yeni bir karar alıncaya kadar duruşumuz devam edecek.
""Suçu ve suçluyu övmek", "PKK-Kongra/Gel terör örgütünün propagandasını yapmak" iddiasıyla yargılanan Aysel Tuğluk hakkında da, günsüz olarak zorla getirme kararı alındı.
BDP genel merkezine polis baskını
Aysel Tuğluk, Emine Ayna, Sabahat Tuncel ve Selahattin Demirtaş hakkındaki duruşmaya zorla getirilme kararı nedeniyle bu sabah BDP Genel Merkezi binasına bu sabah polisler geldi.
Polisler, kapatılan DTP'nin eski milletvekilleri Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile BDP milletvekilleri Emine Ayna ve Selahattin Demirtaş ile görüşmek istedi.
Polis ekibi, söz konusu milletvekillerinin parti genel merkezinde bulunmadığını tutanakla tespit ederek BDP'den ayrıldı.
Bu arada, Türk ve Tuğluk, DTP'nin kapatılması ile siyasi yasaklılar listesine girdi. Ancak henüz karar Resmi Gazete'de yayımlanmadığı için milletvekillikleri düşmedi. Yani hala onlar da dokunulmazlık kapsamında.
5 milletvekili dokunulmazlıkların herkes için aynı şartlarda uygulanması talebi ile ifade vermeye gitmemekte kararlı.