Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
40,6470
EURO
47,1602
IMKB
10.747,000
ALTIN
4.402,610
 
Hava Durumu ANKARA
22 / 31 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BİLGE KÖYÜ KATLİAMI RAPORU TAMAMLANDI
BİLGE KÖYÜ KATLİAMI RAPORU TAMAMLANDI
 
Mardin'in Mazıdağa ilçesine bağlı Bilge köyünde 6 çocuk, 3'ü hamile 16 kadın ile 22 erkeğin katledilmesinin ardından, Hayat Boyu Eğitim Gelişim Derneği'nin (HEGEM) yaptığı, Mardin Valiliği'nin de alan çalışmalarına destek verdiği çeşitli üniversetilerden 22 bilim adamının hazırladığı rapor tamamlandı.
 
2.8.2009 - 10:45

Merkezi Trabzon'da bulunan HEGEM Başkanı Adem Solak'ın editörlüğünü
yaptığı ve 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın nedenlerini araştırarak, sosyal
bilimler perspektifinde çözüm önerileri sunmayı amaçlayan 123 sayfalık rapor,
Muğla Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nurgün Oktik, Gazi Üniversitesi'nden Doç. Dr.

Tevfik Erdem ve Aile Araştırmaları Genel Müdürlüğü'nden sosyolog Ercan Şen
tarafından hazırlandı.

Raporda, Bilge köyünün sosyal ve ekonomik yapısı, daha önce meydana gelen
olaylar, 44 kişinin öldürüldüğü katliam, katliam zanlılarına ait bilgiler ve
ifadeleri, katliamın nedenlerinin yanı sıra, ekonomik ve sosyal bir neden olarak
"koruculuk" sistemi ile sosyolojik bir neden olarak "Aşiret ve ataerkil aile"
yapısı ele alınıyor.

Ayrıca, inceleme aşamasında bilim adamlarının katıldığı "beyin
fırtınaları toplantıları"ndaki görüşlerine yer verilen raporda, bölgedeki şiddet
olayları ele alınıyor. Raporda, daha önce açıklanan bazı raporlar ile medyaya
eleştiriler de yöneltiliyor.

Raporun son bölümünde ise 22 bilim adamının, olaya ilişkin genel
değerlendirmeleri ile yapılması gerekenler sıralanıyor.

Raporun bu bölümünde, Bilge köyünde yaşananların ve bireyleri şiddete
yönlendirenin, içinde bulundukları şiddeti besleyen ve destekleyen yapı olduğu
savunuluyor.

"Bölgede çok güçlü bir aşiret geleneği ve bu gelenek içinde hapsedilmiş
bir birey profili" bulunduğunun vurgulandığı raporda, "bireyin bu güçlü aşiret
ve ataerkil aile içerisinde adeta buharlaştığı" belirtiliyor. "Körü körüne,
mutlak itaatin" olduğu bu durumun, iradesini ve gerektiğinde tepkisini ortaya
koyamayan bireyi, "en aşağılık cinayetleri işlemeye yönlendirebildiğinin"
anlatıldığı raporda, şu görüşlere yer veriliyor:
"Birey adeta büyülenmiş gibi aile meclisi veya aşiretler tarafından
alınan kararlar doğrultusunda ailesinin en yakın fertlerini gözünü kırpmadan
öldürebilmektedir. Güçlü aile-aşiret yapıları kendisine itaatkar hale getirdiği
bireyin adeta özgürlüğüne ipotek koymuştur. Bireylerin aşiret ya da ataerkil
aileler etrafında bütünleşmelerine neden olan durum, insanların bir haksızlıkla
karşı karşıya kaldıklarında, haklarını aramada bir çözüm yolu olarak devlete
başvurma yerine kendi başlarına, kendi güçlerini birleştirerek çözüme ulaşmaya
çalışmalarıdır."
-"HUKUK BİLENE GÖRÜŞ SORULMAZ"-
"Bölge insanında, resmi adalet sisteminin her zaman güçlüden yana
olduğuna dair güçlü bir inanış vardır" denilen raporda, şu ifadelere yer
veriliyor:
"O nedenle yaşanan ihtilaflarda, okumuş insanlara, hukuk bilen kişilere
görüş sorulmaz, sorunları kendi anlayış ve yöntemleriyle halletme yoluna
giderler. Bölge insanının hak arama mücadelesini yürütebileceği zeminin resmi
makamlar ve yollar olduğu ve burada adaletin terazisinin taraf tutmadan objektif
kararlar alabileceği hissi ve güvenini bölge insanına kazandırmak
gerekmektedir."
Şiddet olgusunun ortaya çıkmasında ve yoğunluk kazanmasında bölgesel
faktörlerin dışında başka etkenlerin de olduğu vurgulanan raporun sonuç
bölümünde, Bilge köyünde yaşanan olayın anlık bir olay olmayıp, birbirine bağlı
olarak ekonomik, sosyal ve politik birçok olayı içinde barındırdığına
değiniliyor.

-"OLAYIN TÖREYLE İLGİSİ YOKTUR"-
Bu olayın Mardin'e has bir olay olmayıp hem Türkiye'de hem de dünyanın
birçok yerinde yaşanmış ve yaşanabilecek olduğundan söz edilen bu bölümde, şu
tespitlere yer verildi:
"Olayın töreyle ilgisi yoktur. Olayı inceleyenlerin çoğunun belirttiği
gibi, olayda ekonomik çıkar ve güç çatışması ve sistemden kaynaklanan bazı
sorunlar birbirini tetiklemiştir. Olay tamamen şiddeti içinde barındırmaktadır.

Kapalı ve geniş aile görünümündeki failler, kendi adaletlerini
gerçekleştirmişlerdir. Şiddet araçlarına sahip olmak ya da kolay erişim, şiddet
eylemlerini kolaylaştırmaktadır. Bu olayda erkek failler korucu olup hepsinin
silahı vardır. Bu köyde yaşananlar bölge açısından bir birikimin patlaması olarak
nitelendirilebilir. Yıllardır bölgede süren çatışma ve koruculuk sisteminin
işleyişi de bu olayın nedenlerinden birkaçı olarak değerlendirilebilir. Eğitim
düzeyinin düşük olması, nüfus yoğunluğu ve gelirin kaynağının bu olayda önemli
bir rolü vardır.

Özellikle bölgede koruculuktan başka işin üretilmemiş olması da modern
bireyin ortaya çıkmasında büyük bir engel oluşturmaktadır. Bölgedeki geleneksel
erkek kültürünün sürdürülmesi, kadınların eğitim düzeyinin düşük olması da
şiddetin yaygınlaşmasında önemli bir etkendir. Medyanın uzun yıllardır bu bölgede
'modern ataerkilliği' ön plana çıkaran programlar yapması da bu tür olaylarda
önemli bir etkendir.

Çocuk hakları, kadın hakları, insan hakları gibi demokrasi kültürünün
temel değerleri henüz bölgeye taşınamamıştır. Bu da şiddetin adeta bölgede
kültürleşmesine yol açmış, her çeşit şiddet riskini yaygın hale getirmiştir. Çok
uzun yıllardan beri, özellikle memurlar için bölgenin bir sürgün yeri olarak
görülmesi, başta eğitim olmak üzere çağdaşlaşmayı sağlayacak temel hizmetlerin
aksamasına yol açmıştır. Devlet adına iş yürütenler, şiddeti çözme konumunda iken
ne yazık ki zaman zaman şiddet uygulayan olmuşlardır."
-ÖNERİLER-
Raporun son kısmının "öneriler" bölümünde ise kadınların sürekli
şiddete maruz kaldığı ve çocukların şiddet görerek büyüdüğü her çevrede sıra dışı
şiddet olayları yaşanması riski olduğu vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
"Şiddet kültürünün doğallaştığı bölgelerimiz başta olmak üzere benzer
olayların yine yaşanması olasılığı çok yüksektir. Bu açıdan kurumlar her yönüyle
hazırlıklı bulunmalı, kurumlar arası işbirliği kültürü böyle olaylar olmadan
geliştirilmelidir.

Çocuk koruma kanunu gereği, ilgili kuruluşlar böyle durumlar karşısında
rollerini doğru oynamalıdırlar. Bu açıdan ülkemizin her bölgesinde 'Çocuk Eğitim
Kampüsleri' acilen kurulmalıdır. Mardin ilinde olaydan önce başlatılan 'Eğitim
Yoluyla Şiddetin Azaltılması ve Suçun Önlenmesi Projesi'ne ve özellikle aile
eğitimi seferberliği çalışmalarına kararlı ve etkili bir şekilde devam
edilmelidir."
-"BÖLGE ÇOCUKLARININ YATILI OKUMALARI ÖZENDİRİLMELİ"-
Başta nüfus planlaması olmak üzere, sağlık ve sosyal hayatla ilgili
yaygın bilgilendirme kampanyalarının başlatılması gerektiği vurgulanan raporda,
"Bu bağlamda okullar uygun zamanlarda birer Aile Eğitim Merkezi haline
dönüştürülmelidir. Şiddet, ancak yaşamın değerli kılınması eğitimiyle
önlenebilir. Sistemin bireye verdiği değer ve bunun gerçek hayata yansıması
önemli tutulmalıdır" denildi.

Bölge çocuklarının her türlü masrafı devletçe karşılanmak üzere, değişik
illerde ve yatılı olarak okumalarının özendirilmesi gerektiği vurgulanan raporda,
başkaca sıralanan bazı öneriler de şöyle:
"Bölgede güçlü bir sosyal bilimler üniversitesi kurulmalıdır. Bu bölgede
hizmet üretmeleri için ülke düzeyinde sivil örgütler özendirilmeli ve devletçe
desteklenmelidir. Bölgede insan hakları, çocuk ve kadın hakları bilinci her yolla
geliştirilmelidir. Bilge köyü olayı sonrası mağdur duruma düşen tüm çocuklar en
kısa zamanda devlet korumasına alınmalı, önce psikolojik tedavileri yapılmalı ve
sonra eğitimlerine devam etmeleri için her fırsat sağlanmalıdır."
-"MARDİN VE DİĞER İLLERDE RİSK HARİTALARI ÇIKARTILMALI"-
Bölgenin tamamında devlet adaletinin ön plana çıkartılarak, güvenlik
zafiyetinin tamamen ortadan kaldırılması gerektiği vurgulanan raporda, şunlar
belirtildi:
"Toplumda demokrasi kültürünü geliştirmek, şiddetle ilgili farkındalık
duygularını yaratmak için bölgede sürekli ve yaygın kültürel etkinlikler
yapılmalıdır. Mardin ili, ilçeleri ve köyleri için risk haritaları çıkartılmalı,
bu çalışma tüm diğer iller için de yapılmalıdır. İlgili tüm kurumlara sosyologlar
alınmalıdır. Kurumların, ailelerin, toplumun gelişimi-değişimi sosyolojik olarak
araştırılmalı, ihtiyaç duyulan çözümler zamanında üretilmelidir. SHÇEK ve RAM
gibi kuruluşların kadroları güçlendirilmeli, okullardaki rehber öğretmen açığı
giderilmelidir."



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


GÖZLER MECLİS BAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE

"TUVALET RUHSATIYLA OTEL YAPANLAR VAR"

İŞTE O 13 SAYFALIK İFADE!
»  BAŞKANLIK İÇİN ÜÇÜNCÜ İSİM SENARYOSU
»  GİZLİ DİNLEMEYE DİYANET BİLE KARŞI ÇIKTI
»  HATAY SINIR KAPISINDA YAKALANAN SADDAMIN HAZİNELERİ
»  "KRİZ ONLARI TEĞET GEÇTİ, FIRSATADA ONLAR ÇEVİRDİ"
»  "TÜRKİYE FAŞİST BİR YÖNETİME GÖTÜRÜLMEK İSTENİYOR"
»  YAŞ'TA İLK TOPLANTI SONA ERDİ
»  "YABANCILARA TOPRAK VE MÜLK SATMAYIN"
»  "BENİM İÇİN DAVOS BİTMİŞTİR DİYORDU"
»  "DAĞA ÇIKMAYA HAZIRIZ"
»  KÜRT MESELESİ POLİS AKADEMİSİ'NDE
»  BAKAN GÜNAY'DAN ESNAFA FIRÇA!
»  BİRAHANELERİN SİGARA YASAĞI İSYANI
»  7 TEĞMEN'İN HEDEFİ AMİRAL KONUŞTU
»  FERRARİ'NİN YENİ GÖZDESİ
»  3G DE SANAL SEX
»  BİRİNCİLİĞİNİ TARLADA ÇALIŞIRKEN ÖĞRENDİ
»  ZOR KURTULDULAR
»  YÜKSEK ASKERİ ŞURA TOPLANTISI BAŞLADI
»  "PKK'LILARA GENEL AF ÇIKARTILACAK" İDDİASI
»  ORGANIK YALAN!
»  ERDOĞAN'IN MECLİS BAŞKANI ADAYI CEMİL ÇİÇEK Mİ?
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.