MUSTAFA MUTLU
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, durup dururken en kıdemli ve en deneyimli raportör Ali Rıza Aydın’ı Yüce Mahkeme’den göndermek istedi.
O da bunu kendisine yediremedi ve emekliliğini istedi...
Dün de yazdım; Haşim Bey’in bu talebinin asıl nedeninin, Ali Rıza Aydın’ın aynı zamanda Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Genel Sekreterliği görevini yürütmesinden kaynaklandığı öne sürülüyor.
***
YARSAV’ı “iktidar karşıtı hakim ve savcıların örgütü” olarak görenler, uzunca bir süredir kapatılması için ellerinden geleni arkalarına koymuyorlar.
Son olarak da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yargı kökenli üyelerinin YARSAV üyesi olmaları eleştiri konusu yapıldı.
Sırf bu yüzden “Ergenekon destekçisi” oldukları iddia edildi.
Oysa YARSAV; ülkemizdeki 11 bin hakim ve savcının üye olabileceği tek mesleki dayanışma derneği...
***
İktidar iki yıl kadar önce bir yasa tasarısı hazırladı ve YARSAV’ı kapatarak, Hakimler ve Savcılar Meslek Birliği adı altında yarı resmî bir kuruluşu devreye sokmak istedi.
Tasarıya göre, bütün hakim ve savcılar bu yeni birliğinin doğal üyesi olacaklardı; ama...
Yönetiminde, Adalet Bakanlığı Müsteşarı başta olmak üzere çok sayıda Adalet Bakanlığı bürokratı yer alacaktı.
Böylece hakim ve savcıların mesleki bir çatı altında, iktidarların hukuk dışı uygulamalarını eleştirmelerinin önü kesilecekti.
İktidar, o dönemde gelen yoğun tepkiler yüzünden bu amacına ulaşamadı...
Bunda da en büyük katkıyı “Avrupa Birliği’ne uyum süreci” sağladı.
Çünkü; hakim ve savcıların kanun zoruyla kurulacak bir meslek örgütü dışında örgütlenme haklarının ellerinden alınmasının, AB kriterlerine uygun olmadığı ortaya çıktı...
***
YARSAV’a üye hakim ve savcıların sayısı şu anda alt tarafı 1.000 civarında...
Bu kadar az üyeyle, böylesine etkili olan ve korku salan bir kurumun, tüm hakim ve savcıların desteğini alması durumunda ulaşacağı güç, birilerini feci halde korkutuyor...
Bu yüzden bulabildikleri her silahla bu derneğin üzerine gidip, susturmaya, sindirmeye, etkisizleştirmeye çalışıyorlar...
Amaç; hakim ve savcılara resmî damgalı bir “Hakim ve Savcılar Meslek Birliği” verip ve bazı “sosyal olanaklar” sunup, seslerini kısmak...
Hukukun üstünlüğünü ve yargı bağımsızlığını savunan, buna aykırı girişimlere dur diyen meslek adamlarını etkisizleştirmek...
Yani; dikensiz gül bahçesi yaratmak!
***
İşte; bu yüzden, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın, YARSAV Genel Sekreteri’ni cezalandırır gibi kurumdan uzaklaştırması, tarihi bir adımdır...
Meslek mensupları, bu haksızlıklara göz yumduğu sürece de arkası ne yazık ki gelecektir!
***
YALANLAMA!
Bir gazete, hafta içinde “atlatma” bir haber yapmış ve eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün; ifade verdiği Ergenekon savcılarına, “Kimsenin cesaret edemediğini yapıyorsunuz” dediğini, onların da kendisine, “Asıl siz tarih yazıyorsunuz” diye yanıt verdiklerini iddia etmişti.
Hilmi Özkök, Murat Yetkin’e yaptığı açıklamada bu ifadeleri yalanladı ve “Asla böyle sözler söylenmedi” dedi...
Bu arkadaşların sicilleri zaten ortada da... Ergenekon savcıları, neden konu edildikleri bu tür haberlere Özkök gibi tepki vermiyor; işte onu anlamak zor!