Mustafa Ünal’ın, Ankara Elmadağ’da yaşadığı sıradan hayatı CHP Genel Sekreteri Önder Sav’la yaptığı bir sohbetle değişti. Sav, 34 yıllık arkadaşı arkadaşı Ünal’ı görmek istedi. Partililer haber verdi, Ünal Sav’ın yanına geldi, kucaklaştılar. Sav, hacca gitmek istediğini söyleyen Ünal’a, “Boş ver. Araplar’a para kaptırma” dedi. Ünal, “Niye? Yaşım 80’e gidiyor. Bir ayağım çukurda” diye karşılık verince Sav da, “Bakarsın Muhammed bırakmaz seni. Buraya göndermez” dedi. Ünal, o konuşmayı ve yaşadıklarını VATAN’a anlattı: “12 yıl önce kanserden dolayı midemi aldılar. Önder bunu bildiği için sıhhatimi sordu. Ben de ’İyiyim’ dedim. Sonra da ’Yalnız hacca yazıldım, sıram gelirse gideceğim’ dedim. O da bana ’Sen yarım adamsın. Gidip orada başına birşey gelirse Araplar’la mı uğraşacağız?’ dedi. Kesinlikle dinimizle, Hz. Muhammed’le dalga geçmedi. Aslı yok. Biz 74’den beri tanışırız. İyi arkadaşımdır, hep görüşürüz. O yüzden böyle samimi konuştu. Çok haksızlık ettiler Önder’e. Ben de üzüldüm böyle bir olay olduğu için.”

Ertesi gün olayı yanlış yazan islamcı bir gazetenin bürosunu sopayla bastığıını söyleyen Ünal “Büro kapalıydı, yoksa dövecektim onları” dedi ve şöyle devam etti: “Ertesi gün İslamcı bir gazeteden geldiler. ’Bizim patronlar seni hacca gönderecek’ dediler. Kızdım, defettim. Sonra Ankara’daki büyük bir caminin eski imamı aradı. Bir televizyonda müdür olmuş. ’Biz seni hacca götüreceğiz’ dedi. Kızdım, ’Ben satılık değilim’ dedim, kapattım telefonu. Bir kadın aradı, ’Ben İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın sekreteriyim’ dedi. Niye aradığını sorunca ’Amca, Kadir Bey diyor ki biz beraber hacca gidelim’ dedi. Rahatsız etmeyin beni deyip kapattım. Bunlar Kuran okumuyor mu? Bilmezler mi hacca başkasının parasıyla gidilmez. Başvurdum, sıra bekliyorum. Kura çıkarsa, hacca gideceğim.”

54 yıl önce CHP’ye girdiğini söyleyen Ünal sözlerini şöyle bitirdi: “70’lerde İnönü’nün fedailiğini yaptım. Ben bir numaralı solcuyum. Hep ihtiyacı olanlara yardım ettim. Fakirin fukaranın yanında oldum.

5 vakit namazımı kılarım, Kuran’ın Türkçe tefsirini okurum. Kuran’daki ayetleri uygulamış olsalar fakiri, yetimi, garibanı korurlar. Ama bunlar zengini koruyor. Bizi rahatsız etmesinler artık, kapımızı çalmasınlar, hacca götürelim demesinler.”