|
 |
 |
|
DOLAR |
38,7248 |
 |
|
 |
EURO |
43,4739 |
 |
|
 |
IMKB |
9.279,000 |
 |
|
 |
ALTIN |
4.107,940 |
 |
|
|
|
Şehir Seçimi

|
|
|
|
|
 |
|
|
|
 |
|
ERDOĞAN'DAN ERKEN SEÇİM'E SON NOKTA
|
 |
 |
 |
|
|
Başbakan Erdoğan, milletin kendilerine seçimler yoluyla verdiği emaneti, vakti geldiğinde yine milletin alacağına dikkat çekerek, "Kim ki o emaneti gasp etmeye yeltenir, karşısında önce bizi bulur, sonra da milletin kendisini bulur” dedi. |
|
|
 |
|
|
|
|
 |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, erken seçim isteyen muhalefetle yaşanan polemiklere son noktayı koydu. Koalisyon dönemlerinde 16 ayda bir hükümet kurulduğunu, bu yüzden istikrarın olmadığını hatırlatan Erdoğan, “Şimdi bakın, ‘hemen erken seçim' diye bağırıyorlar. Yok böyle bir şey. Ne zamansa bu seçim tarihi, seçim o zaman olacak. Boşuna böyle bir özlemin, gayretin içine girmeyin" diye konuştu.
Erdoğan, Memur-Sen’nin Ankara Rixos Otel'de düzenlediği "Uluslar arası Demokrasi Kongresi"nin açılışında konuştu. Memur-Sen'in son derece isabetli bir konu başlığıyla, çok değerli bilim adamları, siyasetçi ve uzmanların katılımıyla bilgi ziyafeti ve beyin fırtınası başlattığını söyleyen Erdoğan, Mehmet Akif İnan'ı Yankı isimli şiirinden şu satırları okudu: “Toprak kuşatınca ten kafesini, Yeni bir gündür göçümüz bizim, Kalkarız rüyadan uyanır gibi, Ben ki yeryüzüne ağdım ağalı, Dolandım cezbeyle yolculuğumu bekledim, Doğacak ufuklar gibi, Size bir mirastır iniltilerim, Sevdalar coşkular ve gözyaşları, Yol bulsun içlerde yankılanır gibi.” Erdoğan bazı kavramların uzun süreden beri tartışıldığının altını çizerek, “Neredeyse 100 yıldır, hatta ondan da fazla bir süredir bu ülke döne döne irtica kavramını tartışıyor” dedi. Erdoğan şunları söyledi: “Laiklik kavramı, anlamı, özü, hedefi, amacı belliyken bizde yaklaşık 100 yıldır tartışılıyor. Takiyye gibi, sivil vesayet gibi, sivil diktatörlük gibi kavramlar, belli periyotlarla ısıtılıp ısıtılıp ülkemin gündemine taşınıyor. Milli irade hala tartışma konusu yapılmak isteniyor. Demokrasiye yönelik tehditler, vesayet, sivil diktatörlük, sivil faşizm gibi kavramlar gündemden hiç düşmüyor. Şöyle bir altını karıştırırsan altından bakıyorsunuz ki belli tipler çıkıyor değişen bir şey yok. Açıkçası Türkiye'de bazılarının gündemi ve o bazılarının ülkeye empoze etmeye çalıştıkları gündem hiç ama hiç değişmiyor.” -TEK PARTİ DİKTATÖRLÜĞÜ TARTIŞMALARI- Son bir kaç haftadır belli çevrelerin, bir tartışma başlattığını belirten Erdoğan, “Türkiye sivil diktatörlüğe gidiyor”, “Tek parti diktatörlüğü”, “Sivil vesayet, sivil faşizm var” yönündeki eleştirilerle ilgili şöyle konuştu: “Bu tartışmalar ibretlik tartışmalardır. Bu tartışmaların ibretlik olduğu, o eski gazete manşetleriyle aynen ortaya konmuştur.
Merhum Adnan Menderes'i idam sehpasına götüren 40 yıl önceki manşetlerle bugün atılan manşetler arasında içerik itibarıyla herhangi bir fark yok. Merhum Özal için atılan manşetlerle yazılan köşe yazılarıyla ki bazıları hala köşelerinde hala yazıyorlar, bugünküler arasında fark bulamazsınız yine aynı.
Hani benim oğlum bina okur, döner döner yine okur var ya işte bunlar öyle. 40 yıl önceki 15-20 yıl önceki ithamlar, senaryolar, kışkırtmalarla bugünkülerin nasıl paralellik arz ettiğini, muhteviyatın nasıl aynı olduğunu şaşırarak izliyorsunuz.” -“İL BAŞKANLARI O İLİN VALİSİYDİ”- Başbakan Erdoğan, “Tek parti diktatörlüğüne Türkiye gidiyor” suçlamasını yapanların önce kendilerinin aynaya bakmasını isteyerek, “Bu ülke, tek parti diktatörlüğünü yaşadı. Kiminle yaşadı, CHP ile yaşadı. O diktatörlük döneminde CHP'nin il başkanları aynı zamanda o ilin valisi, belediye başkanıydı. Bunları bu ülke gördü, yaşadı. Şimdi hangi yüzle kalkıp da onların o yandaş düşünce grupları bunları söyleyebiliyor” dedi.
Türk siyaset hayatının, demokrasi noktasında Menderes'e, ekonomik hayatında da 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a çok şeyler borçlu olduğunun altını çizen Erdoğan, AKP iktidarıyla da Avrupa Birliği müzakere sürecinde Türkiye'nin demokratik standartlarını geçmişle kıyaslanmayacak şekilde yükseldiğine işaret etti. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu üç dönem de Türkiye'nin demokrasi tarihine not düşen önemli bir aşamayı ifade etmektedir. Türkiye'de değişimin lokomotifi olan bir siyasi hareketi, 'sivil faşizm' ile itham edenler acaba demokrasinin gelişmesini mi istememektedir? Yoksa statükodan beslenen ve demokratik değişime tahammül edemeyen bir anlayışa mı sahiptirler? 7 yıl boyunca kararlıkla, cesaretle demokrasi mücadelesi veren, demokrasinin standartlarını yükselten, demokrasiyi kökleştiren bir hükümeti, demokrasi karşıtlığıyla itham etmek, haksızlıktır, tutarsızlıktır, daha da ötesi vicdansızlıktır.” Seçimlerin 5 yıldan 4 yıla kendi dönemlerinde indirildiğini belirten Erdoğan, “Nasıl oluyor da bunun adı 'sivil faşizm', 'tek parti diktası' oluyor. Bunun önünü açan biziz” dedi.
İstanbul'un ihtiyacı olan büyük bir kongre merkezi kurmayı planladıkları ve 7 kat yerin altında, 5 kat yerin üstünde yaklaşık 120 bin metrekarelik bir İstanbul Kongre Merkezi'ni 13 ayda bitirdikleri dönemde Muhsin Ertuğrul Tiyatro Sahnesi’nin yıkılıp yeniden inşası ile ilgili kendilerine çıkartılan zorluklara da değinen Erdoğan, “Buradan bir paranoya imal etme gayretine girdiler” diye konuştu.
Erdoğan ayrıca, iktidarları döneminde Türkiye'yi bölünmüş yol ağlarıyla ördüklerini, 79 yılda yapılan 6 bin kilometre yola karşılık 7 senede 11 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını bildirdi.
-“NEYİN DEĞİŞTİ?”- Kitlelerin korkutulduğunu, korku empoze edildiğini, tedirginlik, kaygı verilmek istendiğini savunan Başbakan Erdoğan, “Bunlar gelirse laiklik elden gidecek, bunlar gelirse bizim yaşam şeklimiz değişecek” iddialarının ortaya atıldığını hatırlattı. Erdoğan şöyle konuştu: “İftira kampanyası bu. Hatta ‘Bunlar trenden başı açık olanları atacaklar’ dediler. Aynı şeyi şimdi yapıyorlar. Yahu 7 yıl oldu neyin değişti? Yaşamında ne değişti? Ekonomik olarak yaşam koşulların daha iyiye gitti. Ülke bir şantiye haline geldi. Her şey gelişiyor, değişiyor.
Biz demokrasiyle ekonomiyi at başı götürdük. Birini ileri birini geri bırakmadık. Bunu başardık. Ülkemin belli bölgelerinde bu kara siyasetin, bu kara propagandanın etkisinde kalarak iktidar hakkında farklı mülahazalara ne yazık ki sahip olanlar var. Maalesef görüyoruz ki bazı çevreler korkutmayı, gerilim ve kriz üretmeyi bir yöntem olarak seçmişler. Korkutma çok ciddi bir istismar zemini üretiyor. Statükoculuğun can simidi olarak değişimin önünü kesmeye çalışıyorlar. Hangi meseleye el atsanız, çözmeye çalışsanız önünüze korku tüccarları çıkıyor.” -ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ- Türkiye'de bir anayasa sorunu olduğu konusunda yargının, yasamanın, yürütmenin, sivil toplumun, bilim adamlarının ve aydınların hem fikir olduğunun altını çizen Erdoğan, ancak bu sorunun çözümüne kimsenin yanaşmadığını söyledi. Erdoğan şöyle dedi: “Gelin çözelim. Türkiye'ye yakışan bir Anayasa'yı hep birlikte yapalım diyorsunuz. Hayır, biz yanaşmayız. Sizi de yanaştırmayız diyorlar. Niye? Çünkü bir 367 deneyimi, 411 deneyimi yaşandı. Onun için ne yapıyorlar? Çekiniyorlar. 367 oldu da ne oldu, 411 oldu da ne oldu? Niye? Çünkü bu ülkede yasama organının etkisine müdahalenin olduğunu görüyor halk.” -ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI- Koalisyon dönemlerinde birçok yönetim sıkıntısının baş gösterdiğini ifade eden Erdoğan, aylarca Bakanlar Kurulu toplantısının yapılamadığı dönemler yaşandığını anlattı. Erdoğan, “Koalisyonlar, bırakın milletin derdine çözüm üretmeyi kendi dertlerine çare bulamıyordu” dedi. Erdoğan şunları kaydetti: “Koalisyon demek kısa aralıklarla erken seçim demek, istikrarsızlık demekti. Sevgili kardeşlerim, bu ülkede 16 ayda bir hükümet kuruldu. Böyle bir ülkede istikrar olur mu ya? Şimdi bakın, ‘hemen erken seçim’ diye bağırıyorlar. Yok böyle bir şey. Ne zamansa bu seçim tarihi, seçim o zaman olacak. Boşuna böyle bir özlemin, gayretin içine girmeyin.” Konuşmasına Ziya Paşa'nın “Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?” sözleriyle devam eden Başbakan Erdoğan “7 yıl boyunca bu malum koro hep aynı şarkıyı, aynı nakaratı tekrar edip durdular” diye konuştu. Erdoğan şöyle devam etti: “İrtica dediler, tutmadı. Laiklik elden gidiyor dediler, tutmadı. Takiye dediler, tutmadı. Yıkıcı dediler, tutmadı. İhanet, hıyanet dediler, tutmadı. Açık söylüyorum bundan sonra da ne yaparlarsa yapsınlar, ne derlerse desinler tutmayacak. Çünkü bu aziz millet kimin nerede durduğunu çok ama çok iyi biliyor.
Kimse kusura bakmasın. Bu ülkede çetelerle mücadele edenin de kim olduğu iyi biliniyor. Çetelere avukatlık edenin de kim olduğu çok iyi biliniyor. Ergenekon'da, kimin Ergenekon'da bu süreci takip etmesi gerektiğine inandığını, kimin de Ergenekon'a avukatlık yaptığını hatta milletvekillerini göndermek suretiyle adeta bunların avukatlığına soyunduğunu benim milletim görüyor.” -ÜÇ KAVRAM- Başbakan Erdoğan, yola çıkarken üç kavram ortaya koyduklarını belirterek, “Yasaklarla mücadele, yolsuzlukla mücadele ve yoklukla mücadele” dedi. Erdoğan şöyle devam etti: “Bu mücadeleyi sürdürüyoruz ama bunun için de tabii ki bir altyapının, yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Biz direksiyondayız gaza basıyoruz ama birileri geliyor frene basıyor, birileri geliyor debriyaja basıyor, bir başkası geliyor direksiyona müdahale etmek istiyor. Çağdaş demokrasilerde demokratik unsurların her birinin yeri, yetkisi, sorumluluğu bellidir. Ama bizde sorunların üzerine gittiğinizde statükoyla karşılaşıyorsunuz. Değişime direnen bir anlayışla karşılaşıyorsunuz.” “Biz milletimize efendi olmaya değil, biz milletimize hizmetkar olmaya geliyoruz” diyen Erdoğan geçen 7 yıl boyunca da sapasağlam durduklarını söyledi. Erdoğan, “Dik durduk, dikleşmedik, eğilmedik, bükülmedik, bundan sonra da dimdik duracak, asla ve asla eğilmeyeceğiz, bükülmeyeceğiz" diye konuştu.
-“KARŞISINDA BİZİ BULUR”- Başbakan Erdoğan, milletin kendilerine seçimler yoluyla verdiği emaneti, vakti geldiğinde yine milletin alacağına dikkat çekerek, "Kim ki o emaneti gasp etmeye yeltenir, karşısında önce bizi bulur, sonra da milletin kendisini bulur” dedi. Erdoğan şöyle konuştu: “Milletin emaneti kutsaldır. O emanete uzanan ellere dur bakalım demek, bunun da hesabını hukuk çerçevesinde sormak hepimizin ortak boynumuzun borcudur. Kirli senaryolarla, çirkin oyunlara tahriklerle, kışkırtmalarla hiç kimsenin varabileceği yer yoktur. O dönemler açılmamak üzere kapanmıştır. Tek başımıza da kalsak, milletin emanetini, milletin egemenliğini, demokrasiyi, hukuku her şarta altında savunmaya devam edeceğiz. Ama hatırlatmak isterim; demokrasiyi muhafaza etmek, onu yüceltmek, onun standartlarını yükseltmek demokrasiyle varlık bulan her kurumun, her kuruluşun, sivil toplum örgütlerinin,basının görevidir.” -MEMURA SENDİKAL HAK SÖZÜ- Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun memurlara toplu sözleşme ve grev hakkı verilmesi yönündeki talebini hatırlatan Erdoğan, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin hemen hemen hiçbirinde memur-işçi diye bir ayrımın olmadığını söyledi. Erdoğan, "Ben diyorum ki gelin birleşin. Bu işi tamamen çalışanlar olarak düzenlediğimiz zaman bu iş çok rahat kolaylaşacak. Ondan sonra da biz üzerimize düşeni kesinlikle yapacağız. Bunun da sözünü veriyoruz" dedi.(ANKA)
 |
|
|
|
 |
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
 |

Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
 |
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
 |
|
 |
Bu kategorideki diğer haberler |

|
|
|
|
|
|
 |
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
. Dışişleri Bakanlığı, Sudan'da artan şiddet olayları nedeniyle vatandaşların acil durumlar haricinde ... |
 |
|
 |
 |
|
Sistine Şapeli'nden yükselen beyaz dumanlar sayesinde papanın üçüncü turun sonunda seçildiği belli oldu |
 |
|
 |
 |
|
MHP'den sokak röportajlarının kontrol altına alınması için kanun teklifi geldi |
 |
|
 |
 |
|
UEFA Avrupa Ligi'nde İngiltere ekipleri Manchester United ile Tottenham finale yükseldi. |
 |
-
-
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
YAZARLAR |
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
 |
 |
ÇOK YORUMLANANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
. Dışişleri Bakanlığı, Sudan'da artan şiddet olayları nedeniyle vatandaşların acil durumlar haricinde ... |
 |
|
 |
 |
|
UEFA Avrupa Ligi'nde İngiltere ekipleri Manchester United ile Tottenham finale yükseldi. |
 |
|
 |
 |
|
Sistine Şapeli'nden yükselen beyaz dumanlar sayesinde papanın üçüncü turun sonunda seçildiği belli oldu |
 |
|
 |
 |
|
MHP'den sokak röportajlarının kontrol altına alınması için kanun teklifi geldi |
 |
-
-
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
ANKET |
|
 |
 |
|
|
|
|
 |


 |
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
 |
|
|
|